Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Burkina Faso Hükümeti Arasında Havacılık Hizmetleri Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 27 |
Tarih: | 29.11.2023 |
CCHP GRUBU ADINA MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, dün barış elçisi Tahir Elçi'nin hunharca katledilişinin 8'inci yıl dönümüydü ve bugün onun mahkemesi devam etti. Sevgili Türkan Elçi, bugün mahkemesine katıldı. Sayın Tahir Elçi'yi buradan saygı ve rahmetle anıyorum. Bu topraklarda faili meçhul cinayetlerin aydınlanacağı günler gelene kadar adalet mücadelemizi elden bırakmayacağımızı buradan belirtmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, yine, Adana'mızın Aladağ ilçesinde 10 kız öğrencinin, 2 belletmenin yaşamını yitirdiği ve çok sayıda öğrencinin yaralandığı yurt yangınının üzerinden bugün tam yedi yıl geçti. Bu yedi yıl içerisinde ne yazık ki hâlâ ihmaller zinciri ve hâlâ adalet sağlanamadı, yangından gerekli dersler çıkarılamadı. Tabii, aslında burada şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz gereken şey, köy okullarının kapatılması ve bu köy okullarına erişemeyen kız öğrencilerin ilçelere giderek bu yurtlarda barındırılması ve bu yurtların da yeterli güvenliği bulunmadığı için çocuklarımızın yaşamlarını farklı şekillerde yitirmesiyle karşı karşıya kaldığımız durumlar var. Her seferinde söylüyoruz; kız çocuklarının okutulmasının önündeki en büyük engellerden biri köy okullarının kapatılmasıdır. Erken yaşta onların evliliği bir kere sağlanmış oluyor çünkü birçoğu okumaya gönderilmediği için erken yaşta da bu kız çocuklarının evlendirilmesinin önü açılıyor ve eğitime erişemiyor bu çocuklar ve dolayısıyla tabii bu tür kazalarla da karşı karşıya kalıyoruz.
Devlet yurtlarında son günlerde yaşanan asansör kazaları yine bu ihmaller zincirinin ve eğitimde yaşanan büyük kaosun en önemli göstergelerinden biri. Her şeyle övünüyoruz "Büyüyoruz." "Uçan Türkiye." "Amerika bizi kıskanıyor." "Almanya bizi kıskanıyor." ama bir öğün yiyeceği ilköğretimdeki çocuklara ne yazık ki veremez durumdayız arkadaşlar. Allah aşkına, hangi büyümeden bahsediyorsunuz? Bir öğün yemeği çocuklarına sunamayan bir ülkenin hangi büyüklüğünden bahsedebilirsiniz?
Bir başka olay, yurtlarda barınamayan çocuklar, asansör kazalarının dışında gıdaya da erişemiyorlar. Gıdaya eriştiklerinde içinden çıkan kurtlar ve ne yazık ki niteliksiz yiyecekler her gün basında çeşitli şekillerde yer almaya devam ediyor. Eğitimde yaşanan kaos umarım bu dönem -hani siz yeniden Hükûmetmişsiniz gibi geldiniz ve her şeyi yeniden yapıyorsunuz ya- eğitimde yapacağınız o devrim niteliğinde değişikliklerle düzelir diye düşünüyoruz, bunu ümit etmek istiyoruz doğrusu.
Evet, sayın milletvekilleri, Türkiye, tam bir ekonomik buhrana sürüklenmiş durumda. Baktığımız zaman, ülkemizde halkımızın önceliklerini önceleyen bir hükûmet anlayışı değil; tamamen müteahhitlere, yandaş müteahhitlere ve yakın holdinglere öncelikler tanıyan ve bunları daha çok zengin etmeye dönük politikalar izlendiğini görüyoruz. Zengini daha çok zengin etme, vergi adaletsizliği ve benzeri gibi pek çok şeyle karşı karşıyayız.
