| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 07.12.2023 |
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
79 sıra sayılı Teklif'in 31'inci maddesiyle ilgili söz aldım ama önce tabii, buna geçmeden evvel söylemem gereken bir şey var. Bugün Rize vekilimle beraber aynı masada oturduk, yemek yerken orada seçmenlerimizden biri dedi ki: "Bizim organik çay bedelimizin fiyat farkı daha bize verilmedi." Hatırlatalım, organik çaya geçişle ilgili verdiğiniz teşvikle, destekle üretici sizi dinledi, yaptı söylediğinizi ama fiyatını dahi baştan söylemediğiniz veya belli olduktan sonra ödemesini geciktirdiğiniz çiftçiye Rizeli Sayın Cumhurbaşkanı sahip çıksın; buradan bir hatırlatalım.
HARUN MERTOĞLU (Rize) - Yakında verilecek.
TAHSİN OCAKLI (Devamla) - Şimdi, gelelim 31'inci maddeye. Aslında her şey belli; Türkiye'de yoksullaştırılan bir halk var, adaletsiz bir vergi sistemi var, bu vergi sisteminin içinde yüzde 70 ila yüzde 75 oranında vergi gelirlerinin üreticilerden ve çalışanlardan alındığı bir düzenleme var ama buna karşılık, bunun düzeltilmesi yerine Sayın Cumhurbaşkanına -özellikle birçok hatip arkadaşım da söz etti ama- KDV iadesi hakkının verilmesi ya da bu yetkinin Cumhurbaşkanına devri vergi adaleti açısından bir felakettir. Yani kişiler üzerinde "İstediğime veririm, istediğime vermem." denilebilecek hâle getirilen bu düzenlemeyle büyük bir yanlış yapılmaktadır, teklifin bu maddesi mutlaka geri çekilmelidir.
Şimdi, maddenin görüşülmesi sırasında, iade hakkının kısıtlanması konusunda bazı sektör temsilcilerinden talepler gelir, derler ki: "Bunları gerekirse biz minha edelim veya başka bir iadede düşelim." Bunlar kabul edilmez.
Yine, arkadaşlar Anayasa'nın 73'üncü maddesinde, herkesin kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlü bulunduğu; vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımının maliye politikasının sosyal amacı olduğu; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı öngörülerek Anayasa'nın 2'nci maddesinde nitelikleri belirtilen hukuk devleti ilkesi vergilendirme ilkeleri yönünden somut bir biçimde dile getirilmiştir. Yani buna göre, devletin vergilendirme yetkisinin sınırı aynı zamanda kişilerin hak ve özgürlüklerinin sınırlarıyla ilişkili olduğundan bu yetkinin keyfîliğe kaçacak biçimde kullanımının önlenmesi hukuk devleti olmanın gerekleri arasındadır.
Vergilendirme alanında olası keyfî uygulamalara karşı düşünülen ilk önlem kuşkusuz ki yasallık ilkesidir. Ancak vergilerin yasayla getirilmesi vergilendirme yetkisinin keyfî kullanılarak adaletsiz sonuçlar doğurmasını yalnız başına engelleyemeyeceğinden, yasallık ilkesi yanında verginin genel, eşit olması, idare ve kişiler yönünden duraksamaya yol açmayacak belirlilik içermesi, öngörülebilir olması ve hukuk güvenliği ilkesine de uygunluğunun sağlanması gerekmektedir.
İşte, Anayasa'nın 73'üncü maddesinin üçüncü fıkrasının hükmü, Cumhurbaşkanına katma değer vergisi uygulamasında iade hakkını kısmen veya tamamen kaldırma ya da yeniden koyma ve bu şekilde iade hakkı kısıtlanan mal ve hizmetleri belirleme konusunda yetki vermemektedir. Teklifin yukarıda belirtilen maddesinde Cumhurbaşkanına verilen yetkiler Anayasa'nın 73'üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan hükümde tanımlanan sınırların dışında kalmaktadır; bu nedenle, söz konusu düzenlemenin Anayasa'ya aykırılığı açıkça ortadadır. Anayasa'ya aykırı olan bu düzenlemenin torba yasa metninden çıkarılması yönünde verdiğimiz önerge de reddedilmiş ancak Genel Kurulda tekrar takdirlerinize sunuyoruz ve bu maddenin çıkarılmasını talep ediyoruz.
Genel Kurula saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)