GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:19
Tarih:09.11.2023

İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN HAMŞIOĞLU (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaşanan kriz alelade bir olaymış gibi iki yüksek yargı kurumunun yorum farkı olarak tanımlandı az önce. Yapmayın Allah aşkına, siz her yorum farkı yaşadığınızı gidip şikâyet mi ediyorsunuz, suç duyurusunda mı bulunuyorsunuz? Hukuk devletinde Yargıtay yahut o ayardaki bir mahkemenin böyle bir cüret gösterebilmesinin, böyle bir had ve yetki aşımında bulunmasının imkân ve ihtimali yoktur. Dolayısıyla, ben mahkemeye değil, ona bu cüreti verenlere seslenmek gerektiğini düşünüyorum: Ne yaptığınızın farkında mısınız siz ya, Anayasa Mahkemesi üyelerini görevlerini yapmakla suçlamak ne demek Allah aşkına!

Yarın Atatürk'ü anacağız, Atatürk ne diyor: "Bir memlekette adalet mevcut olmazsa orada hükûmet yoktur." Bu saatten sonra siz hangi meşruiyetle var olabileceğinizi düşünüyorsunuz? "Millî yargının Batıcı ve neoliberal yargıya karşı mücadelesi" ne demek arkadaşlar? Cumhurbaşkanı Danışmanı söylüyor bunu. O kadar milliyetçiyseniz Merkez Bankası Başkanınızın, Maliye Bakanınızın o kınadığınız Batı'da, o neoliberallerin kapısında ne iş var? Görevini gözünde bağıyla yapması gereken yargıya ideolojik sorumluluk yüklemek ne menem bir saçmalıktır. Adalet Bakanlığının başında "millî" ifadesi yok ama bakın, Eğitimin var; çok milliyetçiyseniz gidin orada yapın milliyetçiliğinizi, Andımız'ı okutun mesela. Ama yargının, adaletin bağımsız olması kâfi, başka bir şeye gerek yok.

Can Atalay burada hepimizin gözü önünde hak ihlaline uğradı sürecin en başından beri; avukatlık yaptığı için davaya dâhil edilirken de mazbatasını aldığı hâlde tahliye edilmezken de uğradı, ayrıca bütün Gezi sanıkları da uğradı. Biz adaleti sadece bizden olan için istersek böyle mi adil olacağız ya, böyle mi hukukun üstünlüğünü savunacağız, koruyacağız? Ne yüzle yapacağız bunu? Yargıtay baştan beri devam eden bu hukuksuzluğa tüy dikti, tuzu kokuttu sadece. Şimdi, Yargıtayın kendisi dâhil herkesi bağlayan karara karşı suç duyurusunda bulunması herhalde AYM'nin Yargıtay üyelerine yapılan ek zammı iptal etmesinden kaynaklanmıyordur ama Cumhurbaşkanının "Anayasa Mahkemesinin kararına saygı duymuyorum ve uymuyorum." Demesinden, bu hukuk tanımazlığın normalleşmesinden, bedelsizleşmesinden kaynaklanıyor olabilir. Çok klişe bir uyarı ama bugün ayarıyla oynadığınız kantar, gün gelir sizi de tartar. O kadar canınız yandı, 17-25 Aralık'tan hiç mi ders almadınız? Hukuku işinize öyle geliyor diye sopaya dönüştürürseniz eğer o sopa yarın kimin elinde, kime karşı, hangi amaçla kullanılacak bilebilir misiniz? Sayın Abdulhamit Gül burada değil, en iyi kendisi yaşadı, yargı üzerinde siyasi vesayet kurmanın nasıl bir bela olduğunu; hepimiz gördük yaşama sürecini de.

Her devrim gibi her karşı devrim de bir gün mutlaka kendi çocuklarını yer.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Hamşıoğlu, lütfen sözlerinizi tamamlayın.

Buyurun.

SELCAN HAMŞIOĞLU (Devamla) - İbret almak için daha kaç kere tecrübe etmemiz gerekiyor? Biz, İYİ Parti olarak konuyla ilgili HSK'ye de Yargıtay Başkanlar Kuruluna da suç duyurusunda bulunuyoruz. Sizi de artık vicdana değil akla davet ediyorum, bu anayasal suça ortak olmamaya davet ediyorum. Hilafına tavrınızla bugüne kadar Atatürk'ün sayısız sözünü haklı çıkardınız ama ne olur bu defa yapmayın. Bakın diyor ki: "Milletler egemenliklerini geçici olarak da verseler meclislere lüzumundan fazla güvenmemelidir çünkü meclisler bile istibdat edebilir." Ne olur istibdat etmeyin, bir kere de hürriyet deyin. Bakın, bu kantar bir gün hepimizi tartacak, lütfen.

Teşekkür ediyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)