GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:11
Tarih:24.10.2023

CHP GRUBU ADINA TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi hakkında söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlarım.

Gerek yerel mahkemeler gerekse üst mahkemelerde bir kısım hâkim ve savcının rüşvet suçunu oluşturur eylemleri, bizzat İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar tarafından Hâkimler ve Savcılar Kuruluna sunulan dilekçeyle kamuoyunun gündemine girmiş ve gündemi uzun süreden beri meşgul etmektedir. Yaşanan olaylar üzerine, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 17 Ekim 2023 tarihli Cumhuriyet Halk Partisi grup toplantısı konuşmasının büyük bölümünde yargıda yaşanan yozlaşmaya dikkat çekmiş ve gereğinin yapılmasını talep etmiştir ki aksi zaten düşünülemez.

Genel Başkanımızın konuşmasında adı geçen İstanbul Adalet Komisyonu Başkanı Bekir Altun, İstanbul 1, 4 ve 5. Sulh Ceza Hâkimliklerine başvurmuş, Genel Başkanımızın konuşma içerikleri yayından çıkarılmış, ayrıca erişimin engellenmesi kararları verilmiştir. Ana muhalefet partisi lideri olarak yapmış olduğu açıklamalar ve eleştiri hakkı mahkeme kararlarıyla kaldırılmaya çalışılan Genel Başkanımız konuşmasında -aynen aktarımla- şu açıklamaları yapmıştır, heyetinizin dikkatine sunuyorum: "Değerli arkadaşlarım, 13 Ekim 2023'te Timur Soykan Birgün gazetesinde bir habere imza attı. Türkiye'nin en önemli haberlerinden birine imza attı ve Birgün gazetesine atılan imza son derece değerliydi, yargıda rüşveti anlatıyordu. Apar topar hemen yayın yasağı getirdiler. Ama ilk kez bir savcı, devlette görev alan bir savcı, bir çete ve bir rüşvet olayını bir dilekçeyle bildiriyordu. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar, 6 Ekim 2023 tarihinde bir dilekçe veriyor, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliğine veriyor. Yargıda ve yargı sistemindeki çürümüşlüğü, yozlaşmışlığı, kokuşmuşluğu belgeleriyle ortaya koyuyor. Bu yazının ekinde 15 ayrı savcının imzaladığı belgeler, tutanaklar da var. Bu Başsavcı ne diyor? "Yargı içinde çeteler oluştu. Bu kadar açık, bu kadar net. Yargı içinde çeteler oluştu. Bu çeteleri yok etmek için kemoterapi uygulayıp kanserli hücreyi toptan yok etmemiz gerekir." diyor. "Bunlar kanserli hücredir, yayılabilirler, büyüyebilirler, vücudu sarabilir, bunları yok etmemiz lazım." diyor çeteler için. Devam ediyor: "Bu çeteler FETÖ'cü hâkim ve savcılara rahmet okutur duruma geldi." diyor. Yine devamla "Uyuşturucu gibi bir melaneti hoş gören örgüt liderlerini yeni suç işleyeceklerini bile bile salıveren, kimyasal zehirlerin toplumu çürütmesine katkı sunan, arkadaşlarımız üzerine korku imparatorluğu oluşturup istenilen kararı vermeye zorlayan bu çeteye 'Dur!' demeliyiz, bu çeteyi çökertmeliyiz." diyor. Kim söylüyor? Savcı söylüyor, devletin savcısı söylüyor.

Yine, Genel Başkanımız -aynen aktarımla- şunları ifade etmiştir: "Bazı isimler vereyim: Mustafa Doğan İnal, Erdoğan'ın avukatı. Defalarca söyledim, bu kadar kirli bir adam yoktur. Defalarca söyledim, ya, bu adamın mal varlığını açıklayın kardeşim. Bastır parayı, FETÖ'cü müsün, hemen ertesi gün tahliye oluyorsun. Bastır parayı, istediğin kararı aldırabilirsin. Kim bu adam?

İrfan Fidan. İrfan Fidan kim? O da başsavcıydı. Bir tek Yargıtay kararının altında dahi imzası olmadan Yargıtay üyesi olarak Anayasa Mahkemesine seçildi. Yüz yılı aşkın tarihi olan Yargıtay tarihinin kara bir sayfasıdır bu.

Hasan Yılmaz, Adalet Bakan Yardımcısı. Bakın, nerelere atanıyor bunlar, nerelere atanıyorlar. Yani ana aktörler bunlar. Alttaki garibanla niye uğraşıyorsun? Ana aktörle uğraşacaksın. Sezgin Baran Korkmaz'ın malvarlığındaki tedbiri kaldırtıp onun yurt dışına gitmesine kapıyı açan kişidir. Ne yaptılar? Ödüllendirdiler.

Bekir Altun, çürüme organizasyonunu yapan kişi, az önce saydığım bu ağları kontrol eden kişi. Gücünü Hâkimler ve Savcılar Kurulundan alan kişi, bütün bu çürümenin aktörü, bir de terfi ettirildi ve son kararnameyle İstanbul Adalet Komisyonu Başkanı yapıldı bu. Ne güzel değil mi?

Mehmet Akif Ekinci, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkan Vekili, Cumhurbaşkanının avukatının az önce söylediğim Mustafa Doğan İnal'ın taleplerini yerine getiren kişidir bu kişi aynı zamanda."

Evet, Genel Başkanımız bu açıklamaları grup toplantısında dile getirdi.

Sayın milletvekilleri, elbette ki Türkiye Cumhuriyeti devletimizin kuruluşunun 100'üncü yılında bizler yargıda ortaya çıkan bu yozlaşmayı, bu çürümeyi bu kürsülerden konuşmak istemezdik, hicap duyarız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TURAN TAŞKIN ÖZER (Devamla) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurun.

TURAN TAŞKIN ÖZER (Devamla) - Ancak ana muhalefet partisi liderinin açıklama yapma ve eleştiri hakkını dahi ortadan kaldırmak isteyen ve konuyla ilgili içerik kaldırma kararları aldıran bu zihniyet karşısında Genel Başkanımızın cümlelerini Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden okumak ve tutanaklara geçmesini sağlamak asli görevimiz hâline gelmiştir ki tek amacımız, yargıda yaşanan, yargıda meydana gelen bu yozlaşmayı ortadan kaldırmaktır. İddialar araştırılsın istiyoruz.

Tabii, buradan, Genel Başkanımızın konuşma ve açıklamalarına engel koymak isteyen zihniyete de seslenmek isterim: Şimdi gücü yetiyorsa gelsin, Genel Başkanımızın cümlelerini Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanaklarından da sildirsin, biz de görelim.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)