GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın 36 sıra sayılı 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 37 sıra sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin altıncı tur görüşmelerinde yürütme adına yaptıkları konuşmalarındaki bazı ifadelerine ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin Türkiye'nin en itibarlı kurumu olduğuna ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:38
Tarih:17.12.2023

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Bugün 2 Bakanlığımızın bütçelerini görüştük, ağırlıklı olarak tartışma da Millî Eğitim Bakanlığının bütçesinin görüşülmesi ve Sayın Bakanın konuşması esnasında çıktı. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı yirmi bir yılda 9 bakan değiştirdi ve eğitim alanında reform diye tarif ettikleri ama esasen felakete neden olan sonuçları da beraberinde getiren uygulamaları Türkiye'nin gündemine getirmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Dervişoğlu.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Bizim hatiplerimiz de Millî Eğitim Bakanlığına ve Bakanın şahsında birtakım eleştirileri gündeme getirdiler ama Sayın Bakanın konuşmasında -eleştirilere cevap vermek yerine- bol bol popülizme rastladık; sorduğumuz bazı sorular, yönelttiğimiz bazı eleştiriler de cevapsız kaldı. Özellikle, Sayın Bakanın eski Türkiye'ye atıf yapması ve onun üstünden bir siyasi beslenme alanı oluşturmaya çalışması tarafımızdan yadırganmıştır; bunu burada ifade ediyorum. Bazı konularda, bazı alanlarda maalesef ve maatteessüf eski Türkiye'yi aratıyorsunuz Sayın Bakanım. Çünkü "eski" dediğiniz Türkiye'de eğitimde fırsat eşitliği vardı, insanlar farklı statülerden olsalar bile ortak bir bakış açısıyla oluşturulmuş eğitim sistemi gerek bürokrasiye gerekse siyasete yıldızlar kazandırmıştı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Dervişoğlu.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Yani Çoban Sülü bir köy çocuğuydu, bu ülkede Başbakan ve Cumhurbaşkanı oldu; Erbakan ve Özal memur çocuğuydu, bu ülkede hem Başbakanlık yaptılar hem Cumhurbaşkanlığı yaptılar; bugün yine Başbakanlık yapan ve Cumhurbaşkanımız olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan da bir işçinin çocuğuydu. Bunların hiçbir tanesi özel kanunla mühendis olmadı, devlette de yükselmedi ama birçok arkadaşımızın ifade ettiği gibi siz özel düzenlemelerle rektör oldunuz ve bunu kabullenip içinize sindirdiniz. Onların hiçbiri yoktu, siz eski Türkiye'nin liyakat anlayışına bu yönüyle kurban olun. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Dervişoğlu.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Bizim için çok önemli bir veridir, onu da özellikle... PISA raporlarına falan girmeyeceğim çünkü o raporların işinize gelen bölümlerini tercüme edip siteye koymuşsunuz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI YUSUF TEKİN - Siz de öyle yapıyorsunuz.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Efendim?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI YUSUF TEKİN - Siz de konuşurken öyle yapıyorsunuz.

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Kabul ediyorsunuz yani.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI YUSUF TEKİN - Kendi işinize yarayan şeyleri söylüyorsunuz.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - E tamam, ben söyleyeceğim tabii. Ben tabii söyleyeceğim yani kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

O raporda çok canımızı yakan bir şey var, çok yani pandemiye bağlamışsınız bazı olumsuzlukları da. Yani Türkiye için raporda yer alan önemli tespitlerden biri: "Her 10 öğrenciden 3'ü okulda kendini yalnız, dışlanmış gibi hissediyor ve okula ait değilmiş gibi görüyor."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Dervişoğlu.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Ayrıca, "Her 100 öğrenciden 19'u haftada 1 kez derse aç giriyor." cümlesi efendim; bu, yürek yaralayıcı bir tespittir. O raporların önemsenmesi icap eden bölümlerini de nazarıitibara alarak doğru bir yol haritası tanzim etmenizi temenni ve tavsiye ederiz.

Şimdi, bir sorumuz var, bu bizim için çok önemli çünkü o soruya vereceğiniz cevap, bizim ileriye dair yol haritamızın belirlenmesinde ve Türkiye'yi nelerin beklediğinin doğru anlaşılmasında çok önemli. Zorunlu eğitim dışında kalan öğrenci sayısını merak ediyoruz. Çünkü ilkokul çağındaki her 100 öğrenciden 6-7'sinin eğitimlerine devam edememe durumunda bulunduklarına dair bilgiler alıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Şimdi bitiriyorum.

BAŞKAN - Sayın Dervişoğlu, son kez açıyorum, tamamlayın lütfen.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Şimdi, çok şey yaşandı yirmi bir yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminde yani cemaatlerin müdahaleleri, sınav rezaletleri falan, onlara girmiyorum; onlar Türkiye'de kamuoyunun gündeminde çok bulundu, adaletsizlikler oldu. Mülakatın kaldırılacağına dair sözler verildi; onlar yerine getirilemedi. Şimdi de doğru düzgün mülakat yapacağınızı söylüyorsunuz, ondan da çok umudumuz yok. Bu, aynı zamanda, eski mülakat sisteminin de yanlışlığına vurgu yapan bir ifadedir.

Zamanınızı çok almak istemiyorum ama bir cümlem daha var. Konuştuğumuz dile dikkat etmemiz icap ediyor. Her zaman söylüyorum, eğer biz dilimizi değiştirmeye muvaffak olamazsak dil bizi değiştiriyor maalesef. Şimdi birçok arkadaşımız kürsüye geldi özellikle iktidar...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Son cümlelerim...

BAŞKAN - Son cümleniz lütfen...

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Vallahi, biliyorsunuz, ben çok az konuşuyorum; onun için müsamahanızı istirham ediyorum.

Şimdi, Meclisin itibarının yükseltilmesi, artırılmasına vurgu yaptılar. Türkiye Büyük Millet Meclisi Türkiye'nin en itibarlı kurumudur yani onun itibarının yükseltilmeye ihtiyacı yoktur. Önemli olan, bu hatalardan uzak durup Meclisin itibarının zaafa uğratılmasının engellenmesidir; bu hususa özen gösterelim. Gerek iktidar grubu gerek muhalefet partilerinin milletvekilleri sözlerine ve dillerine dikkat ederlerse kamuoyunda Türkiye Büyük Millet Meclisinin itibarına zarar veren görüntüler olmayacak, söylemler de dile getirilmeyecektir.

Sabrınız için teşekkür ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Efendim, sizin de eleştirilerimi böyle hoşgörüyle ele almanızı tavsiye ediyorum.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI YUSUF TEKİN - Öyle yapıyorum.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Çok teşekkür ediyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)