GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:29
Tarih:05.12.2023

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, bugün 5 Aralık, kadına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin tam 89'uncu yılı.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, pek çok modern devletten önce, ülkeden önce, 1930 yılında çıkarılan bir dizi yasayla önce belediyelerde, daha sonra ise ihtiyar meclislerinde ve köy muhtarlıklarında kadınların seçilme hakkının önünü açmıştır. Tabii, 5 Aralık 1934'te ise Seçim Kanunu'nda yapılan değişiklikle kadına milletvekili olarak da seçme ve seçilme hakkı tanınmış oldu. Tabii, 317 üyeli Meclisin, katılan 258 milletvekili tamamen olumlu yönde oy kullanmıştır; buradan hepsini rahmet ve minnetle anmak istiyorum.

Evet, değerli milletvekilleri, 8 Şubat 1935 yılında seçilen 17 kadın ve daha sonra ara seçimde 1 kadının daha eklenmesiyle toplam 18 milletvekili seçilmiş ama 1935 yılından bugüne kadar karnemize baktığımız zaman doğru mu çalışılmış? Maalesef böyle bir şeyi söylemek, bugüne kadar yapılan seçimlerde, Mecliste temsiliyette kadının sayısının azlığıyla mümkün değil.

Değerli milletvekilleri, evet, maalesef ülkemizde sadece bir kadın Başbakanlık yapmıştır.

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Keşke o da hiç yapmasaydı.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) - Bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti'nde bir kadın hiç Cumhurbaşkanı olmamıştır ve bugüne kadar sadece 26 kadın bakanlık yapabilmiştir bu seksen dokuz yılda. Yine, baktığımız zaman, 1935 yılından bu yana toplam 716 kadın milletvekiline karşı 10.875 erkek Mecliste görev almıştır değerli milletvekilleri, bugünkü Mecliste de 121 kadınla yüzde 20 oranında temsiliyet sağlanmakta. Cumhuriyet tarihi boyunca 8 kadın vali atanmış, 922 ilçemiz var ama sadece 101'inde kadın kaymakam var ne yazık ki.

Evet, baktığımız zaman, seksen iki yılda 32 bin erkek belediye başkanı olarak seçilirken maalesef, cumhuriyet tarihinde sadece 150 kadın belediye başkanı olarak seçilebilmiştir. 2019'daki son yerel seçimlere baktığımızda da 30 büyükşehir, 51 il ve 922 ilçede sadece 41 kadın belediye başkanı bulunmakta arkadaşlar. Bu karneyi önümüze koyduğumuz zaman düşünmemiz gerekmiyor mu arkadaşlar?

Türkiye'ye hiçbir şey vermemiş olan ve yerinde yönetimi engellemiş bütünşehir yasasının bir kötülüğü de belde belediyelerinin kapanması ve burada da kadının temsiliyetinin önünün kapatılmasıdır. Arkadaşlar, günümüzde Türkiye'de 50.285 mahalle muhtarından sadece 1.120'si kadın; 208 üniversitenin sadece 17'sinde kadın rektör bulunuyor. Bunların hepsi düşünmemiz gereken şeyler değil mi? Bu toplumun yarısını oluşturan kadınların bu kadar az temsil edilmesi gerçekten rahatsız etmiyor mu? Yani bizim yanımızda olan erkek arkadaşlara bir şey demiyorum ama biraz bu konuda samimi olunması gerekmiyor mu arkadaşlar? Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar ne yazık ki ne temsiliyette ne çalışma alanlarında ne de hayatın hiçbir alanında yeteri kadar yer almıyor değerli milletvekilleri. Evet, kimse hamaset yapmasın, kimse de göz boyamasın, bu konuda samimiyet çok önemli.

Bir kere, kadınların önünü bu konuda açarsak ne olur, biliyor musunuz? En önemlisi şiddet azalır arkadaşlar. Kadın temsiliyette yer alırsa yerel yönetimlerde, mülki idarelerde, çalışma alanlarında kadının varlığı Türkiye'de çocuk gelin sayısını azaltır, köy okullarının kapatılmasının önünü kapatır, kadınlar, kızlar sokaklarda rahatlıkla gezebilirler ve Türkiye'de son yirmi yılda yüzde 1.700 oranında artan kadın şiddeti azalır arkadaşlar. Evet, nüfusun da seçmenin de yarısını oluşturan kadınlar temsil edilene kadar biz elbette mücadelemizi sürdüreceğiz, mücadelemize devam edeceğiz. Bu konuda "cinsiyet eşitliği" kavramının öncelikle aile içerisinden başlayarak tüm eğitim kurumlarında ve tüm alanlarda mutlaka öncelenmesi gerekiyor. Kadınlara "çiçek" "böcek" "başımızın tacı" gibi samimiyetsiz söylemler yerine, samimi ve gerçek anlamda eşit temsiliyet ve eşit hak tanınması çok önem taşımaktadır arkadaşlar. Bizler, kadın milletvekilleri olarak elbette bunun takipçisi olacağız ve değerli Ulu Önder'imiz Mustafa Kemal Atatürk'ün de işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine çıkacağız diyorum. Müsaadenizle beyler, sıra bizde artık diyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)