GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HEDEP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:19
Tarih:09.11.2023

HEDEP GRUBU ADINA SERHAT EREN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, yüz yıllık cumhuriyet tarihinde sayısız askerî ve siyasi darbeyi yaşayan Türkiye, 2'nci yüzyılına da yeni bir darbeyle başladı maalesef. İstibdat rejiminizin ayakta kalması için yerel yönetimlerdeki kayyum pratiğini şimdi de yargıya taşıdınız. Yargıtay, AKP ve MHP iktidarı tarafından Anayasa Mahkemesine kayyum olarak atanmıştır. Bu mesele Can Atalay meselesini aşmıştır, bu mesele Sayın Demirtaş meselesi, bu mesele Kavala meselesi olmaktan çoktan çıkmıştır. Bu, topluma karşı savaş açma hâlidir; bu, anayasal düzeni ortadan kaldırma girişimidir.

2015 yılından beri fiilî bir OHAL rejimine dönüşen ve anayasasızlaşan Türkiye'de bugün yaşananlar yeni bir darbeye teşebbüstür. Yargıtayın bu tutumu Anayasa'yı, Anayasa Mahkemesini, Meclis iradesini ortadan kaldırarak yargıçlar hükûmeti kurmaya çalışmanın ilanı niteliğindedir, bu bir başkaldırıdır. Seçilmiş milletvekillerine ilişkin hak ihlalini uygulamayarak Anayasa'yı ihlal eden Yargıtay, kararını Meclise gönderip, açıkça talimat verip had bildirerek Atalay'ın vekilliğini düşürmek için "İşlemlere başla." diyor. Bu, Meclis iradesi üzerinde bir vesayet kurma girişimidir.

Yargıdaki vesayeti kaldırma vaadiyle iktidara gelen AKP iktidarı bırakın vesayeti kaldırmayı, hiç olmadığı kadar yargıyı kendi vesayeti altına aldı. Kendi eski Bakanınız bugün ne dedi biliyor musunuz? "Vesayetçi güçlerin güdümündeki Kemalist militan yargıdan çektik, tam 'Vesayetler kalktı.' derken bu sefer kendi militan yargımızı oluşturduk." Bu bir itiraftır. Evet, yargıyı militanlaştırdınız. Yargı mensupları bugün kendi menfaatleri, güçlü suç örgütlerinin menfaatleri, iktidarın menfaatleri derken çokça gruplara ayrılmış ve çatışır vaziyette. Geçtiğimiz günlerde... Adliyelerdeki rüşvet çarkını anlatan mektubu unutmadık. Bu çatışma ve çürüme hâlinin yanı sıra; hukukun üstünlüğünün değil, grupların birbirine üstünlüğünün sonuçlarını yaşıyoruz. Çünkü kuvvetler ayrılığının işlemediği, hukuk devleti olmayan bir ülkede sadece kuvvetli olanın sözü geçiyor.

Bir dönem ortağınız olan ve yargıyı teslim ettiğiniz cemaat, MİT Başkanınıza nasıl operasyon çektiyse bugün de yargıyı teslim ettiğiniz ortaklarınız Anayasa'ya, Meclise, Meclis iradesine, Anayasa Mahkemesine ve başta sizlere operasyon çekiyor biliyor musunuz? Bu darbe yarın bir gün Emniyetin de askeriyenin de Meclis kararlarını, mahkeme kararlarını, demokrasiyi ve hukuku tanımamasına yol açacaktır. Bu kaos, 60'lardan beri canlı ve dinamik olan askerî darbe mekaniğini yeniden harekete geçirmiştir.

Bu darbe mekaniğinin en büyük mimarı, MHP lideri Devlet Bahçeli'dir. Bahçeli'nin "AYM kapatılsın!" çağrıları, her konuşmasında AYM'ye ayar verme niteliğindeki açıklamaları, bugün hem Anayasa Mahkemesine hem de Meclis iradesine darbenin başlangıç noktasıdır. Ne diyordu Bahçeli? Bakın, 31 Mart 2021 tarihinde ne dedi: "Anayasa Mahkemesi hukukun üstünlüğünden mi yanadır, yoksa bölücülüğün şakşakçısı mıdır? HDP'nin kapatılması kadar Anayasa Mahkemesinin de kapanması artık ertelenmez bir hedef olmalıdır." demedi mi? Alkışladınız veya sessiz kalarak onayladınız. Ne dedi 11 Mart 2023 tarihinde? "Mahkeme üyeleri vicdanlarının sesini değil ihanetin sözünü dinlemiş ve buna kulak vermişlerdir. Kahredici mevcut yapı bütünüyle tasfiye edilmelidir." demedi mi? Bunu alkışladınız veya sessizce onayladınız.

Sayın vekiller, değerli milletvekilleri; darbenin panzehri daha fazla demokrasi, daha fazla adalet ve daha fazla özgürlüktür. Bu darbeye karşı verilecek en iyi yanıt Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Eren, lütfen sözlerinizi tamamlayın.

SERHAT EREN (Devamla) - Bu darbeye karşı verilecek en iyi yanıt daha fazla adalet, daha fazla özgürlüktür; bu darbeye karşı verilecek en iyi yanıt AİHM'in ve Anayasa Mahkemesinin özgürlükler lehine verdiği kararları derhâl uygulamaktır. Bu kararlar uygulanmadan ortada ne Anayasa ne de tarafsız bir yargı kalacaktır.

Gelin, hep birlikte yargının bu siyasi darbelerine, hukuksuzluklara ve kurumsal çürümeye son verelim; gelin, hep birlikte hukuk sistemini, Anayasa'yı ve yasaları yeniden ele alıp bu ülkede adalet, demokrasi ve barışı tesis edelim; yargıda kuvvetler ayrılığını esas alan bir yargı reformu yapalım.

Bizler HEDEP olarak AİHM ve AYM kararlarına uyulmama hâlinin ülkeyi daha fazla kaosa sürüklememesi için genel görüşme açılmasını istiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SERHAT EREN (Devamla) - Meclisi ve Meclis Başkanlığını bu darbe teşebbüsüne karşı tutum almaya, kendi iradesine ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkmaya çağırıyoruz.

BAŞKAN - Sayın Eren, teşekkür ediyorum.

SERHAT EREN (Devamla) - Ben teşekkür ederim.