| Konu: | GÜMRÜK KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (S.S.:437) |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 28.03.2013 |
CHP GRUBU ADINA MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın milletvekilleri, bugün "torba kanun" olarak tanımlanan kanunla ilgili üçüncü bölümde Cumhuriyet Halk Partisinin görüşlerini açıklamak üzere söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, torba kanunlar bir ihtiyaçtan doğar. Mevcut yasalarda, uygulamada çıkan sorunları aşmak, o sorunların eksikliklerini gidermek anlamında bir çalışma sonucu torba kanunlar çıkar. Bu anlamıyla da bu kanunda bunu yerine getirmek üzere özel maddeler hayata geçirilmeye çalışılmıştır. Bu anlamıyla, bazı olumlu çalışmaların altını baştan çizmek istiyorum. Örneğin, Hal Yasası'yla ilgili pratikte çıkan sorunların çözümü konusunda hazırlanan tasarıda eksik olanları Türkiye Sebzeciler Federasyonunun da önerileriyle çözüm bulma konusunda başta Bakan Yardımcımız ve Komisyon Başkanıyla, Sayın Mevlüt Aslanoğlu'nun özel çabalarıyla güzel bir noktaya getirdiğimize inanıyorum; kendilerine teşekkür ediyorum.
İkinci konu, esnafların ve ticaret âleminin yeni çıkan Türk Ticaret Yasası'nda eş durumundan kefalet noktasında düşmüş olduğu zorluğu aşma konusunda, piyasanın sıkıntılarını aşma konusunda bu torba kanunda var olan düzenleme bu anlamıyla piyasanın bir ihtiyacını karşılamaktadır. Esnaf kefalet kooperatiflerindeyse esnaf kefalet kooperatifinin kanunu gereği birbirine kefil olan esnafların eşlerinin imzalarının alınması konusundaki zorluk da belirli oranda aşılmıştır.
Değerli arkadaşlar, bu bölümde var olan konulardan bir tanesi de Odalar Borsalar Birliğiyle ilgilidir. Odalar Borsalar Birliğinin -biliyorsunuz- belirli bir kanun düzenlemesinde iki dönem üst üste başkanlıktan sonra üçüncü dönem başkanlık konusu, ara verme konusu gündeme gelmişti. Mahkeme kararıyla bu konu ortadan kaldırıldı ve yeni seçimle ilgili bazı düzenlemeler yapılma ihtiyacı doğdu. Bunlar bu torba kanunda da var. Torba kanunda var olması gereken şeyler eksiğin düzeltilip daha iyi, daha demokratik hâle gelmesidir. Ancak TOBB Kanunu'yla ilgili düzenlemede denetimle ilgili madde, mevcut durumu daha ileriye, daha iyiye ve daha demokratikleşmeye götürmek değil, tam tersine Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine Bakanlığın üzerinde etkisini ve yetkisini Demokles'in kılıcı gibi üzerinde tutabileceği bir yasal düzenlemenin getirilmesidir.
Burada şunu açıklıkla söylemek istiyorum: TOBB'un ve meslek odalarının denetlenmesinin yapılması ve bu denetlemenin sürekli ve adil şekilde yapılması en temel isteğimizdir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu ve benzeri kamu kurumu niteliğindeki meslek odalarını çok önemsiyor ve destekliyoruz. Demokrasimiz ve ekonomik hayatımız için çok önemli kuruluşlar olduğuna inanıyoruz. Onlar, kesimlerinin sorunlarını, ekonomik ve sosyal, demokratik taleplerini en iyi dillendirmek durumunda olanlardır ve ülkeyi yönetenlere ekonomik vizyon vermede üzerlerine düşen görevi yerine getirme konusunda önemli işlevler yerine getirirler. Ama bu işlevleri yerine getirirken onların üzerinde iktidarda bulunanların siyasi baskısı hiçbir zaman olmamalıdır. Onlar, özgürce düşüncelerini söyleyebilmeli, görüş ve önerilerini Türk toplumuyla ve iktidarıyla muhalefetiyle, herkesle paylaşabilmelidir. Bunun yapılması bu kurumların üzerinde siyasetin gölgesinin olmamasından geçer.
