Konu: | Yargıtayın Anayasa Mahkemesi kararına uyulmaması yönünde verdiği kararın yarattığı yapısal krize ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 20 |
Tarih: | 14.11.2023 |
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Anayasa Mahkemesi tarafından Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı yönünde ihlal kararı verilerek bir hak ihlalinin ortadan kaldırılması amacıyla başvurucu Şerafettin Can Atalay'ın yeniden yargılanması, infaz hükmünün durdurulması ve ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması yönündeki karara hukuki değer ve geçerlilik izafi edilemeyeceği gerekçesiyle uyulmamasına dair Yargıtay 3. Ceza Dairesinin vermiş olduğu karar cumhuriyet tarihinde daha önce benzeri görülmemiş hukuki, siyasi ve idari sonuçları olan çoklu bir devlet kriziyle bizi karşı karşıya bırakmıştır. Şimdiye kadar hukuki ve siyasi her krizi Allah'ın bir lütfu olarak görerek kendi düzenini inşa etme ve pekiştirme amacıyla bir fırsata çeviren Adalet ve Kalkınma Partisi hiç şüphesiz bu krizi de fırsatçı anayasacılık anlayışına malzeme yapmaya heveslidir. Muhtemelen, 6216 sayılı Yasa'nın 50'inci maddesinin (2)'nci fıkrasında bir değişiklik yaparak hak ihlalinin bir mahkeme kararına dayandığı hâllerde bunu Anayasa Mahkemesinin dışında tutmaya çalışacaksınız. Süreç içinde elbette ki Yargıtay kararının hukuki boyutları üzerine çokça konuşulacak ve tartışılacaktır. Ben burada bu kararın perde arkasındaki bir başka siyasi amacı dile getireceğim. Şüphesiz, AK PARTİ Grubu içerisinde Filistin halkı için kalpten üzülenler de var, onları tenzih ediyorum ama siz bu Meclise Filistin atkılarıyla gelip otururken biz anladık sizin asıl niyetinizi! Çoğunuzun döktüğü sahte gözyaşlarından anladık biz sizin asıl niyetinizi! Gazze'de çocuklar, kadınlar, yaşlılar, hastalar üzerine bombalar yağarken "Katil!" dediğiniz Sisi'yle kucak kucağa, diz dize otururken anladık biz sizin asıl niyetinizi! (CHP sıralarından alkışlar) Gazze inim inim inlerken daha düne kadar "Katil!" dediğiniz Suudi Prensi Selman'la fotoğraf çekme yarışına girdiğinizde anladık biz sizin asıl niyetinizi!. Bunları niye söylüyorum biliyor musunuz? Çünkü siz Netanyahu taktikleri uyguluyorsunuz, çünkü siz İsrail taktikleri uyguluyorsunuz. Sizin gözünüz Gazze'de değil, sizin gözünüz de aklınız da Netanyahu'da. Siz, seçime kadar Macaristan'a bakıyordunuz, Orban'a bakıyordunuz, bugün Netanyahu'ya bakıyorsunuz. Ne yaptı Netanyahu biliyor musunuz? Filistin'e saldırmadan önce Netanyahu ne yaptı? Önce İsrail Yüksek Mahkemesinin yetkilerini budadı. Ne diyordu Netanyahu Yüksek Mahkemenin yetkilerini budarken? Netenyahu da tıpkı sizin gibi "yargısal aktivizm" diyordu, "Gezegendeki en aktivist yargıya sahibiz." diyordu, "Yargı vesayeti" diyordu, "Kendini yasamanın yerine koyan yüksek mahkemeler var." diyordu. Bu cümleler size tanıdık geliyor mu? Gelmiyorsa Yargıtay kararını açın, bakın, aynı cümlelerle nasıl savunulduğunu göreceksiniz. Nasıl da aynı argümanları kullandığını görünce hak vereceksiniz. Ülkenin bütün aklı başında hukukçuları zaten bu gerçeğin farkında. Filistinlileri öldürmeye hazırlanan Netanyahu'nun başında bulunduğu aşırı sağcı hükûmetin Filistin halkına saldırmadan önce yaptığı son iş ne oldu, biliyor musunuz? Hak ihlallerine karşı yasal güvenceleri ortadan kaldırmak oldu çünkü İsrail Yüksek Mahkemesinin Filistinlilere yönelik birçok hak ihlali kararı vardı. Filistinlileri yargılamadan üç yıla kadar gözaltında tutma yetkisi veren yasayı iptal etmişti, Filistinlilere ait özel arazileri kamulaştırma yetkisi veren yasayı iptal etmişti, Filistinlilerin güvenlik güçlerinden gördüğü zararlar için tazminat talep etmesini yasaklayan ayrımcı yasayı iptal etmişti. Bütün bunları iptal ettiği için, Yüksek Mahkeme Filistinliler aleyhine olan ayrımcı yasaları iptal ettiği için kimi kızdırdı biliyor musunuz? En çok Netanyahu'yu ve aşırıcı sağcı partileri kızdırdı. Bunlar da sizlere tanıdık geliyor, değil mi? Netanyahu'nun son koalisyonundaki dinci partiler ne yaptı biliyor musunuz? Tıpkı şimdi sizin yapmaya hazırlandığınız gibi bir reform tasarısı inşa etti, Filistinlilerin hakkını savunacak insanlara daha kolay bir şekilde vatan haini muamelesi yapılmasının önünü açtı; artık Filistinliler öldürülürken İsrail'de hukukun üstünlüğünü kimse savunamayacaktı. Sizin amacınız da budur, siz faşizmin hukukunu inşa ediyorsunuz! Adım gibi eminim, siz de önümüzdeki aylarda Anayasa Mahkemesinin yetkilerini budayacaksınız ve ondan sonra ne yapacaksınız, söyleyeyim mi? Size verilen görevleri yapacaksınız, Orta Doğu'nun kan gölüne dönmesine katkı yapacaksınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İNAN AKGÜN ALP (Devamla) - Sayın Başkan, bir müsaade buyurun.
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın, bitirin.
İNAN AKGÜN ALP (Devamla) - Ve ben adım gibi eminim, bu kıyametin kimin başına kopacağını da çok iyi biliyorum; siz halka karşı ağır bir yönelmenin hazırlığı içerisindesiniz, yapacağınız ağır insan hakları ihlallerinin hazırlığı içerisindesiniz, bunun yasal altyapısını yapmaya çalışıyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Konuşma! Bir dakika...
Buradan bütün halkıma sesleniyorum: Ey halkım, susma artık, gör artık gerçekleri! Bunlar faşizmin hukukunu inşa ediyor! Memleket elden gidiyor ama biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak susmayacağız, direneceğiz, yeniden ayağa kalkacağız ve size geçit vermeyeceğiz!
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)