GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 6'ncı Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:38
Tarih:17.12.2023

AK PARTİ GRUBU ADINA ERCAN ÖZTÜRK (Düzce) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2024 yılı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçe görüşmeleri üzerine AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce Meclisimizi, ekranları başından bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Bir de ekranları başından bizleri izleyen çocuklara bir tavsiyede bulunmak istiyorum: Çocuklar, gençler sakın yalan söylemeyin. Ortaya çıkınca biraz önceki ablanız gibi cinnet geçirirsiniz maazallah. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Aslında, ben iki üç gündür bu konuşma için bir metin hazırlıyordum yaptığımız yardımlardan, Aile Bakanlığının yaptığı hizmetlerden bahsetmek üzere. Bu akşam burada CHP Grubunun en son konuşmalarından sonra vazgeçtim. Çünkü öyle yalan yanlış, öyle farkında olmadan, sahada yirmi beş yıl benim de omuz omuza çalıştığım arkadaşların emeklerini hiçe sayarak öyle iftiralar oldu ki ben bunlara buradan cevap vermezsem kendimi suçlu hissederim, onlara da ihanet etmiş gibi hissederim. Gerçi Sayın Bakanımız cevap verecektir ama en başta, bu sosyal yardımların AK PARTİ ilçe başkanlıklarından geldiğiyle alakalı bir beyanda bulundu CHP'li bir vekilimiz. Ben yirmi yıl sosyal yardım inceleme görevlisi olarak çalıştım 10 binden fazla arkadaşımla beraber, omuz omuza, kapı kapı, karda, kışta, yağmurda. Biz arz odaklı yardıma geçeli çok oldu, artık talep beklemiyoruz. Bir tane daha haneye ulaşabilir miyiz, birisinin daha hayatına dokunabilir miyiz diye çalıştık. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Dolayısıyla, ben bu beyanı kendi adıma ve -dediğim gibi- 10 binden fazla sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı çalışanı adına kesinlikle kabul etmiyorum, kabul edilebilecek bir şey de değil.

Yine, huzurevi yatak sayılarından bahsedildi. Ya, siz, bizim sosyal hizmet anlayışımızı hiç anlamamışsınız. Bizim, bütün yaşlıları huzurevine alalım diye bir derdimiz yok; biz, o yaşlılarımızı, büyüklerimizi bulundukları sosyal çevrede yaşatalım derdindeyiz, bunun için aktif yaşam merkezleri açtık. Eğer biraz inceleseydiniz görürdünüz. Sabahları evlerinden servis araçlarıyla alıyoruz, akşama kadar bizim açtığımız bu merkezlerde kendi yaşıtlarıyla birlikte sosyal aktivitelere katılıyorlar, yine yerine bırakıyoruz. Huzurevine alınan yaşlılarımızın birçoğu maalesef hayatını ilk üç veya altı ay içinde kaybediyorlar. Eğer bunları daha teknik, hani yapıcı bir eleştiri yapmak için araştırsaydınız, "Bunları daha iyi nasıl yapabiliriz?"e hep birlikte -bunların üzerine- kafa yorsaydık eğer, bence sabahtan beri bizi izleyen aziz Türk milletine biraz daha faydamız olurdu diye düşünüyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Şimdi, bir de en çok eleştirilen şey var: "İşte, AK PARTİ iktidarından önce 1 milyon vatandaşımız yardım alıyordu, şimdi 4 milyon." Doğru, tamamen doğru. Ben 99 yılında Sosyal Yardımlaşma Vakfında işe başladığımda 2 çeşit yardım vardı -hiç unutmuyorum, bir 50 lira nakit yardımı, onu da alıp almayacağınız garanti değil; sabah gelirsiniz, sıraya girersiniz, şansınız varsa dilekçe verebilirsiniz ve yine şanslıysanız üç ay sonra sıra gelir; bunu bizzat yaşadım ve o tarihten bu tarihe çalışan mutlaka vardır sizlerin de etrafında, sorarsanız yalan olmadığını, yanlış olmadığını onlar da söyleyecektir- şu anda 47 çeşit yardım var. Yani güçlü Türkiye, kendi kaynaklarını kendisi değerlendiren Türkiye ve bu kaynakları da vatandaşıyla paylaşan bir Türkiye var. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bakın, vatandaşımızın eski bir arabası olurdu, vergi borcu yüzünden vergi dairesinden düşüremezdi ve üzerine araç görünüyor diye yeşil kart alamazdı, hastanelerde rehin kalırdı. Şimdi, genel sağlık sigortası diye bir sistem var. Aracınız olabilir, kasko değerinin yüz yirmide 1'i alınır; eviniz olabilir, iki yüz kırkta 1'i alınır yani evinizin, aracınızın veya sigortalı çalışmanızın bugün bu sosyal yardımlardan faydalanmanıza hiçbir engeli yok. Yani bu, şu demek aslında: Vatandaşların yaşam standartlarını yükseltmek üzere bir çalışma yapılıyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Yani bizim, sadece -eski anlamda- işte, fakirlik dediğimizde... Ya, mutlaka var ama daha iyisini yapmak üzere çalışıyoruz hep beraber- bu yeterlidir manasında anlatmıyorum bunu; bunları da gerçekten iyi niyetle bilgilendirme amacıyla anlatıyorum. Her şeyi çözdük, her şey dört dörtlük demiyoruz zaten ama her geçen gün daha iyiye gidiyor ve yine hep birlikte daha iyisini yapmak üzere buradayız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ya, bugünkü Genel Kuruldaki görüşmeler adına ben bütün Türkiye halkından, bütün milletimizden özür dilemek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Öztürk.

ERCAN ÖZTÜRK (Devamla) - Yani Türkiye Büyük Millet Meclisinde -Bakanlık yetkililerinin- Bakanlıkların bütçeleri hakkındaki konuşmaların seviyesinin bu kadar düşük olacağı -ben yeni bir vekilim, ilk defa bütçe görüşmelerine katıldım- hiç tahmin ettiğim bir şey değildi.

Ya, gerçekten ben kendi adıma ve milletim adına üzüldüm diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)