| Konu: | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 44 |
| Tarih: | 23.12.2023 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA SİNAN ÇİFTYÜREK (Van) - Sayın Başkan, sayın vekiller; hepinizi DEM PARTİ Grubu adına saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Bütçe konuşmaları boyunca özellikle Tarım Bakanının ve Ulaştırma Bakanının bütçelerini ve konuşmalarını dinlediğimde, Van merkezli Serhat bölgesine dair ekonomik, sosyal, kültürel, ticari olarak sözü edilebilir bir veri görmedim. Şimdi, birlikte yaşayalım, tabii ki birlikte yaşayalım, biz de onu söylüyoruz zaten. Yalnız bu haritayı ben çizmedim, bu haritayı TÜİK çizdi. Bu harita bölücü, bu haritanın bir adını koymanız lazım, ister "Doğu" ve "Güneydoğu" deyin, ister "Türkiye kürdistanı" deyin, ister "Kürt ağırlıklı iller" deyin. Bakın, bu haritada bir ayrım var; bir tarafı komple yoksul, bir tarafı zengin, buna bir ad koyun. Kim bunun sorumlusu? 26 ilin 19 ili bu haritada; Kürt ağırlıklı kentler en yoksul olan, en dipte olan. İşte, terörü üreten bir neden. İki nedeni var ya, iki sorunu var Kürt meselesinin; bir siyasal boyutu var, bir ekonomik boyutu var. Bu, bombalı saat gibidir.
Şimdi, DAP'a rağmen, GAP'a rağmen en dipte olan 3 kent hangisi? Urfa, Ağrı, Van. E, hani DAP vardı, hani GAP yaptınız, sözde bunlar kalkınacaktı, sonra bölgeler arası ayrım ortadan kalkacaktı. En ileri 3 kent hangisi? Sırasıyla, Kocaeli -İzmit yani- İstanbul ve Tekirdağ. Üstelik ayrım öylesine derin ki Ağrı ile İzmit arasındaki ya da Urfa ile Tekirdağ arasındaki ayrım 7-8 kat. Veri bu. Bu veride, TÜİK verisine bakıldığı zaman, cumhuriyet kurulduğundan bu yana bütün iktidarlar, AK PARTİ de son yirmi bir yıldır her bütçe görüşmesinde, her konuşmasında, her tez ve stratejisinde diyor ki: "Biz bölgeler arası eşitsizliği ortadan kaldıracağız." Kaldırdınız mı, derinleştirdiniz mi? Derinleştirdiniz, işte, aha, işte, GAP, harita, tekrar tekrar göstereyim.
MEHMET BAYKAN (Konya) - Arzu ederseniz -on bir buçuk yıl Güneydoğu kentlerinde- gençlik spor yatırımlarını size arz edelim; nasıl eşitsizlik var görün.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Bir bitirsin, siz sonra konuşursunuz.
SİNAN ÇİFTYÜREK (Devamla) - Bu harita, Van ve Serhat bölgesinde, işsizliğin en yoğun olmasının, yoksulluğun sokağa taşmasının ve başta gençler olmak üzere, kitlesel hâlde gençlerin Avrupa'ya göç etmesinin temel nedenidir. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Başkan, böyle bir usul yok yani.
SİNAN ÇİFTYÜREK (Devamla) - Sayın vekiller, "parlamenter" kelimesi Fransızcadan geliyor, "parle" "konuşmak" demek, "meclis" kelimesi Arapçadan geliyor, "sohbet" demek; burada biz konuşmazsak nerede konuşacağız?
Cumhuriyet rejiminin yüz yıllık tarihi... Yine, anahtar harita olarak ele alındığı zaman, sanayi, ticaret, turizmde tablo tam anlamıyla içler acısı. Daha önce de söylemiştim, Türkiye küresel kapitalizmde -çevre bu haritadaki bölgeler ise- çevrenin çevresi, çevrenin çevresi bile olamadı. Çünkü Aydın, Konya, Kayseri de çevrenin çevresiydi ama onlara göre de söz konusu harita çevrenin çevresi bile olamadı, en yoksul. Burada bir sorun var, bu sorunun adını koyun, üstünü örterek geçemezsiniz; bu, durmadan sorun üretiyor.
Şimdi, bir kentin, bir bölgenin, bir ülkenin sanayi ve ticaretinin, turizminin gelişmesinin en temel etkenlerinden biri ulaşımdır. Ulaşım açısından bakıldığı zaman demir yolu sorunlu; demir yolu sorununu Sayın Bakana sordum, dedim ki: Ankara ile Van arasındaki demir yolu haftada iki gün var ve 26 saat sürüyor. Hava yolu sorunlu; Serhat bölgesinin iç denizi olan Bitlis-Van merkezli Van Gölü içinde de 7-8 kenti birleştirecek olan iç ticaret hacmi bakımından feribotlar son derece sınırlı. Bir de kentleri birbirine bağlayacak olan kara yolu sorunlu. AK PARTİ'liler kara yolları yapmakla çok övünüyorlar ya; baksınlar Serhat bölgesine.