AKP iktidarı maalesef ülkeyi bir torba yasalar cennetiyle yönetme alışkanlığını hâlâ sürdürüyor. Geçtiğimiz gün de 80 maddelik bir torba yasa yeniden Plan Bütçeye geldi. Sanki aciliyeti varmış gibi, sanki Türkiye'nin en önemli önceliği bu 80 madde içerisinde saklıymış gibi bir tutum izleniyor ne yazık ki. Bunlar ne meslek odalarına ne sivil toplum örgütlerine ne muhalefet milletvekillerine sorulmadan ne yazık ki karşımıza getiriliyor.
Evet, yine, tabii, 25 Kasım'da, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde, tam da bugün 6'ncı maddede tecavüze uğrayan kadının beyanının esas olması gereken bir noktada -hani tecavüz sanki ulu orta yapılıyor, zaten kapalı kapılar ardında yapılan bir durum- kadının beyanını ortadan kaldıracak kanıt arayan bir madde ekleniyor bir gece yarısı operasyonuyla. Zaten İstanbul Sözleşmesi'ni bir gece yarısı kaldırdınız, 6284'ü etkin olarak kullanmıyorsunuz. Her gün bir kadın öldürülüyor veya şüpheli şekilde ölü bulunuyor. Allah aşkına, nereye kadar bu cins kırımı devam edecek arkadaşlar? Hiç mi bundan ders almayacağız, nereye kadar yani bu?
Değerli milletvekilleri, sizin derdiniz bazılarına şirin görünmek mi, doğrusu bunu merak ediyoruz. Yani üzüm yemek mi bağcı dövmek mi yoksa birtakım çevrelere şirin görünmek adına bu maddeleri, bu kadar kadının öldürülmesine rağmen, hâlâ bize dayatmanız mıdır? Bu konuda mücadelemiz devam edecek. Yeniden bu kadar kadının katledilmesine... Asla ve asla kazanılmış haklardan da taviz vermemeye devam edeceğiz. Bu mücadelemiz devam edecek arkadaşlar.
Değerli milletvekilleri, evet, baktığımızda tabii, ekonominin kötülüğünden bahsettik. Bununla ilgili birkaç rakam da vermek isterim. Ekonomide maalesef, hani, faiz nastı, işte haramdı, vesaire gibi şeyleri, hepsini unuttuk, yüzde 50'lere ulaşan bir faizle şu anda karşı karşıyayız ve ne yazık ki ülkeler arası borç bulma atağı devam ediyor ama kendi ülkemizde kendi çiftçimizi yok sayan, üretimi yok sayan... Kendi ülkemizin ürettiği, özellikle kendi bölgem olan narenciyenin yüzde 70'inin üretildiği Çukurova bölgesinde 7 milyon ton üretimin yapıldığı bir ortamda bunlar çürümeye terk ediliyor ve insanlar ağaçlarını söküyorlar. Maalesef -bunların satılmasına ilişkin- İspanya bizim 5 katımız ihracat yaparken biz ne yazık ki elimiz böğrümüzde ağaçlarımızı sökmeye devam ediyoruz ama üç kuruş para bulabilmek için de ülke ülke gezmeye devam ediyoruz.
Evet, değerli milletvekilleri, yine baktığımız zaman 1 Ocak-24 Kasım tarihleri arasında icra dairelerine gelen dosya sayısı geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 61,3 artmış, 12 milyon 301 bin kişi maalesef hacizlerle karşı karşıya. TÜRK-İŞ'in bugün açıkladığı rakamlara göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 14.025 lira oldu ve ne yazık ki bizim hâlâ asgari ücretimiz 11.402, emekli maaşı 7.500 lira, dul ve yetimlerse 2.800 lira maaşla geçinmek zorunda. Bu ekonomik buhranı ortadan kaldırmak üzere maalesef, hiçbir girişimde bulunulmuyor. Zaten emekli maaşını ve asgari ücreti artırsanız ne olur? Alım gücü artmadıktan sonra, bu ülkede üretim, istihdam artmadıktan sonra neye yaradığı da zaten dikkatlerinizde olması gereken bir şey.
