GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:10
Tarih:19.10.2023

SİNAN ÇİFTYÜREK (Van) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aslında bu konuşmamı Türkiye ekonomisinin bozulan makroekonomik dengeleri, bunun turizme yansıması ve turist sayısında artışa rağmen, turizm gelirinde neden ve nasıl düşüşün yaşandığı üzerine yapacaktım ama maalesef dünden beri ibretle izlediklerimle, dinlediklerimle konuşmamın içeriğini değiştirdim. Türkiye ekonomisinin makroekonomik dengeleri üzerine eğer fırsat olursa bütçe görüşmelerinde görüşlerimi söyleyeceğim.

Sözüme bir şeyle başlayacağım, Türk Tarih Kurumunun Başkanı Metin Hülagü'nün 2015 yılında söylediği bir cümle var, diyor ki: "Biz Anadolu'ya geldiğimizde Kürtler vardı." Demek ki Kürtler uzaydan gelmedi; her halk gibi, her millet gibi onların da bir toprağı var, bir yurdu var; bu, kürdistandır. Üstelik "kürdistan" adını Kürtler koymadı, Selçuklu Sultanı koydu; tıpkı Türkiye'nin adını Türkler değil de Avrupalıların, İtalyanların koyduğu gibi.

Şimdi, geçmiş bir tarafa, son kırk yıldır sürdürülen operasyonların, çıkarılan tezkerelerin hedefleri ne sınır güvenliğini sağlamak ne terörle mücadele ne Irak ve Suriye'nin toprak birliğidir. Irak ve Suriye'nin toprak birliğini doğrudan doğruya tehdit eden, bozan Türkiye ve İran başta olmak üzere orada asker bulunduran devletlerin ta kendisidir. İkincisi, bu tezkerelerin hedefinde dünden beri "kardeş" dediğiniz, "bizim kardeşimiz" dediğiniz Kürtlerin Irak ve Suriye Kürdistanı'nda elde ettiği statünün ta kendisi var çünkü Kürtler 2 parçada yeni referanslarla geliyorlar. Nedir bu referanslar? Haklar ve inançlar hapishanesi olan İran ve Türkiye'nin aksine, devletleşmemiş Kürt ne diyor? Kürdistan Bölgesel Yönetiminde 5 resmî dil ilan etti ve diyanet kurumunda, orada bulunan bütün mezheplere, bütün inançlara eşit hak verdi. Türkiye ve İran'da ne var? Tek millet, tek inanç. Haklar ve inançlar hapishanesine karşı Kürtler Kürdistan bölgesinde ve resmî adıyla Kuzeydoğu Özerk Suriye Yönetiminde yeni referanslarla geliyorlar, diyorlar ki: "Biz haklar ve inançlar bahçesi yapacağız." Tehdit budur. Bundan tehdit algılayanlara hedef de budur.

Şimdi, kardeşiz değil mi sayın AKP'li vekiller? Dün bunu çok dinledik. Arap halkının 22 tane devleti var, 23'üncüsünü biz de savunuyoruz. Biz sadece savunmadık; elli yıl önce Filistin halkının kendi devletini kurması için kan döktük orada. Şimdi soru şu: Arap halkının 22 tane devleti varken 23'üncüsü savunuluyor, biz de savunuyoruz. Kürt'ün -devlet bir tarafa- sınır ötesinde statüsü var, bu statü neden kabul edilmiyor? Bunu ortadan kaldırmak için tezkere üzerine tezkere çıkarılıyor. O zaman bu kardeşlik hukukunu bizim sorgulamamız lazım.

İkincisi, şimdi, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana iç ve dış siyasetinin bütün temel parametrelerini Kürt ve kürdistan üzerinden algılanan tehdit üzerinde kurmuştur.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Onu siz yapıyorsunuz.

SİNAN ÇİFTYÜREK (Devamla) - Nedir bu tehdit? Size somut bir örnek vereceğim, yorumunu size bırakıyorum. İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya son otuz yıldır diyor ki Ankara'ya: "Ben ekonomik olarak kendi kaynaklarımı kendi yaratıcılığımda kullanmak istiyorum." Avrupa Yerel Yönetimler Şartı çerçevesinde ne istiyor? Ekonomik kaynaklarını özgürce kullanmak istiyor.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kanuna gel, kanuna.

SİNAN ÇİFTYÜREK (Devamla) - Ankara diyor ki: "Tamam, doğru, İzmir, İstanbul, Kayseri, Konya'nın bu talebi doğrudur." "Lakin..." diye ekliyor, "ya Diyarbakır, Van isterse..."

(AK PARTİ sıralarından gürültüler)

SİNAN ÇİFTYÜREK (Devamla) - Yani "Ya orada statü ilan ederse..." Mesele şudur: Türkiye Cumhuriyeti yüz yıldır Kürt'ü nefessiz bıraktı ama kendi de Kürt meselesinin esiri hâline geldi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayınız Sayın Çiftyürek.

SİNAN ÇİFTYÜREK (Devamla) - İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya'nın özgürleşmesi, Van ve Diyarbakır'ın kendi kaynaklarını hiç olmazsa Avrupa Yerel Yönetimler Şartı çerçevesinde kullanmasına bağlı.

Son bir şey söylemek istiyorum: Mısır Kahire'nin Türkiye Büyükelçisi bundan yetmiş yıl önce gidiyor Cemal Abdünnâsır'la görüşüyor. Konu ne, biliyor musunuz? Türkiye Hükûmeti diyor ki: "Orada Kürtçe yayın yapan bir radyo var, bu radyonun kapatılmasını isteyin." Cemal Abdünnâsır büyükelçiyi dinliyor, kendisine bir soru soruyor: "Türkiye'de Kürtler var mı?" diyor. "Var." dese bir dert, "Yok." dese iki dert. "Yok." diyor. "O zaman size ne Kahire'deki radyonun Kürtçe yayın yapmasından!" diyor.

Saygılar sunarım hepinize. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)