Şimdi, turizm meselesine gelince çarpıcı birkaç şeyi sizinle paylaşmak istiyorum: Birinci sorun, demin bahsettiğim gibi, ulaşımdan geliyor. Bir turist Van'a gelecek ya kara ya demir yolu ya hava yolu, -deniz yolu yok, tamam- kullanacak. Hava yolu sorunlu, Van ile Tahran arasında sadece bir defa Türk Hava Yolları uçuş yaptı, engellendi, Trabzon'a aktarıldı; ayrı bir tartışma konusu. Sınır kapıları da sorunlu, sınırlı. Bizim heyet gidip orada inceledi, sonra da benim -kendi gözlemlerim oldu bizzat- gerek Kapıköy gerekse de Yüksekova Kapısı'nda doğrudan doğruya gözlemlerim oldu. Sayın AK PARTİ'li vekiller uyarıyorum sizi, hatırlatın: Sınır kapısında, bütün görevliler için demiyorum, tümünü demiyorum ama bazıları ahlaki sorunlara da yol açıyorlar. Alıyorlar bir kadının pasaportunu "Ya bana telefon numaranı vereceksin ya da pasaportunu vermem." diyorlar; vermezse bir dert. Kadın bir gün gidip gelecek ta Erzurum'dan pasaport çıkartacak; verse telefonu iki dert; bu bir. İki, İranlı turiste soruyorlar -doğrudan bilgiye sahibiz- "Siz niye geliyorsunuz Van'a, ne işiniz var Van'da sizin; niye Trabzon'a gitmiyorsunuz?" diyorlar. Bu tehditkârlık eşliğinde... Evet, köpek arayabilir arabayı; buna itirazımız yok. Ama ne yapıyorlar? Eşyalarını dağıtıyorlar yani Van'a gelmesini engellemek için her türlü şeyi yapıyorlar. 25-26 Eylül 2023 tarihinde Van'da toplanan İran-Türkiye Sınır İşbirliği Toplantısı'nda söz konusu olan ekonomik sorunlar ele alınacaktı; hiçbir şey çıkmadı, kısmen İran tarafı gevşetti, Türkiye katı tutumunu sürdürüyor. Özetle şunu diyelim... Gerek Özalp Kapıköy gerek Yüksekova Esendere halkı diyor ki: "Sınır kapısı ticarete açılsın, bavul ticaretine açılsın."
Şimdi, Van halkının, Serhat bölgesinin iç denizi olan Van Gölü içler açısı. Önce size sadece bir fotoğraf sunayım ben, fazla fotoğraf sunma yanlısı da değilim. Bu, Van'ın yıllar önceki hâli; Van Gölü'nün, sayın vekiller, bu da bugünkü hâli. Bak, aynı şey; ne olmuş? Bu çok şey söylüyor, özetliyor zaten. Şunları ekleyeyim ben: Küresel ısınmanın da etkisiyle Van Gölü, Tuz Gölü'nün yolunda ilerliyor. "Bu vatan hepimizindir." diyoruz ya, ilerliyor, Van Gölü çok ciddi bir kuraklıkla yüz yüze. İki, Van Gölü çevresinde 430 kilometre kıyı şeridinde çok ciddi bir kıyı kenar çizgisi kanunu uygulanmadan gerek bürokrasi gerekse maalesef AK PARTİ'nin yakını olanlar hızla kentleşmeye gidiyorlar. Suyun çekilmesi 5 metre düzeyinde. O nedenle yer yer kıyıya 5 metre hatta Erciş civarında 100 metreye yakın göl çekildi. Van Gölü'nü besleyen -çarpıcı bir yeri besleyen- 102 akarsudan 85'i yüzde 80 kurudu, yüzde 90 kurudu. Geri kalan yüzde 20'si de önemli ölçüde kurudu. Ne demek bu? Dünyanın tek endemik balığı olan inci kefali balığı ters su hareketiyle gidebilecek olan ırmak bulamıyor ve yok olmayla yüz yüze; 20 bin insanın da ekmek kapısı aynı zamanda.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
SİNAN ÇİFTYÜREK (Devamla) - Başka açılardan bakıldığı zaman Bakan Bey, çiftçi sayısının, Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı -2019 yılında- 2 milyon 83 bin çiftçi olduğunu, 2023'te bu sayının arttığını söylüyor fakat benim elimdeki SGK verileri bunun tersini doğruluyor. Üstelik kendim bizzat köy köy gezdiğimde; Van'da, Hakkâri'de, Serhat illerinde köylerin yüzde 30 ile 70'inin boşaldığını gördük.
Dolayısıyla... Zamanım daraldı. Üç: toprak reformu 1930'da Türkiye Cumhuriyeti'nin gündemine geliyor -1930- deniyor ki aynen -alıntı veriyorum size- "Toprak reformu yapılamaz çünkü Kürt sorunu var bu memlekette." ve şimdi devlet, modern devlet, laik devlet aşiretleri güçlendirmek için her şeyi yapıyor. Bu mu modern devlet?
Şimdi, kentin altyapısına gelince -ya, ben soğuk almışım, onun için kusura bakmayın, yer yer şey yaptım, o hâlimle geldim- tam anlamıyla -ne derler- içler acısı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SİNAN ÇİFTYÜREK (Devamla) - Kent, trafik yoğunluğunu kaldıramıyor. 200 bin nüfusa göre yapılmış olan Van kent merkezi şu anda 700 bin insana hizmet veriyor, kanalizasyon başta olmak üzere taşıyamıyor.
Bitiriyorum Sayın Başkan, iki cümleyle bitiriyorum.
BAŞKAN - Ben uzatmayı da verdim size.
SİNAN ÇİFTYÜREK (Devamla) - Biliyorum, teşekkür ederim.
İki cümleyle bitiriyorum.
Doğal gaz hâlen kente bir bütün olarak dağıtılmadığı için çevre, hava, toprak kirliliği altında kent nefes alamıyor.
Kent mimarisi... Sözde, koca bir metropol kent ama inanın, İstanbul Çağlayan'daki gecekonduları andırıyor komple.
Son sözüm vardı ama bitiyorum.
Teşekkür ederim.