Konu: | HEDEP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 19 |
Tarih: | 09.11.2023 |
AK PARTİ GRUBU ADINA OĞUZHAN KAYA (Çorum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HEDEP grup önerisi üzerine AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Can Atalay'ın Türk Ceza Kanunu 312 ve 39'uncu maddeleri kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım suçundan on sekiz yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hükümle birlikte tutuklanmasına karar vermiştir. Kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul 3. Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi istinaf talebini esastan reddetmiştir. Karar temyiz üzerine Yargıtaya gelmiştir. Can Atalay 20 Temmuz 2023 tarihinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuş, bireysel başvuru inceleme aşamasındayken Yargıtay 3. Ceza Dairesi 28 Eylül 2023 tarihinde Can Atalay hakkındaki mahkûmiyet kararını onamış ve karar vermiştir. Bireysel başvuru incelemesinde Anayasa Mahkemesi 25 Ekim 2023 tarihinde Can Atalay'ın seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı yönünden hak ihlal edildiğine karar vermiştir. Aynı kararda hak ihlalinin ortadan kaldırılması amacıyla Can Atalay'ın yeniden yargılanmasına başlanması, mahkûmiyet hükmünün infazının durdurulması, ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamaya durma kararı verilmesi için dosyayı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine göndermiştir. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi de dosyayı Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı hakkında bir karar verilmek üzere Yargıtay 3. Ceza Dairesine göndermiştir. 3. Ceza Dairesi dün verdiği kararında bireysel başvuru yolunun bir mahkeme kararının tekrar gözden geçirilmesini amaçlayan temyiz yolu gibi bir kanun yolu olmadığını ve önceki yargılamanın devamı niteliğini taşımadığını belirtmiş, kararda bireysel başvurunun olağanüstü kanun yolu olarak nitelendirilmesinin mümkün olmayıp "sui generis" bir hukuki yol olduğunu ifade etmiş, yüksek yargı mercileri arasında altlık üstlük ilişkisinin olmadığını belirtmiş, Yargıtay ile Danıştayın yetki görev alanında bulunan temyiz incelemesinde gözetilmesi gereken hususlara Anayasa Mahkemesinin müdahale yetkisinin olmadığını ifade etmiş ve Anayasa'nın 14'üncü maddesinde bir suç tanımına ihtiyaç olmadığını, Can Atalay'ın hüküm giydiği 312'nci maddenin Anayasa'nın 14'üncü maddesi kapsamında kaldığını belirterek Anayasa Mahkemesinin kararına uyulmama yönünde bir karar vermiştir. Gerek Yargıtay gerekse Anayasa Mahkemesinin görev ve yetkileri kanunlarda ve Anayasa'mızda belirtilmiştir. Tüm bu süreçte anlaşılmaktadır ki Anayasa Mahkemesi ile Yargıtayın ilgili dairesi arasında milletvekili dokunulmazlığı bağlantılı bir meselede Anayasa'nın 14'üncü maddesinin kanuni bir düzenleme olmadan doğrudan uygulanabilir olup olmadığı hususunda oldukça teknik ve hukuki bir tartışma yürütülmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen sözlerinizi tamamlayın.
OĞUZHAN KAYA (Devamla) - Bu sorunun hukuk devleti ilkesi çerçevesinde hukuk mekanizmaları içerisinde çözülmesi gerekmektedir. Şayet anayasal bir düzenlemeye ya da yasal bir değişikliğe ihtiyaç varsa bunun çözüm yeri de Türkiye Büyük Millet Meclisidir, çözecek olan da Parlamentodur; hiçbir kurum ve kuruluş değildir.
Yine, bu çözüm yeri TBMM iken milleti meydanlara çağırarak bir yargı darbesi algısı oluşturmak, bundan bir siyasi rant sağlamaya çalışmak da doğru değildir.
HEDEP grup önerisi aleyhinde olduğumuzu belirtir, yüce heyetinizi saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)