GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:11
Tarih:24.10.2023

İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN HAMŞIOĞLU (Tekirdağ) -Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Her birinizin şu fotoğrafa ama lütfen çok dikkatli bakmasını istiyorum. Ben bu fotoğrafı ilk gördüğümde açıkçası gerçek olduğuna inanmadım. Tekirdağ'da, benim de büyüdüğüm Hayrabolu'da, Hisar Ortaokulunun fotoğrafı bu aslında ama binanın üzerinde 3 okulun daha tabelası var. Hâliyle "'Photoshop' mu, değil mi?" diye İlçe Başkanımızı aradım ve bu "Gerçek mi?" diye sordum. "Evet, gerçek." dedi. Benim ancak kötü bir şaka olabileceğini düşündüğüm bu fotoğraf gerçek. 290 öğrencisi olan Hisar Ortaokulunun binasına 130 öğrencili Atatürk İlkokulunu da, 68 öğrencili Şehit Yunus İşcan İlkokulunu da, 64 öğrencili Şehit Yunus İşcan Ortaokulunu da yerleştirmişler. Okulun öğrenci sayısı neredeyse 2'ye katlanmış. Türkiye'nin en çok katma değer üreten, en çok vergi ödeyen, gelişmişlik endekslerinde en üst sıralarda yer alan illerinden Tekirdağ'da 4 okulun öğrencisi tek okul binasına sıkıştırılmış, tıkıştırılmış hâlde öğrenim görmeye çalışıyor. Türkiye'nin her yerinde sayıları giderek artan bu toplama okullarda hâliyle eğitim kalitesi düşüyor, başarı oranları düşüyor; hijyen sağlamak güçleşiyor, çocuklardaki salgın hastalık oranı yükseliyor; disiplin sağlamak imkânsız hâle geliyor, hem öğrenci hem de öğretmenler için ciddi güvenlik sorunları baş gösteriyor. Peki, neden bu yaşanıyor? Çünkü 2019 yılındaki Silivri merkezli deprem sonrası dayanıksızlık gerekçesiyle yıkımına başlanan okulların yerine yenileri maalesef bir türlü yapılamadı. Ben ilk önergemi de bu okulların durumunu sormak üzere vermiştim. Millî Eğitim Bakanının o önergeye verdiği cevaba göre sadece Tekirdağ'da 97 eğitim binası yıkıldı; bunlardan bu süre zarfında sadece 5 tanesi devlet eliyle yapılabildi, 4 tanesi de hayırseverler eliyle yapıldı. 97 okul yıkılmış, dört yılda yerine yapılan bina sayısı sadece 9 ve Bakan Bey diyor ki: "Güçlendirme çalışmaları 2025 yılına kadar tamamlanacak." 2023'ün zaten sonuna geldik, dört yılda yapılamayan iş bir buçuk yılda nasıl yapılacak? Kaldı ki tek Tekirdağ değil -Bursa, İzmir, Düzce, Van, Sakarya, Aydın- bu beklentinin yaşanmadığı il yok şu anda. Ve bu süreçte bir de 6 Şubat 2023'teki büyük afeti yaşadı bu ülke dolayısıyla yatırımların önemli bölümünün afet bölgesine kaydırıldığı gerçeği de ortada. Şimdi, sadece deprem bölgesindeki 11 ilde yıkılan 72, ağır hasar görmüş 504, yine, hasarlı durumda 3.368 okul binası, ülke genelinde fay hattına inşa edilmiş 4 binden fazla okul binası var. Bir de hepsinin üzerine tüy diker gibi güçlendirilmiş ya da depreme dayanıklı varsaydığımız yahut dayanıklı diye dayanıksız okullardan öğrencileri naklettiğimiz okulların depremde yıkıldığı vahameti yani aslında güçlendirilmiş varsaydığımız okulların da denetime muhtaç olduğu gerçeği var. Ben her birinizden, özellikle doğal olarak iktidar sıralarında oturan vekillerimizden ayrı ayrı rica ediyorum, hatta her birinize hiç de gocunmadan yalvarıyorum: Önergeyle ilgili oyunuzu belirlerken lütfen parti rozetlerinizin üzerinde bakın bu meseleye. Lütfen kendinize şu soruyu sorun: "Ben kendi çocuğumun böyle bir okulda eğitim görmesini ister miyim?" Ben şahsen istemem. Bu sebeple kendi çocuğumun yaşamasını istemediğimi başka çocuklar yaşamasın diye de verdim bu önergeyi, başımı yastığa rahat koyabilmek için. Siz "hayır" derseniz, çok merak ediyorum, başınızı yastığa rahat koyabilecek misiniz? Çok iyi şartlarda eğitim gören kendi çocuklarınızın yüzüne huzur içinde bakabilecek misiniz?

Bu bilgiler uyarınca Türkiye'de depreme dayanıksız okulların durumlarının incelenmesi, yıkılanların yerine ivedilikle yenilerinin yapılabilmesi için çözüm yollarının üretilmesi amacıyla desteğinizi bekliyoruz. Cumhuriyet, düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister ve bu kör taassupla olacak iş değildir; bilimsel eğitimle, okullarla olur. Cumhuriyetin 100'üncü yılındayız, onu 2'nci yüzyıldan 3'üncü yüzyıla taşıyabilmenin temel araçlarından biri de eğitim kurumlarıdır.

Bu duygularla ve tam yeri gelmişken Filistin'deki vahşeti kendi şuuraltındaki rövanşizmi nemalandırmak üzere suistimal edenlere de göz yummayacağımızı bildirmek isterim. Zira, Filistin'i bahane edip cumhuriyeti kutlamaktan vazgeçmek en hafif tabirle ideolojik fırsatçılıktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

SELCAN HAMŞIOĞLU (Devamla) - Arka arkaya gelen iptal ve ertelemeler 29 Ekimde yaşanabilecek olası bir geçiştirmenin ayak sesiyse eğer sakın, sakın kimse Türk milletinin sinir uçlarına böyle kirli bir operasyon çekmeye kalkışmasın. Cumhuriyeti dedelerimiz kurdu, bizler de yaşatacağız. Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki sandalye sayısıyla, iktidar ya da muhalefet olmakla, imkân veya imkânsızlıkla bağlı bir irade değildir. Zira, acizler için imkânsız, korkaklar için müthiş gözüken şeyler kahraman Türk milleti ve cefakâr Türk milliyetçileri için idealdir.

Teşekkür ederim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)