GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HEDEP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:20
Tarih:14.11.2023

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA DOĞAN DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seçilmiş belediye başkanlarının mahkeme kararı olmaksızın kamu düzeninden sorumlu olan İçişleri Bakanı tarafından görevden el çektirilmesi, millet iradesi ve çağdaş hukuk devleti uygulamalarıyla taban tabana zıttır. Soruşturma veya somut delillerle temellendirilmeden, seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması uygulamasına son verilmelidir. Seçilmiş belediye başkanı ancak ve ancak mahkeme kararıyla görevden alınabilir. Bir belediye başkanı mahkeme kararına istinaden görevden alınacaksa seçilmiş belediye başkanının yerine yine seçimle oluşturulmuş belediye meclis üyelerinden birisinin seçilmesi sağlanarak milletimizin iradesi teminat altına alınmalıdır. Seçim öncesi, kanunen seçilmesine mâni olabilecek bir durum yokken seçimden çok kısa bir süre sonra belediye başkanlarının görevden alınması milletin aklıyla dalga geçmektir, millete "Sen bana yönetme hakkını vermezsen ben senden zorbalıkla alırım." demektir. Bu durum, demokratik süreçlere zarar vererek yerel yönetimlerin seçimle belirlenmesine engel olmaktadır, yerellerde demokrasiyi askıya almaktır, seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldırmaktır.

Bakınız, Sayıştayın 2019 yılı Kamu İdareleri Denetim Raporu'nda kayyumla yönetilen belediyelerde ciddi usulsüzlükler tespit edilirken âdeta tuzun koktuğu belgelenmiştir. Van'da diğer kamu idarelerince belediyeye tahsis edilen taşınmazlar kayıt altına alınmadığı için hesaplarda 16 milyon TL açık çıktığı Sayıştay raporuyla belgelenmiştir. Mardin'de mülkiye müfettişlerinin raporuyla kayyumun manevi kızının doğum günü ve düğün masraflarının belediyeden karşılandığı, birçok usulsüz kiralama ve satın alma işleminin yapıldığı belgelenmiştir. Diyarbakır Belediye Başkanı Sayın Selçuk Mızraklı seçildiğinde ben Diyarbakır Belediyesini ziyaret etmiştim, orada varaklı odaları, varaklı banyoları bizzat kendim görmüştüm. Kayyum atamalarının tam bir hukuk garabeti olduğu ortadadır. Ortaya çıkan bunca hukuksuzluktan sonra kimse çıkıp millete bir açıklama bile yapmadı. Mesela, Melih Gökçek'i görevden aldınız; niye aldınız? Yargılandı mı, suçu neydi? Hiç anlattınız mı bize? Anlatmadınız. Mesela, akşam HDP'li olduğu için terörist olup da sabah AK PARTİ'ye geçince vatansever olanları anlayamadık bir türlü. Yerel halkın iradesine müdahale ediyorsunuz, seçimle göreve gelmiş belediye başkanlarının yerine atanan kayyumlar demokratik süreçlere zarar veriyor. Halkın temsil hakkını gasbediyorsunuz. Kişilerin suça karışıp karışmadıklarını seçimden önce araştırın, seçimden sonra değil. Kayyum atamaları yerel yönetimlerde istikrarsızlık yaratmakta ve hizmet kalitesini etkilemektedir. Yerel yönetimlerin seçilmiş liderleri bölgenin ihtiyaçlarına daha iyi odaklanabilirken atanan kayyumların bu hassasiyeti taşımadığı çok açık görülmektedir. Bakın, arkadaşlar, bu tür uygulamalar Türkiye'de demokrasiyle ilgili tartışmaları ve endişeleri beraberinde getiriyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DOĞAN DEMİR (Devamla) - Başkanım, bitireyim.

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Demir.

DOĞAN DEMİR (Devamla) - Uluslararası kamuoyunda ülkemize duyulan güven yerle bir oluyor. Hukuku kendinize göre bir helvaya çevirdiniz, acıktıkça yiyorsunuz; hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunu egemen kılıyorsunuz. 2024 seçimleri yaklaşırken yerel yönetimlerin demokratik bir şekilde seçilmesi ve halkın iradesine saygı gösterilmesi, demokratik değerlere uygun bir yönetim anlayışının hedeflenmesi gerekmektedir.

Milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Sağ olun. (Saadet Partisi ve HEDEP sıralarından alkışlar)