Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 21 |
Tarih: | 15.11.2023 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde kamu çalışanları arasında akademisyenlerden daha zor durumda olan başka bir meslek grubu yoktur. Elbette belki sayıları az göründüğünden problemleri yeterince anlaşılmıyor. Birinci problemi maaş sorunudur; bugün üniversitede bir insan yirmi yıl sonra ancak doçent ünvanına ulaşabilmektedir. Ancak doçentin aldığı maaş odasını temizleyen odacıdan, temizlikçiden daha azdır veya eşit derecededir. İkinci olarak, tabii ki araştırma görevlileri 30 bin lira civarında bir maaş almakta ki aslında konum itibarıyla bir savcıya, kaymakama eşit olması gerekirken maalesef son derece geri kalmış durumdadır. Muhtemelen bu da belki iktidarın okumuş kesime, aydınlara karşı oluşunun yansıması olarak düşünülebilir.
İkinci olarak da kadro sorunu. Bakın, belki hiçbir yerde şahit olunmayacak şekilde, üniversitedeki bir personel tam yirmi yıl geçinceye kadar, doçent ünvanı alıncaya kadar kadrolu personel olamamaktadır. Türkiye'nin herhangi bir ücra noktasındaki bir ilçe tarım müdürlüğünde çalışan çaycının, temizlikçinin bile bir kadrosu, iş garantisi varken akademisyenin doçent kadrosu alıncaya kadar hiçbir şekilde iş garantisi yoktur; hayatı, işinin devamı yöneticisinin iki dudağı arasındadır. Elbette, bir insanın yirmi yıl süreyle her yıl sözleşmesi uzatılan sözleşmeli işçi pozisyonunda çalışmasının yaşatacağı psikolojik durumu da takdirlerinize maruzdur.
Değerli milletvekilleri, şunu belirtmek gerekir ki ülkemizde YÖK, 12 Eylül darbesinin bir ürünüdür. Kurulduğu günden bugüne kadar bütün iktidarlar YÖK'ün problemli olduğunu bilir, YÖK'ü kaldırma sözüyle işbaşına gelir ama durumdan memnun oldukları için de hiçbir şekilde dokunmaz. Bugün, acilen, akademisyenleri ilgilendiren 2547 sayılı Yasa'nın sadece değiştirilmesi değil, tümüyle yeni bir reforma ihtiyaç vardır. Bugün akademisyenler kamu çalışanları içerisinde son derece mağdur durumdadır. Bugün ülkenin geleceği akademisyenlerin elindedir. Ülkemizi yöneten bütün yöneticiler üniversite mezunu olma durumundadır. Kaldı ki üniversite mezunlarının da iş problemi yaşadığını düşündüğümüzde, hele de üniversitedeki akademik kadronun hiyerarşik yapıya maruz kaldığını anladığımız zaman durumun vahameti net bir şekilde ortaya çıkar.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)