GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HEDEP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:13
Tarih:26.10.2023

HEDEP GRUBU ADINA CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Aynı zamanda, şu anda cezaevlerinden Genel Kurulu takip eden bütün dostlarımı, arkadaşlarımı ve yakınlarımı sevgiyle selamlıyorum.

Grubum adına Türkiye-İsrail ilişkilerinin, özellikle askerî ilişkilerin ve anlaşmaların araştırılması amacıyla verilmiş önerge üzerine konuşmaktayım. Aslında sonda söyleyeceğimi en başta söylemek istiyorum bir dakikalık ve belirli zaman kısıtlamaları sebebiyle. Türkiye İsrail'i çok ağır bir dille eleştirmesine rağmen İsrail'le askerî ilişkilerini genişletmeye, geliştirmeye ve artırmaya devam etmektedir.

Şimdi, bildiğiniz gibi, son üç yıl içinde birçok insan hakları örgütü, özellikle Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü İsrail'in işgal altında tuttuğu bölgelerde uyguladığı rejimi "apartheid" rejimi olarak tanımlamıştı. "Apartheid" rejimini biliyorsunuz, Güney Afrika'da beyaz yönetimin siyahilere yönelik, Afrikalılara yönelik uyguladığı bu yönetim biçiminden başlayarak tanımlanan ve daha sonra Uluslararası Ceza Mahkemesince de tanınan, 2021 yılında Uluslararası Ceza Mahkemesi yani ICC savcısının İsrail'in uygulamakta olduğu bu rejime dair bir inceleme başlatmasından hatırlayabilirsiniz. Şimdi "apartheid" rejimi nedir? "Apartheid" rejimi, işgal edilen bölgede tümüyle tahakküm kurmak, insanlığa aykırı eylemlerde bulunmak, hukuka aykırı bir şekilde toprak genişletmek ve aynı zamanda hukuka aykırı bir şekilde ırkçılığı, ayrımcılığı ve baskıyı kurumsallaştırmaktan bahsediyor. Şimdi, İsrail bu bahsi geçen kurumsallaşmış "apartheid" rejimini nasıl uyguluyor? Güvenlik yöntemiyle yani oradaki varlığını, oradaki askerî varlığını, oradaki şiddet varlığını artırarak Filistinlilerin bulundukları topraklardan çıkarılarak belli İsrailli Yahudilerin yerleştirilerek ve bu İsrailli Yahudilere bu kimlikleri sebebiyle daha üst haklar vererek Filistinlilere Filistin olmalarından dolayı daha az hak tanıyarak uyguladığı sistem sebebiyle bu "apartheid" rejimi olarak tanımlanıyor. Şimdi, bu "apartheid" rejiminde, Türkiye'nin İsrail'le yapmış olduğu askerî bazı anlaşmalar var; bu rejime katkı sunmadığınızı gerçekten düşünüyor olabilir misiniz? Bugün Gazze Şeridi'nde çocukları, kadınları, sivilleri, gençleri, hayalleri olan insanları öldüren bu bombalarda sizce Türkiye'nin hiçbir barutu yok mu? Türkiye ve İsrail'in yapmış olduğu bu istihbari anlaşmalarda, bu istihbari anlaşmalar sonucunda orada insanlar sizce hiç öldürülmemiş midir sizin yüzünüzden? Hiç bunu düşünmüyor musunuz?

Bakın, Hakan Fidan Kahire'de Barış Zirvesi'nde konuşmuştu ve şöyle demişti: "Uluslararası toplum bu Filistin savaşındaki rolüne dair somut adımlar atmalı." Biz de buradan bu çağrıyı yapıyoruz: Somut adımlar atın. 1996'dan bu yana artırılan askerî ilişkiler sebebiyle kaç tane Filistinlinin yaşamına mal olduğunuzu araştırın, inceleyin. Deyin ki: "Bizim bir payımız var mı?" Öyle, kalkıp İstanbul'da büyük mitingler yaparak, insanların tepkilerini bu mitinglerde sönümlendirerek, aktif bir adım atmayarak, somut adımlar atmayarak olmaz. Siz, dürüst bir şekilde kalkıp bunu söyleyebiliyor musunuz? Bakın, İsrail vatandaşları bu ülkeye vizesiz bir şekilde geliyor, Filistinlinin vize alması bile İsrail'in iznine tabi tutuluyor. Eğer samimiyseniz bugün şimdi deyin, "Bütün Filistinlilere yönelik vize uygulamasını kaldırıyoruz." deyin. Ama bunu yapmak için şimdi utanma diye bir duyguya sahip olmak gerekiyor. Utanma da şefkat de kullanıldıkça gelişen kaslardır.

AYHAN SALMAN (Bursa) - Sizde var mı?

KADEM METE (Muğla) - Sizde var mı?

CEYLAN AKÇA CUPOLO (Devamla) - Ama bakıyorum ki, sizinki öyle zayıf ki, o kadar uzun süredir kullanılmıyor ki kalkıp burada hamasi hamasi konuşuyorsunuz "Filistin'in yanındayız." diyorsunuz, atkınızı takıyorsunuz.

AYHAN SALMAN (Bursa) - Siz onu bile diyemiyorsunuz.

KADEM METE (Muğla) - 2008'den bu yana bir ilişki yok.

CEYLAN AKÇA CUPOLO (Devamla) - Atkıyı takmayın, askerî ilişkileri açıklayın; bu askerî ilişkiler sonucunda İsrail'e ne verdiğinizi açıklayın.

KADEM METE (Muğla) - Açıkladılar burada.

CEYLAN AKÇA CUPOLO (Devamla) - Nerede açıkladılar?

KADEM METE (Muğla) - Açıkladılar, 2008 yılından beri yok.

CEYLAN AKÇA CUPOLO (Devamla) - Askerî ilişkiler gizlilik altındadır, bu gizlilik sebebiyle biz bunların detayından haberdar değiliz, bilmiyoruz. Türk vatandaşları verdikleri vergilerle kaç tane Filistinlinin -halkın- öldürüldüğünü bilmiyor, açıklayın. Samimi bir şekilde, bu önerge oylandığı zaman deyin ki: "Evet, haklısınız, biz de bilmiyoruz." Çünkü gizli... Beyefendi, siz de bilmiyorsunuz, bilmediğiniz bir şey konusunda bana oradan laf atmayın. Bilmediğiniz şeyin araştırılması için "evet" diyeceksiniz ve o zaman samimiyetinize inanacağız, o zaman. İstanbul'da mitingde öyle bazen rabia için 4, "Dünya 5'ten büyüktür." için 5, işte "İslam dünyasının önderiz." diye işaret parmağı kaldırarak olmuyor; asıl samimiyet bu önergeye "evet" diyerek, "Biz payımızı araştıracağız." diyerek olur.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HEDEP ve CHP sıralarından alkışlar)