GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AŞIK VEYSEL'İN ÖLÜM YIL DÖNÜMÜ HAKKINDA
Yasama Yılı:3
Birleşim:82
Tarih:26.03.2013

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; büyük halk ozanı Âşık Veysel Şatıroğlu'nun 40'ıncı ölüm yıl dönümü nedeniyle söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

21 Mart 1973 tarihinde yitirdiğimiz Âşık Veysel, Alevi-Bektaşi öğretisiyle yetişmiş, bu nedenle Karacaoğlan'dan, Pir Sultan Abdal'dan, Dadaloğlu'ndan, Emrah'tan büyük ölçüde etkilenmiş bir halk şairidir. Âşık Veysel, ozanlık yaşamının ilk döneminde "Dost dost diye nicesine sarıldım/ Benim sadık yârim kara topraktır." ya da "Lale der ki behey Tanrı/ Benim boynum neden eğri/ Yârdan ayrı düştüm gayrı/ Benden âlâ çiçek var mı" gibi türkülerinde, daha çok tabiat ve toprak sevgisi üzerine eserler üretmiştir.

İçinde yetiştiği kültürün de etkisiyle, Âşık Veysel, hayatı boyunca her türlü etnik ve mezhepsel ayrımcılığın dışında kalmıştır, eserlerinde bunu belirtmiştir.

"Kürt'ü, Türk'ü ve Çerkez'i

Hep Âdem'in oğlu, kızı

Beraberce şehit, gazi

Yanlış var mı ve neresi?

Yezit nedir, ne Kızılbaş?

Değil miyiz hep bir kardaş?

Bizi yakar bizim ataş

Söndürmektir tek çaresi." (CHP sıralarından alkışlar)

Bunu söyleyen Âşık Veysel, insan sevgisini, insanı her türlü mülahazanın üstünde tutmuş bir ozandır.

Değerli arkadaşlarım, Veysel'in doğup büyüdüğü köyden, Sivrialan'dan onu alıp çıkaran, önce Türkiye'ye, sonra dünyaya onu tanıtan aslında cumhuriyetin ta kendisidir. O dönemlerde Sivas'ta İl Millî Eğitim Müdürü olan Ahmet Kutsi Tecer ve büyük derlemeci Muzaffer Sarısözen, Veysel'i Sivas'tan alıp çıkarmış ve Türkiye'ye, dünyaya mal etmiştir.

Değerli arkadaşlarım, bilindiği gibi, cumhuriyet devrimlerinin en önemli hedefi yeni bir ulus yaratmaktı. Bu ülkede yaşayan bütün yurttaşlarımızı -Türk'üyle, Kürt'üyle, Çerkez'iyle, Alevi'siyle, Laz'ıyla- eşit yurttaş yapmak hedefi vardı. Cumhuriyetin en önemli projesi buydu. Bu projeyi gerçekleştirmek için o dönemlerde kurulan köy enstitüleri, halkevleri olmuştur. İşte, Âşık Veysel de asıl yaşamına köy enstitülerinde ve halkevlerinde şiirler söyleyerek, türküler söyleyerek devam etmiştir ve bu süreçte, köy evlerindeki, halkevlerindeki bu çalışmaları sürecinde Veysel bütün Türkiye'yi gezmeye başlamış, dünyayı tanımaya başlamış ve o zaman, o dönemde Türkiye'nin içinde bulunduğu büyük gelişimi, değişimi, dönüşümü yani cumhuriyeti kavramıştır. Bugün çoğu bakar gözlerin kör olup görmediği ya da ortadan kaldırmaya çalıştıkları cumhuriyetin faziletlerini görmüş, giderek Anadolu aydınlanma devriminin yılmaz bir savunucusu olmuştur Âşık Veysel.

Değerli arkadaşlarım, bugün üzülerek ifade etmeliyiz ki giderek bir bölünmenin eşiğindeyiz ülke olarak. Türk'ü, Kürt'ü, Alevi'si, Sünni'siyle bizi birlikte, bir arada tutan cumhuriyetin tasfiyesi projesiyle karşı karşıyayız. O nedenledir ki bugün Âşık Veysel'i anmaktan çok, Âşık Veysel'i anlamak ihtiyacındayız. Bizim, hepimizin, başta bu ülkeyi yönetenlerin ve onun "Uzun ince bir yoldayım" türküsünü çok sık söyleyen Sayın Başbakanın da Âşık Veysel'i bir kere daha anlaması ve kavraması gerektiği inancındayım.

Her fırsatta cumhuriyetle, cumhuriyeti kuranlarla hesaplaşmaya çalışan Sayın Başbakan, cumhuriyeti kuranlarla sataşmayı, onlarla hesaplaşmayı bir siyaset biçimi hâline getirmiştir.

Yine, her fırsatta, Sayın Başbakan, Dersim'den hareketle, Alevi yurttaşlarımızın Atatürk'le, cumhuriyetle olan gönül bağını acaba zedeleyebilir miyimin hesabını yapıyor.

Son olarak da Âşık Veysel üzerinden aynı hesaplaşmaya gitti Sayın Başbakan ve Âşık Veysel'in o dönemde "Sazının kırıldığını, Sivas'a sokulmadığını" söyler, bunların hiçbirisi doğru değil. Sözün kısası Âşık Veysel'in sözleriyle cevap vermek istiyorum bu iddiaya: "Yürüyelim Atatürk'ün izine/ Boş verelim bozguncunun sözüne/ Göz atalım şu dünyanın hızına/ Yürüyüp hedefe varalım kardaş?/

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Devamla) - ?Veysel'in sözleri kanun dışı mı?/ Mantığa uymazsa kesin başımı/ Bana düşman etmiş vatandaşımı/ Sebebi neyse soralım kardaş."

Bu anlamlı günde, bir kere daha, büyük ozanı sevgi, saygı ve minnetle anıyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)