| Konu: | BALIKÇILARIN SORUNLARI HAKKINDA |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 85 |
| Tarih: | 29.03.2013 |
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Binlerce vatandaşımızın nafakasını ama hepimizin sofrasını ilgilendiren ve Hükûmetin yıllarca gündemden uzak tuttuğu bir konuyu, balıkçılığın sorunlarını sizlerle paylaşmak üzere söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Hızla gıda krizine doğru yelken açan dünyada, üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde, her gün üzerine kafa yormamız gereken bir konuyu Milliyetçi Hareket Partisi olarak artık, ancak gündem dışı konuşmalarla Meclise taşıyor olmaktan gerçekten üzüntü duyuyoruz. Siyasette Hükûmetin kendilerine sahip çıkmadığından yakınan balıkçılarımız Bakanlık yönetiminde de sorunlarından anlayan, sektörle sıcak ilişkiler kurmuş muhatap bulamadıklarından şikâyetçiler. Muhatap bulamama krizi yerelde çok daha fazla. Bildiğiniz üzere, içinde Eğirdir Su Ürünleri Enstitüsü olmak üzere, AKP, ülkemizde su ürünleri enstitülerini kapattı, istasyon hâline getirdi. Hükûmet "Balıkçılık ve su ürünleri gündemimizde yok." diyor açıkçası. Hayvan sağlığı birimi altında sektör ile hiç ilgisi olmayan personelle işin yürütülmesi anlamına geliyor ki bu samimi bir yaklaşım olmasa gerek.
Balıkçı esnafımız, yerelde su ürünleri mühendislerinin istihdam edildiği balıkçılık ve su ürünleri bölge müdürlükleri kurulmasını istiyorlar. Ayrıca, büyük teknelerde, kooperatif ve birliklerde su ürünleri mühendislerinin istihdam edilmesinin sektöre büyük katkılar getireceğini düşünüyorlar. Doğrudur, bu düzenleme aynı zamanda işsiz durumda olan binlerce su ürünleri mühendisinin de iş bulmasını sağlayacaktır.
Geçen yıl çok sık yaşanan hava muhalefeti dolayısıyla, yedi buçuk, sekiz ay olan avcılık sezonu ancak dört ay sürebilmiştir, fakat anlık yaşanan balık fazlalığı fiyatların düşük seviyede kalmasını sağlarken, balıkçılık girdilerindeki hızlı artış balıkçılarımızı bankalara borçlu hâle getirmiştir.
Balıkçılarımız, vatandaşlarımızın elbette düşük fiyatla balık yemesinden memnuniyet duyacaklardır, ancak onların da ev geçindirdiklerini düşünürsek, avcılıkta kullandıkları malzemenin desteklenmesi, aradaki farkın devlet tarafından karşılanması da bir zaruret olarak karşımıza çıkmaktadır. Girdilerdeki vergi oranlarının düşürülmesi, et ve beyaz ete sağlanmış yüzde 1'lik KDV kolaylığının balıkçılık sektörüne de tanınması, onlara verilecek en büyük destek olacaktır.
Değerli milletvekilleri, bu dediklerimiz, belki bugün karar alınsa balıkçılarımıza müspet anlamda orta vadede yansımaları olacak şeyler; ancak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının tebliğleri ve uygulamasıyla hemen yarın düzeltilebilecek şeyler vardır. Öncelikle, bu tebliğ, balıkçılarımızın kurduğu birlik temsilcilerinin de içinde olduğu bir kurul marifetiyle hazırlanmalıdır, yoksa sektörün kaderini balıkçılıkla ilgisi olmayan kişilerin belirlemesinin doğru bir yaklaşım olmadığı ortadadır.
Bakanlık tebliği, sürdürülebilir balıkçılığı sağlamak ve avcılık baskısını azaltmak için balıkçı filosuna sınırlandırmalar getirmiştir; ancak 10 ila 20 metrelik 365 adet, 21 ila 30 metrelik 37 adet, 31 metre üstü 5 adet balıkçı gemisini kapsama alabilen tebliğ, asıl, av baskısını azaltacak tekneleri kapsamadığından, kararname âdeta küçük balıkçılara yönelik bir uygulama hâlinde kalmıştır. Üniversitelerin de işin içerisinde olduğu araştırmalarla balıkların üreme dönemleri ve avlanma sezonları daha gerçekçi bir şekilde tespit edilmelidir.
Bir diğer husus da şudur: Kılıç balığının uzatma ağlarıyla avlanması yasaklanmıştır. Bu ağlar balıkçının elinde kalmış ve mağdur olmuştur. Bu zararın Bakanlıkça karşılanması gerekmektedir. 800 ton civarında avlanan kılıç balığının avının yasaklanıp dışarıdan ithalatının serbest bırakılmasını da makul bir izahata kavuşturmak gerekmektedir. Tebliğ, uzatma ağlarıyla değil de paraketa ile tutulması şerhini getirmiş ancak bunun mümkün olmadığı Ege Üniversitesi raporlarından da ortaya çıkmıştır. Ülkemize 5 milyon dolar katkı sağlayan kılıç balığı avcılığı yerine ithalata gidilmiş ve bundan dolayı da 10 milyon doların dışarıya verilmesi gibi bir sonuçla karşılaşılmıştır.
Balıkçıların kurduğu birliklerden aldığımız bu bilgileri yüce Meclisimiz ile paylaşmak ve birlikte çözüm önerileri aramak üzere huzurlarınıza geldim. Gereklerini Hükûmetten beklediğimizi, atılacak müspet adımlara da Milliyetçi Hareket Partisi olarak destek olacağımızı beyan ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)