Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 29 |
Tarih: | 05.12.2023 |
ATAY USLU (Antalya)- Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Genel Kurulumuzu ve sizleri saygıyla selamlıyorum.
Kanun teklifinin birinci bölümü üzerine konuşmak için söz almış bulunmaktayım. Ülkemiz ve milletimiz için önemli bu kanun teklifini hazırlayan, katkı koyan milletvekillerimize, Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerimize teşekkür ederiz. Genel Kurulda da inşallah beraberce katkı ve değişikliklerle bunu kanunlaştıracağız.
Değerli arkadaşlar, bilindiği gibi pandemiyle başlayan, Rusya-Ukrayna savaşıyla derinleşen küresel ekonomik daralmanın olumsuz etkileri tüm dünyayı ve ülkemizi de etkiledi. Göç, pandemi, savaşlar, iklim değişikliği gibi küresel konulara ek olarak "yüzyılın afeti" olarak kayıtlara geçen 6 Şubat depremlerinin yıkımları da küresel ekonomik daralmaların yanında ülkemizi ciddi şekilde ek maliyetler oluşturarak etkiledi. 6 Şubat depremlerinin toplam ekonomik maliyetinin 120 milyar dolar civarında olduğu yani 3,5 trilyon civarında olduğu tespit edilmiş durumdadır. Hakikaten yaşadığımız afet çok büyük bir afetti. Türkiye'de yaklaşık 13 milyon vatandaşımızı etkilemiş, 110 bin metrekare bir alanda olumsuzluklar oluşturmuş, Avrupa'daki birçok ülkenin nüfusundan ve yüz ölçümünden daha büyük bir alanı etkileyen bir depremi yaşadık. Ülkemiz ekonomisi bir yandan "yüzyılın felaketi" denebilecek depremle, diğer yandan da dünyada ciddi kırılmalar ve krizler yaşandığı bu süreçte ciddi bir dayanıklılık göstermiştir. Bu süreçte gerçekleştirdiğimiz atılımlar, aldığımız tedbirler, ekonomiyi büyüten adımlarla kırılmaların vatandaşımıza etkisini minimize etmeye çalıştık. Üretime, yatırıma, ihracata ağırlık vererek hazırladığımız orta vadeli program da haftaya Genel Kurula gelecek olan 2024 bütçesi de aynı kararlılığın, aynı anlayışın etkisiyle hazırlanmıştır. Bugün görüştüğümüz kanun teklifini de aynı bakış açısıyla hazırladık.
Değerli milletvekilleri, ülkemizde özellikle mayıs seçimleriyle beraber siyasi istikrarsızlıklar ortadan kalkmış, milletimiz bize tekrar destek vermiştir, bizi tekrar beş yıl için görevlendirmiştir. Biz de bugün yirmi iki yıldır yaptığımız gibi eser ve hizmet siyasetiyle yola devam ediyoruz. Bugün bir yandan ekonomik dinamizmi ve istikrarı sürdürürken diğer yandan dünyada siyasi etkisini ve gücünü artıran bir iktidar var. Bugün istikrarı, istikbali, istiklali için kenetlenmiş bir Cumhur İttifakı var. Bugün ülkemizde enerji esnekliğinden arz güvenliğine, ekolojik adımlardan dijital dönüşüme, altyapının güçlendirilmesinden insan kaynağının zenginleştirilmesine kadar farklı alanlarda projeler üreten bir Türkiye, bir iktidar var. Bugün dirençli şehirler, dirençli ekonomi, dirençli toplum için adımlar atan bir hükûmet var. Evet arkadaşlar, dünyadaki kırılmalara, bölgedeki kriz ve çatışmalara rağmen barış eksenli etkili diplomasisi; mazlumların yanında, zalimlerin karşısında olan, daha adil bir dünya düzeni için dünyaya liderlik yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sahip güçlü bir Türkiye var. Bu Türkiye'yle beraber biz de inşallah tüm dünyayı sarsan bu ekonomik krizin etkilerini yapısal bir soruna dönüştürmeden çözeceğiz ve yöneteceğiz.
Sayın milletvekilleri, sözlerimin bu noktasında Gazze'den bahsetmemek olmazdı. Maalesef, dünyadaki kırılmalara, krizlere her gün yenisi ekleniyor. Bugünlerde İsrail ve Filistin bağlamında Gazze'de yaşanan insani dramın sonuçları ortada. Maalesef, insan hakları yüzyılı olarak lanse edilen İkinci Dünya Savaşı sonrası bu süreçte çocuklar, kadınlar ve siviller acımasızca öldürülmekte, İsrail âdeta soykırım yapmakta, katliam yapmakta, sözde insan hakları havarileri susmakta, maalesef, zaman zaman da katliama ortak olmaktadırlar. Gazze'de bir savaş suçu, insanlığa karşı bir suç, bir soykırım suçu işlenmektedir. Gazze'de yalnızca insan değil, insanla beraber insanlık da ölmektedir. Hiçbir kelime, hiçbir cümle, hiçbir kınama oradaki katliamı anlatmaya yetmez; belki de bugün Gazze'de yaşananlar insanlık tarihinin, maalesef, en kara tablosudur. Daha fazla kan dökülmemesi, bu konuda daha fazla insanın acı çekmemesi için çalışıyoruz. Türkiye olarak çatışmaların ve acılarının sonlandırılması sonunda acil ve kalıcı bir çözümün bulunması yolunda kararlı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan'ın, bakanlarımızın, barolarımızın, Meclisimizin, milletvekillerimizin, komisyonlarımızın, sivil toplum örgütlerimizin katliamı durdurması için çabası büyüktür. Filistin için barışı savunmak, özgürlüğü savunmak, can güvenliğini savunmak, yurt hakkını savunmak bir insanlık görevidir. Filistin için 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletini kabul etmek, desteklemek, o bölgedeki barış ve huzur için meşru bir süreçtir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ATAY USLU (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Uslu.
ATAY USLU (Devamla) - Sayın milletvekilleri, küresel düzeyde artan politik ve ticari gerilimler, kırılmalar, krizler, savaşlar karşısında önümüzdeki dönemde ekonomik istikrar, küresel barış için gayretlerimiz daha da yoğunlaşacak. Bu yoğunlaşmada iktidar, muhalefet bir olarak çaba ortaya koymak tarihimizin, medeniyetimizin, mazlumların, atinin ve mazinin bize yüklediği bir sorumluluktur. İnşallah bu sorumluluğu hep beraber yerine getiririz diyorum.
Bugün ortaya koyduğumuz kanun teklifi biraz önce de ifade ettiğim gibi Türkiye ekonomisinde ortaya koyduğumuz istikrar için önemli bir kanun teklifidir, ekonomik programın gerçekleşmesi için önemli bir kanun teklifidir. Bu ekonomik hedeflerin gerçekleşmesine bu kanun teklifi önemli katkı sağlayacaktır. Tekrar, hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum, kanun teklifi hayırlı olsun diyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)