GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal'ın (2/638) esas numaralı Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:26
Tarih:28.11.2023

BAŞKAN - Bayrağımızla ilgili yaşanan tartışma nedeniyle Mecliste idari birimlerden biz de bilgi istedik "Nedir bu konu?" diye.

OSMAN GÖKÇEK (Ankara) - Ben Grup Başkan Vekilimden memnunum, senin gibi arkadaşlarına "hırsız" demiyorum ben.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Sen üstüne alınmışsın, sen üstüne alınmışsın. Hırsızlar dışarı!

OSMAN GÖKÇEK (Ankara) - Benim Grup Başkan Vekilim bir tane! Evet, evet...

BAŞKAN - Arkadaşlarımızın bize gönderdiği bilgi çerçevesinde paylaşmak istiyorum.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Üstüne mi alınıyorsun? Hırsızlar dışarı!

BAŞKAN - Söz konusu alanda...

OSMAN GÖKÇEK (Ankara) - Şehit cenazelerinde gülmeyin, rica ediyorum, lütfen.

BAŞKAN - Müsaade buyurun Sayın Gökçek, izin verin ama.

OSMAN GÖKÇEK (Ankara) - Efendim, şehit cenazelerinde gülüyorlar, hâlâ bize burada cevap yetiştirmeye kalkıyorlar. Gülmeyin!

BAŞKAN - Sayın Gökçek, izin verin, meram anlaşılsın.

ÖZGÜR KARABAT - Arkadaşlar, eğer böyle devam ederse başka türlü muamele görür, söyleyeyim ha!

BAŞKAN - Şimdi, izin verin...

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Bu şekilde devam edemez!

BAŞKAN - Sayın Köksal...

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanına ben bu Meclis Genel Kurulunda saygısızlık ettirmem, net söylüyorum! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

OSMAN GÖKÇEK (Ankara) - Gülmeyin, gülmeyin cenazelerde, hadi!

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanına ben bu salonda saygısızlık ettirmem!

OSMAN GÖKÇEK (Ankara) - Şehit cenazelerinde gülmeyeceksiniz.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Kes sesini!

OSMAN GÖKÇEK (Ankara) - Şehit cenazelerinde gülünmez.

ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) - Kes sesini ya, kes sesini; terbiyesiz! Sen misin şehitlere saygısı olan!

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, izniniz var mı, ben konuşabilir miyim!

ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) - Şehide "kelle" diyen kim? Şehide kelle diyen kim? Kim dedi şehide "kelle" diye?

EYYÜP KADİR İNAN (İzmir) - İşiniz gücünüz şov ya!

ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) - Şehide "kelle" diyen kim?

BAŞKAN - Değerli milletvekili arkadaşlarım, lütfen konuşmaya izin verin.

ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) - Twitter değil burası ya!

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Sen git, jelibon rezervlerine bak.

BAŞKAN - Sayın Gökçek, Sayın İnan; bak, buradan yaptığınız sataşmalarla buranın çalışması da sıkıntıya giriyor. Ben buradan bakıyorum, AK PARTİ Grubuna da bir sürü sopa attırıyorsunuz; yapmayın, yapmayın, fayda sağlamıyor. Buradan bakıyorum ben adil bir şekilde kim ne yapıyor diye. Laf atan hep sopa yer çünkü kürsüye hâkim olan kürsüdeki, mikrofon ona açık, o konuşuyor, millet onu duyuyor; sizin söylediğiniz sadece tutanaklara geçiyorsa, o kadar ama dışarıda sizin söyledikleriniz duyulmuyor ama yediğiniz sopa duyuluyor. İzin vermeyin buna, hiçbir vekil arkadaşım, herkese de söylüyorum. Onun için, sataşmaların burada kimseye bir faydası yok, hele sataşana hiçbir faydası yok. İzin verin, Genel Kurul çalışsın, birbirimizi dinleyelim, birbirimizi anlayalım; ona göre de çalışmalarımızı başarılı ve verimli bir şekilde sürdürelim. Meclisi biz çalıştırmakla görevliyiz, şurada bakıyorum, emin olun... Gün boyu boşa giden zamana bakıyorum, bu millet bize bunun için oy vermiyor; burada zamanı boşa niye harcayalım? O şunu dedi, bu bunu dedi; onu düzelteyim, bunu düzelteyim; saatler gidiyor, lütfen... Ben bütün arkadaşlarımızdan istirham ediyorum, Meclisin çalışmalarını beraber güzelleştirebiliriz ya da beraber kötü hâle getirebiliriz. Biz güzelleştirmeden yana olalım diyorum.

Bayrakla ilgili konuyu Sayın Tanal da diğer arkadaşlar da dile getirdi, idari birimlerden "Konu nedir?" diye sordurdum, gelen notun ilgili kısmını okuyorum: "Söz konusu alanda Türk Bayrağı'nın asılı olduğu yerin altına ihtiyaca binaen elektrik panosu ve dolap montajı yapılmıştır, söz konusu pano ve dolap duvar zeminini yaklaşık 10-15 santim aşınca Türk Bayrağı'nın layık olduğu manevi değeri zedeleyici şeklini alması dolayısıyla kaldırılması yoluna gidilmiştir." Yoksa burada bayrağa karşı Meclisin bir saygısızlık içinde olacağını ben hiçbir vekilimizin, hiçbir üyenin düşünmesini doğru görmem; bu, bu Meclise de bu millete de gerçekten büyük bir haksızlık olur. Meclis Başkanlığının, Meclis çalışanlarının ve bu milletin vekillerinin, bayrak için şehadeti göze almış insanların bayrak sevgisinin sorgulanmasını da doğru görmediğimizi, bayrağımız üzerinden de böyle bir tartışmaya daha fazla devam etmenin doğru olmadığını burada ifade etmek istiyorum.