GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 30 Ekim 1961'de imzalanan Türkiye-Almanya İşgücü Anlaşması'nın 62'nci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:15
Tarih:31.10.2023

MERYEM GÖKA (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, cumhuriyetimizin 100'üncü yılının ve Türkiye Yüzyılı'mızın ülkemiz ve aziz milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Bundan tam altmış iki yıl önce, 30 Ekim 1961 tarihli Türkiye-Almanya İşgücü Anlaşması'nın yıl dönümünde söz almış bulunuyor, Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Ellerinde bavullar, gönüllerinde sıla hasretiyle Almanya'ya gözyaşlarıyla birçok kervan uğurlandı. Güzel Konya'mızdan gurbete giden bir ailenin evladı olarak bugün bu yüce çatı altında sizlere hitap etmekten onur duyuyorum.

Günümüzde 3,5 milyonu aşan nüfusuyla kendi aidiyetini muhafaza eden Türk toplumu, Almanya'nın asli ve yerleşik bir unsuru olarak yaşadığı ülkenin geleceğine katma değer sunuyor. Bir dönem misafir işçi olarak ekmeğinin peşinde koşan Almanya'daki kardeşlerimizin bugün artık, tıptan mühendisliğe, spordan sanata, müzikten edebiyata kadar her alandaki başarılarıyla gurur duyuyoruz. Türkiye ve Almanya arasında beşerî köprüler kuran ve günümüzde yerini 4'üncü kuşağa bırakan toplumumuz hiç şüphesiz bu noktaya kolay gelmedi. Tüm bu başarıların arkasında zorluklarla, hasretle ve kimi zaman dışlanmışlıkla örülmüş çok büyük mücadeleler var.

Irkçılık, İslam ve yabancı düşmanlığı ve ayrımcılık ne yazık ki Avrupa'daki Türk toplumunun başlıca sorunları olmaya devam ediyor. İbadethaneler, dernek ve iş yerleri hedef alınarak inancından, kökeninden ve kültüründen dolayı birçok insanımız ayrımcılığa uğruyor. 1984'ten bu yana, 2020 Hanau saldırısı da buna dâhil, ırkçı terör eylemlerinde 31 vatandaşımız ne yazık ki hayatını kaybetti ancak Almanya-Türk toplumu basiret ve ferasetle hareket ederek nefret siyasetine asla prim vermedi. Bu vesileyle ırkçı terörün vahşi yüzünü gösterdiği Solingen katliamının 30'uncu yılında yaşadığı tarifsiz acıya rağmen fedakârlığı ve Anadolu irfanıyla yoğrulmuş, metanetli duruşuyla Almanya'ya ve Batı dünyasına insanlık dersi veren Mevlüde Genç annemizi ve ırkçı terör eylemlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı tekrar rahmet, minnet ve duayla anmak istiyorum. Kıta genelinde her zaman hız kazanan ayrımcılık, kültürel ırkçılık ve yabancı karşıtlığı, İslam düşmanlığı gibi toplumsal barışı kemiren ve bir arada yaşama kültürümüzü dinamitleyen bu akımlara karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz.

Değerli arkadaşlar, son zamanlarda tüm uyarılarımıza rağmen Batı Avrupa'da kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e karşı düzenlenen ve nefret suçu içeren menfur saldırılara ifade özgürlüğü kisvesi altında izin verilmesi kabul edilemez. Sayın milletvekilleri, şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın: Biz Türkiye olarak yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın hak ve hukukunu savunmaya devam edeceğiz, kutsallarımıza yönelik her türlü baskı, ayrımcılık, insanlık dışı muamelelere karşı mücadelemize uluslararası alanlarda ve her yerde kararlılıkla devam edeceğiz. Bugünün Türkiyesi Avrupa'ya göç eden Türklerin geride bıraktığı Türkiye'den tabii ki çok farklı. Her alanda ölçek büyüten ekonomik bir güç hâline gelmiş, demokratik kurum ve teamüllerini oturtmuş, toplumsal barışı tesis etmiş, izlediği proaktif ve vizyoner dış politika sayesinde bölgede oyun kurucu olarak konumlanan Türkiye'miz yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız için yeni fırsat ve imkânlar doğuruyor. Bir zamanlar "gurbetçi" veya "Alamancı" gibi tanımlamalarla, yarım asra yakın, yabancı ülkelerde sorunlarıyla baş başa bırakılan insanlarımıza yönelik bu dışlayıcı tutumlar ancak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yurt dışı Türklerine gösterdiği önem ve özel çabalarıyla son buldu. AK PARTİ hükûmetleri ve Cumhur İttifakı olarak "yurt dışı Türkleri" tanımlamasıyla birlikte ihdas ettiğimiz yeni kurumlarla güçlendirdiğimiz kurumsal politikaları devreye aldık.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Hatip, lütfen tamamlayalım.

Buyurun.

MERYEM GÖKA (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Vatandaş odaklı yaklaşımımızla eğitimden sağlığa, sosyal güvenlikten nüfus işlemlerine, gümrükten dövize, askerliğe, vatandaşlıktan Mavi Kart uygulamasına kadar her alanda dünyada örneği olmayan düzenlemeler yaptık. Yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik seçim beyannamesi hazırlayan ve hükûmet programında ayrı bir bölüm ayıran ilk Hükûmetiz.

Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında, Türkiye Yüzyılı'nda, hayata girdiğimiz bu dönemde yurt dışında yaşayan, vatan hasreti ve memleket sevdalısı olan bütün kardeşlerimi tekrar en içten duygularımla selamlamak ve yüce Meclisimize saygılarımı sunmak istiyorum.

Çok teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)