Şimdi, yaptığınız düzenlemeyle, bir denetim sonucunda müfettiş raporuyla, tutulan müfettiş raporu sonucunda bir ay içerisinde TESK'te, iki ay içerisinde TOBB'da basit usul mahkeme ile yöneticileri görevden alma noktasına geliyorsunuz. Bu doğru bir anlayış değildir. Size çok net bir önerim var. Eğer bu kurumları denetlemek istiyorsanız bunun için gerekli kurum var. Bu kurum 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'yle oluşmuş yönetmeliğidir. Bu yönetmelikte çok açıkça bu kurumları denetleyebilecek her türlü organizasyon vardır. Artı müfettiş sisteminde olmayan çok temel bir özellik vardır. Müfettişin tuttuğu raporun müfettiş adına hiçbir sorumluluğu yoktur. Müfettişlik mekanizması ülkemizde maalesef tartışılır noktaya gelmiş, çok çeşitli eleştirilere muhatap olmuştur.
Sayın Bakan, siz de bilirsiniz ki müfettiş raporlarından dolayı mahkemelere çıkmış müvekkilleriniz vardır, onları savunma durumunda kalmışsınızdır. Ben inceledim, baktığımda müfettiş raporları nedeniyle uğratılan soruşturmalarda TOBB ve mesleki odalarda çoğunluk itibarıyla müfettiş raporlarının tersine mahkeme kararları çıkmıştır. Burada bir şeyin altını çizmek istiyorum, müfettişlik mekanizmasını kendi hâline bırakırsanız müfettişler de doğru araştırma yaparlar ama müfettişlik mekanizması bugün atamasıyla, yönlendirilmesiyle çok ciddi şekilde siyasetin baskısı altındadır. Bakıyorum, geçmiş dönemde bazı müfettişler taltiflendirilerek devletin en üst makamlarına, valiliklere ve benzeri kurumlara çıkabildikleri gibi bazı müfettişlerin de farklı noktalara gidebildikleri çok açık bir gerçekliliktir. Aynı konuda soruşturma yapmış müfettişler için söylüyorum, aynı dosyaları, aynı konuları incelemiş müfettişler için söylüyorum. Onun için değerli arkadaşlar, burada, hiç kimseyi şaibe altında bırakmayacak en doğru çözüm yöntemi bu anlamıyla budur, bunu dikkatinize sunuyorum. Biraz sonra bu konuda verdiğim önerge üzerinde ayrıntılı olarak konuşacağım.
İkinci bir konu daha; şimdi, bu kanunda kaçakçılıkla ilgili önemli yaptırımlar var. Kaçakçılığın en temel noktası şudur: Bir ülkede kaçakçılık ekonomik nedenlerini de ortadan kaldırarak hukuksal zemin hazırlandığı zaman ortadan kalkar veya en aza iner. Ekonomik nedenleriyle hukuksal zeminini ve denetim mekanizmasını beraber götürmelisiniz. Bugün Türkiye'de kaçakçılığın altında yatan en temel nedenlerden bir tanesi akaryakıtta, içkide, sigarada vergilerin çok yüksek olmasıdır. Türkiye'nin en büyük zaaflarından bir tanesi, vergi sisteminde bu ürünlerden alınan vergilerin yani direkt vergilerin oranlarının yüksek olması Türkiye'de kaçakçılığın önemli nedenlerinden bir tanesidir. Bu koyduğunuz yasal düzenlemeleri bu vergi düzenlemeleriyle teşvik etmedikten sonra, başarı elde etmenin çok zor olduğunun altını çizmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, burada tarım kesimiyle ilgili bir konuyu daha söyleyeyim. Tarım kesiminde bazı köylülere verilen fazla ürün bedelleriyle ilgili amme alacaklarını daha ağırlaştırmak doğru değildir. Köylü, içinde bulunduğu koşullar nedeniyle çok zor durumdadır. Bu anlamıyla köylüyü icra kapılarına götürecek daha da onu Amme Alacakları Kanunu'nun her türlü zorlayıcı noktasına düşürmek doğru değildir. Eski hâliyle kalması bu anlamıyla tarım kesimindeki köylünün sorunlarını çözmede devlet olarak, devlet baba olarak ona el uzatmanız açısından önemlidir.
Bu duygularla, bu düzeltmelerin yapılması konusunda Bakanlığınızın desteğini ve anlayışını bekliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)