GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: GÜMRÜK KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (S.S.:437)
Yasama Yılı:3
Birleşim:83
Tarih:27.03.2013

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan tasarının 12'nci maddesiyle ilgili verdiğimiz önergeyle ilgili söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

           Tasarı, cezada adalet ilkesini ortadan kaldırmaktadır. Tasarı ile Gümrük Kanunu'na aktarılan fiillerin Gümrük Kanunu'ndaki diğer fiillerle birlikte ele alındığında cezada adalet ilkesini ortadan kaldırdığı ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu içindeki cezalar bakımından dengesizlik yaratacak bir cezalandırma mantığına gelindiği anlaşılmaktadır. Bu durum, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'ndaki kabahat fiillerini buradaki yaptırımlarıyla, bir başka deyişle gümrüklenmiş değerin katı olarak Gümrük Kanunu'na aktarılmasından kaynaklanmaktadır. Halbuki Gümrük Kanunu'nda yer alan kabahatler bakımından yaptırımlar, verginin katı şeklinde maktu bir usulsüzlük cezası şeklinde idi. "Gümrüklenmiş değer" kavramı, Gümrük Kanunu'nun mevcut durumunda cezalar gümrük vergilerinin katı şeklinde düzenlenmektedir yani bu, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'ndan olduğu gibi aktarıldığı için, yaptırımda böyle bir. sıkıntı meydana getiriyor. Tasarının 12'nci maddesi, gümrük alanı ve burada iş yapan dış ticaret erbabı ve gümrük müşavirleri için ciddi bir potansiyel tehlike arz etmektedir. Tasarının 12'nci maddesiyle Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3'üncü maddesinde yer alan kabahat fiillerinin bir kısmı Gümrük Kanunu'ndan aktarılmaktadır. Yalnız, bu aktarım yapılırken fiiller aynen aktarılmamış ve ifade tarzı da değiştirilmiştir. Tasarının 12'nci maddesinde kabahat fiilinin başına Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda olmayan şekilde aşağıdaki ifade eklenmiştir: "MADDE 235- 1. Serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutulan eşyaya ilişkin olarak, yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden sonra kontrol sonucunda;

Eşyanın ithali, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi değilmiş veya belge alınmış gibi beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde, eşyanın gümrük vergilerinin yanı sıra, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir." Aynı fiile Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3'üncü maddesinin (11)'inci fıkrasında ise şu şekilde yer verilmektedir: "İthali, lisansa, şarta, izne, kısıntıya ve belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tâbi olan eşyayı, aldatıcı işlem ve davranışlarla ithal eden kişiye, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı para cezası verilir."

Görüleceği gibi, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda "ithal etmek" şeklinde ifade edilen fiil taslakta yani tasarıda -Gümrük Kanunu'nda- bu fiil "Yapılan beyan ile muayene ve denetleme tesliminden sonra kontrol sonucunda tespit edilmesi" şekline dönüştürülerek aktarılmıştır. Fiil Gümrük Kanunu'na aktarılırken yukarıda belirtilen eklemeyle birlikte yaptırımın uygulanması bakımından tespit yeterli olacaktır. Hâlbuki, ifade Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'ndan aynen alınsa "Kabahate teşebbüs cezalandırılmaz." prensibi gereği gümrük idaresinin beyan aşamasındaki denetiminde kalan fiiller için ceza uygulanmayacaktır. Bu bakımdan kasıt unsuru da aranamayacağı için iş sahipleri ve onlar adına beyanda bulunan gümrük müşavirleri için Kanun'un 235'inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile yapılan ve yukarıda yer verilen düzenleme ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açacaktır.

Gümrük Kanunu'nda Kabahatler Kanunu bakımından kast unsuru aranmıyor. Ayrıca bahsi geçin fiil dâhil olmak üzere kabahatlerin kaçakçılıkla mücadele uygulanmasında işleyenler bakımından kast unsuru aranmamaktadır. Hâlbuki Gümrük Kanunu'ndan alınınca kast unsuru aranmayacak, sonucun ortaya çıkması yaptırım uygulaması için olacaktır. Uygulamada, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda kabahatler bakımından kast unsuru arandığı için davaların büyük ölçüde -yani yüzde 80 oranında- idare aleyhine sonuçlandığı görülmüştür. Yapılan tecrübelerle sabit olduğu üzere, gümrük idareleri de aynı eşya için gümrük tarife pozisyonları belirlemektedir. Zaman zaman, on binlerce kalem eşyanın gümrük tarife pozisyonlarında hatalar yapılabilmektedir. Bu türden istenmeyen taksirli hataların yapılması her zaman mümkündür. Dolayısıyla, böyle bir durum da hem beyanı yapan gümrük müşaviri hem de ithalatçı için ayrı ayrı yaptırıma konu olacaktır.

Bu maddeler bu anlamda sıkıntılı olduğundan dolayı bu maddenin kaldırılmasını talep ediyoruz.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)