Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 20 |
Tarih: | 14.11.2023 |
AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA ARSLAN (Tokat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi üzerine AK PARTİ Grubumuz adına söz aldım. Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
8 Kasımdan bu yana Yargıtay 3. Ceza Dairesi ve Anayasa Mahkemesi kararları arasındaki mübayeneti konuşuyoruz. Gezi Parkı olayları nedeniyle tutuklu bulunan Can Atalay'ın cezası Yargıtay 3. Ceza dairesi tarafından onanmış, onama kararından sonra Anayasa Mahkemesi 25 Ekim tarihinde hak ihlali kararı vermiş, Yargıtay 3. Ceza Dairesi önceki kararında ısrar etmiştir.
Değerli milletvekilleri, gelinen noktada Anayasa'mızda görev ve yetkileri açıkça belirli olan 2 yüksek yargı organının Anayasa'yı yorumlama konusundaki görüş farklılığı ortaya çıkmıştır. Yargıtay, Anayasa'nın 14'üncü maddesindeki düzenlemeye aykırı fiillerin dokunulmazlık kapsamında olmadığı yönünde değerlendirme yaparken, Anayasa Mahkemesi 14'üncü maddeyi farklı mütalaa etmiştir. Anayasa Mahkemesi, 83/2 yollamasıyla 14'üncü maddeyi yorumlarken, dokunulmazlık dışında bırakılan suçların yargı organları kararlarıyla anlamlı bir şekilde belirlenemeyeceğini, konusunun belirginliğini ve öngörülebilirliğini sağlayacak bir şekilde yoruma elverişli olmadığını ifade etmiştir.
Anayasa Mahkemesi "Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar" ibaresi kapsamında suçları belirleyen bir yasal düzenleme bulunmadığını, ilk derece mahkemelerinin Anayasa maddesini yorumlayarak karar verdiğini ifade etmiştir. Bu iki yorum farkı üzerine fırtına koparıp "devlet krizi, darbe" gibi ifadelerle kamuoyunu yanlış yönlendirmek doğru değildir. CHP Grubunun, yargı kurumlarının görüş farklılığı nedeniyle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki ifadelerini ve darbe imalarını kabul etmemiz mümkün değildir.
2 yargı kurumu arasındaki görüş farklılığının çözüm yeri Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Mevzuatın yorumlanmasındaki farklılık mahkeme kararlarına yansımıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevi, yargı kurumları tarafından verilen kararların tartışılmasından öte, bu kararların verilmesine gerekçe olan kanunların hiçbir duraksamaya meydan vermeden açıkça düzenlenmesidir. Dolayısıyla, bizlere düşen görev yasaları ve Anayasa'yı değerlendirmek, ülkemizin ihtiyacı olan sivil bir anayasayı tartışmak olmalıdır. İki bin yıllık devlet geleneğine, yüz yıllık cumhuriyet deneyimine sahip olan ülkemiz, darbeciler tarafından hazırlanan ve defalarca değişiklik yapılan bir Anayasa'yı hak etmiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.
MUSTAFA ARSLAN (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." düsturuyla toplumun tüm kesimlerinin fikri alınarak sivil toplum kuruluşlarının, siyasi aktörlerin uzlaşmasıyla hazırlanacak yeni anayasamızın kişisel hak ve özgürlükler temelinde devletimizin bekası ve ülkemizin ortak değerlerini gözeteceği ve ülkemize çok şey katacağı açıktır.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Mevcut Anayasa'ya inanmıyorsunuz, yenisini nasıl yapacaksınız? Mevcuda inanmıyorsun, mevcudu düzelt.
MUSTAFA ARSLAN (Devamla) - Bu anlamda toplum sözleşmesi niteliğinde olacak yeni anayasanın yargı kurumları tarafından yapılacak farklı yorumlamaları da ortadan kaldıracağına inanıyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)