Değerli milletvekilleri, Adana'ya gelecek olursak, Adana'da zamanın belediye başkanı tarafından yapılan hafif raylı sistemin 1'inci etabı ne hastaneye gidiyor ne postaneye ne de üniversiteye, sürekli zarar eden bir projeyle karşı karşıyayız ve ısrarla burası Ulaştırma Bakanlığına devredilmiyor. Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanımız Sayın Zeydan Karalar ve ekibi 2'nci etap metro projesini hazırladı, 2026'dan başlayıp 2055 yılına kadar işletilmesini planlıyor. Gelir elde edilecek raylı sistemin bütünü düşünüldüğünde zarar yerine kâr edilecek çünkü 2'nci etap tamamlanırsa hastaneler bölgesine gidecek, üniversitelere gidecek, stadyuma gidecek, Adanalı derin bir nefes alacak ve borç yükünden kurtulacak. Ama gelin görün ki projesi hazır, kredisi bulunmuş bu sisteme 4'üncü kez başvuru yapılmış olmasına rağmen Sayın Cumhurbaşkanının masasında bekliyor.
İkinci konu tramvay projesi. Tüm senaryoları ile teknik altyapısı hazır hâlde duran tramvay, fonu da hazır ama üç yıl sonra bitmesi planlanan bu projeye de maalesef Cumhurbaşkanından onay çıkmıyor. Bu konjonktürde, baktığınız zaman, bu tramvay projesi Kalkınma Bankası, Dünya Bankası, özel sektör ve belediyelere fon sağlayan IFS'den 60 milyon euroluk fon da bulunmuş olmasına rağmen imzalanmaması sadece Adanalıya eziyettir, belediye başkanlarına ya da Cumhuriyet Halk Partililere değil, Adanalı vatandaşlara eziyettir arkadaşlar. Sevgili milletvekilleri, insanları bu konfordan mahrum etmeyin; bu kini ve düşmanlığı bırakın, Adana Büyükşehir Belediyesi de bu memleketin bir belediyesidir.
Değerli milletvekilleri, yine, Adana Şakirpaşa Havalimanı, kapatmaya kalkışıyorsunuz. Altmış dört yıldır hiçbir havai koşuldan etkilenmeyen ya da hiçbir kazaya maruz kalmayan, deprem sırasında da stratejik öneme sahip ve tüm lojistik ulaşımın buradan sağlandığı bir havalimanıdır. Burada havalimanı taksisinden tutun, etrafındaki pek çok esnaf buradan geçimini sağlamaktadır. Adana Havalimanı şehrin içerisinde beş dakika mesafede bir havalimanıdır, bunun kapatılmasına asla ve asla, bir Adanalı olarak müsaade etmeyeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Şevkin, lütfen tamamlayın.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) - Bir yatırım yapılmıştır ve hem çevre illerimize hem de Adana'mıza lojistik desteği çok büyük olan Adana Şakirpaşa Havalimanı'nı kapatma sevdanızdan da derhâl vazgeçmeniz gerekmekte.
Evet, değerli milletvekilleri, kadınlarla ilgili buradan defalarca konuşuyoruz, ekonomiyle ilgili konuşuyoruz, depremzedelerle ilgili konuşuyoruz ama biz konuşuyoruz, biz dinliyoruz. Maalesef, bu konuda gözleriniz kör, kulaklarınız sağır; bir türlü duymak istemiyorsunuz, bir türlü bu sorunlara çözüm bulmak gibi bir niyetiniz yok. Artık Türkiye'de, gerçekten, ruhsatsız silahtan tutun, uyuşturucu kaçakçılığından tutun, kadın cinayetinden tutun, çocuk taciz, tecavüzlerine varan bir dizi sorun yumağı var ve sanki muhalefetteymiş gibi bunlardan yakınan da bir zümre var ne yazık ki. Sanki bu ülkede biz ülkeyi yönetiyoruz da sizler muhalefetteymişsiniz gibi bir tavır sergiliyorsunuz ama merak etmeyin, tüm bu sorunlar görmezden gelinmeyecek, elbette halkımız bunun hesabını sizden soracaktır.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)