GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:19
Tarih:09.11.2023

İYİ PARTİ GRUBU ADINA YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) -Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; bugün buradan, milletin kürsüsünden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Alinur Aktaş'ın Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Genelgesi'ni hiçe saydığını, Bursa'nın 17 ilçesinde daha seçimlere beş ay varken caddeleri, sokakları, duvarları, durakları, billboardları, raketleri dev afişlerle, pankartlarla donattığını, PR çalışmalarına 100 milyonlarca lira harcadığını, kamunun, Bursalıların parasını memlekette ekonomik kriz yokmuş gibi sokağa attığını anlatacaktım ama sayenizde yine bir devlet krizi çıktı, memleket bu kez de adalet sistemini yangın yerine dönüştürdüğünüz gündemini konuşmak zorunda kaldı. Yargıtayın Can Atalay'la ilgili kesin mahkûmiyet kararıyla birlikte, "Hak ihlali var." diyen Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma açıklaması ülkemizde rejim değişikliğine giden yolda yapılmış bilinçli ve son derece kritik bir hamledir. Yeni anayasa hazırlıklarında son aşamaya gelen AK PARTİ iktidarına böyle bir kararla âdeta hukuk desteği sunan Yargıtayın attığı bu adım, gerçekte Türkiye Cumhuriyeti'nin mevcut "anayasa devleti" sıfatını ortadan kaldırmaya yönelik çok ciddi bir girişimdir. Cumhuriyet ile demokrasiye gönül vermiş bir milletvekili olarak, hukuk devletinde güçler ayrılığı ilkesinin rafa kaldırılmasından sonra güçler çatışması yaratılıp ülkemizin tek adam yönetiminin tescillenme taktiklerine kurban edilmeye çalışıldığını gördüğümü üzülerek vurguluyorum. "Adalet ölürse devlet ölür." şiarını benimseyen herkesin, içinde bulunduğumuz bugünlerde sessiz kalmayıp hukuk devleti taleplerini yüksek sesle dile getirmeleri gerekmektedir. Bu, bir hukuk skandalıdır. Yargıtay 3. Ceza Dairesi Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunarak bizzat anayasal hukuk düzenine, hukukun üstünlüğüne ve devlet organları arasındaki işleyişe yönelik âdeta bir darbe girişiminde bulunmuştur.

Yine, bu kapsamda, millet iradesinin tecelligâhı olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurumsal yapısının aynı Yargıtay Dairesi tarafından hedef alınması darbenin boyutunu gözler önüne sermektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Kurtulmuş'un bu dayatmaya karşı en net cevabı vermesi gereken kişi olduğunu düşünüyoruz. Gelinen noktada, bir hukuk bilmezliğin, bir kanun tanımazlığın ötesinde art niyetli, kasıtlı ve organize bir suç girişimi belirmektedir. AYM kararları, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Yargıtayın AYM kararına uymaması hukuken izah edilemez, Türkiye'de artık hiçbir vatandaşın hukuk güvenliğinin kalmadığı anlamına gelir bu durum. Bu karar, kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü, mahkemelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığını bir kez daha rafa kaldırma girişimidir.

Böylesine vahim bir tablo karşısında öncelikle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın başlangıç kısmında yer alan çok net bir ifadeyi hatırlatmak istiyoruz. Anayasa'mız diyor ki: "Türk milleti tarafından, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur." İşte, biz, milletimizin bu emanetine sahip çıkmak ve korumak için her gün alanlarda olacağız. Kararlıyız ve hukukun bize tanıdığı tüm yol ve araçları kullanarak bu darbeye karşı çıkacağız. Yargıtaydan bir dairenin çıkıp AYM'yi suçlamasını ve AYM üyelerini hedef göstermesini hiçbir koşulda kabul etmiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Türkoğlu, lütfen tamamlayın.

Buyurun.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Tamamlıyorum.

Özetle, bugünlere bir anda gelinmedi, 12 Eylül referandumunda ölüleri bile kaldırarak kol kola girdiğiniz FETÖ'yle yaptığınız değişiklikle başladı bu işler. O zamanlar en çok korktuğunuz ifade şuydu: Paralel devlet yapılanması. FETÖ'yü gönderdiniz, şimdi devletin bütün kurumlarında; yargısında, bakanlıklarında yeni yeni paralel devlet yapılanmaları var. Bunu Allah da biliyor, kul da biliyor, siz de biliyorsunuz, millet de biliyor. Devleti olması gereken hukuk zeminine oturtmak ancak ve yalnızca Türkiye'nin ileriye doğru güvenle bakabilmesinin birinci şartıdır diyorum.

Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)