Konu: | Gazze'de yaşanan insanlık dışı hadiselere ilişkin konuşması |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 11 |
Tarih: | 24.10.2023 |
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, Gazze'de yaşanan insanlık dışı hadiseler bütün dünyanın gözü önünde şiddetini artırmaktadır. İsrail bir devletten ziyade bir katliam şebekesi gibi davranmaktadır. Tarihî ve dinî bağları sebebiyle Türk milleti bütün yüreğiyle Gazze'de olan biteni takip etmektedir. Türkler mazilerinin hiçbir döneminde savaştan çekinen bir millet olmamıştır fakat bizim inancımız mazlumların gözyaşını akıtmak için değil, zalimi yeryüzünden silmek için savaşmayı emreder. Asya bozkırlarından Avrupa içlerine kadar uzanan şanlı devletimiz daima bu cesaret ve iman üzerinden dörtnala koşmuştur. Dünyanın neresinde bir mazlumun feryadı yükselse Türk milleti elini oraya uzatmıştır.
Beş yüz yıl önce engizisyon zulmünden kaçan Yahudileri bu topraklara getiren Türk'ün şefkatidir. Osmanlı bakiyesi Yahudilere Türk pasaportu veren, Nazilerden kurtaran diplomatlarımız aynı iradenin temsilcileridir. Milletimiz insanlığın ortak vicdanı adına yapılması gerekeni tarihi boyunca yapmıştır. Dünün mazlumları bugünün zalimleri olduğunda da aynı tavrı sergilememiz bizim için mecburiyettir.
Kudüs, Selçuklu Kartalı'nın kanatları altına girdiğinde pek çok Anadolu şehri daha fethedilmemiştir. Salâhaddin Eyyubîlerin, Yavuz Sultan Selimlerin o diyarın her köşesinde izi, her adımında mührü durmaktadır. Oraları bazılarının söylediği gibi "Orta Doğu bataklığı" değil, bizim medeniyetimizin bir parçasıdır. Bu yüzden yükselen feryatlar ciğerimizi yakmakta, yüreğimizi delmektedir.
Türk devletinin barış için gösterdiği çaba herkesin gözünün önündedir. Türkiye'nin bu hususta talip olduğu şey ölüm tüccarlığı üzerinden menfaat temini değildir; Türkiye, barışın koruyucusu ve sözcüsü konumundadır. Fakat dünya devletlerinin desteğiyle güç sarhoşluğuna kapılanlara, masumların gırtlağına çökenlere "Dur!" diyecek biri varsa o da şüphesiz Türk milletidir. İnsanlık suçu işlenirken Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılık Ofisinin sessizliği tarihe kara bir leke olarak geçecektir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi küresel işgalcilerin tamamına karşı çıkarak elde edilen millî zaferimizin mimarıdır. Bu Meclis yüz yıl önce olduğu gibi, bugün de emperyalizme karşı ezilenlerin kurtuluş umududur. Bebeklerin bombalarla katledildiği bir dünya düzeni Türk milletinin kabul edebileceği bir sistem değildir. Bu düzene karşı çıkmak da bu katliama karşı koymak da bizim için şereftir. Tarihimizin ve coğrafyamızın bize çağırdığı vazife bellidir. Gazi Meclis mazlumların yanında, zalimlerin karşısında olmaya devam edecektir.
Hepinizi tekrar saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)