Konu: | Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 16 |
Tarih: | 01.11.2023 |
ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, özellikle bu kanunun genel gerekçesine baktığımızda Türkiye'nin nasıl bir korkunç tabloyla karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Bakınız, nüfusumuzun yüzde 71'i, yaklaşık 60 milyon kişi risk altında. Yapı stokumuza baktığımızda 6 milyon bağımsız bölüm risk altında, 2 milyon bağımsız bölümün acilen dönüştürülmesi gerekiyor. Bakınız, yirmi yılı aşkındır bir AK PARTİ iktidarı var, Türkiye'nin bu tablosuna, bu rakamlara baktığımızda işlerin hızlı gitmediğini ve yapılacak çok işin olduğunu hepimiz görüyoruz. Dolayısıyla burada, bu kanun, evet, hem gerekçesine baktığımızda, 6 Şubat depremlerinden sonra kurulan Deprem Araştırma Komisyonunun ilgili raporunun gerekçe gösterilmesini, oradaki tavsiyeler doğrultusunda çıkarılmış olmasını çok anlamlı, çok değerli buluyoruz. Deprem yaşayan bir ilin milletvekili olarak bu tür yasaların bir an evvel çıkartılması gerektiğini buradan sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Değerli arkadaşlar, bu kentsel dönüşüm konusunda biz defalarca bu iktidara bu kürsüden seslendik "İşler iyi gitmiyor, siz bu hızla giderseniz daha çok can kaybımız olacak." dedik ve maalesef iktidar sürekli "Yapacağız, edeceğiz." dedi ancak özellikle kentsel dönüşüm başta olmak üzere yapı stokumuzu güvenli hâle getirecek çalışmaları yapmadı, adımları atmadı. Bakınız, kendi şehrimden bir örnek vereceğim: Adıyaman'da Musalla Mahallesi'nde, Mara Mahallesi'nde 2015 yılında riskli alan olduğu tespit edildi, Bakanlar Kurulu kararı Resmî Gazete'de yayımlandı; 2015, sene 2023 olmuş, bu mahallelerimizde hâlâ kentsel dönüşüm yapılamadı. Zamanında müdahale yapılmadığı için, Hükûmet sınıfta kaldığı için 6 Şubat depreminde Musalla'da, Mara'da, Ulucami'de, Hocaömer'de bu riskli alandaki vatandaşlarımızdan binlerce insan canını yitirdi. Eğer zamanında müdahale olmuş olsaydı, zamanında bu dönüşüm sağlanmış olsaydı belki de o insanlar bugün aramızda olacaktı. Onun için depremle ilgili, kentsel dönüşümle ilgili bu Meclisin daha çok çalışması lazım.
Bakınız, acı yaşayan bir kentin milletvekili olarak söylüyorum, aslında bizim uyumadan, yemeden, içmeden yirmi dört saat esasına göre bu parlamentonun çalışıp, Deprem Araştırma Komisyonunun raporundaki yasaları bir an evvel bu Genel Kuruldan geçirip vatandaşımızı, yurttaşlarımızı bir an evvel güvenli yapılara kavuşturmamız gerekiyor.
Değerli arkadaşlar, bunun dışında, deprem bölgelerinde başka bir tehlike var, başka bir tehdit var. Bu kürsüden defalarca söyledim ama iktidar, özellikle Sağlık Bakanlığı bu konuda duyarsız kalıyor. Sayın iktidar milletvekilleri, Sayın Grup Başkan Vekili; bakınız, deprem bölgelerinde vatandaşlarımızı bekleyen büyük tehlikenin adı "asbest" yani kanser. Bu konuyla ilgili Türk Tabipleri Birliği ve Temiz Hava Hakkı Platformu bir rapor hazırladı. Bu rapor geçen hafta çıktı. Bakınız, bu raporda çok çarpıcı iddialar ve tespitler var. Bu rapora göre Adıyaman'da, Elbistan'da, Kahramanmaraş'ta alınan numunelerde asbest bulgularına rastlandı ve şu anda bu bölgedeki vatandaşlarımız asbest soluyor. Bu çok önemli bir risk taşıyor. Bakınız, asbest kansere sebebiyet veren bir maddedir ve deprem bölgelerinde şu anda depremden kurtulan yurttaşlarımız bu tehditle karşı karşıya bulunuyorlar. Buradan, tekrar iktidarı, Hükûmeti ve Cumhurbaşkanlığını özellikle asbestle mücadele konusunda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Bakınız, bu konuda, özellikle ağır hasarlı binaların yıkımı sırasında hiçbir kurala uyulmuyor, yönetmeliğe uyulmuyor, sulama yapılmıyor; oradaki müteahhitler gözünü demire dikmişler, "Binayı bir an evvel yıkalım, demirleri alalım." Yerinde ayrıştırmayı da yapıyorlar ve bu konudaki hiçbir uyarıya müteahhitler uymuyor. Buradan Hükûmete, özellikle Cumhurbaşkanlığına çağrı yapıyoruz: Bakınız, önümüzdeki süreçte eğer tedbir alamazsak binlerce insanımızı biz kanserden kaybedeceğiz. Asrın felaketi, asrın kanser felaketine dönecek. Daha neyi bekliyorsunuz. Tedbir almak için, müdahale etmek için daha neyi bekliyorsunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Tutdere, lütfen tamamlayalım.
ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla) - Tamamlayacağım Başkanım.
Bütün kurumları, özellikle Sağlık Bakanlığını, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını göreve davet ediyoruz. Bakınız, burada şu anda ağır hasarlı binaların yıkım işlerinde çalışan emekçiler risk altında. Bu raporda, alınacak önlemler de tek tek sayılmış ancak bu önlemlerin hiçbirine uyulmuyor. Bugün, iş makinelerinde çalışan işçilere gözlük veya bu işte çalışmaları için uygun eldiven dahi verilmiyor. Bunlar şu anda çıplak elleriyle, çıplak gözleriyle bu işlerde çalışıyorlar. Bakınız, burada, bu raporun sonuç kısmında yapılacak işler tek tek sayılmış. Hükûmeti, Sağlık Bakanlığını bu raporu bir kez okumaya davet ediyoruz. Vatandaşlarımızın gerçekten sabrı kalmadı. Hükûmeti, bu müteahhitler üzerinde yaptırım uygulamaya davet ediyoruz. Her şeyi yapıyorsunuz ama bu müteahhitlere laf geçirmiyorsunuz. Sağlık Bakanlığını göreve davet ediyorum.
Hepinize de teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)