GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Tümü münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:46
Tarih:25.12.2023

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları başında bizi izleyen çok kıymetli yurttaşlarımız; hepinizi saygıyla selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.

Evet, zor bir maratonun sonuna geldik, son konuşmacıyım.

Özellikle, bizi çok üzen, burada konuşurken elimizde, kucağımızda kalbi duran, kaybettiğimiz milletvekili arkadaşımız Hasan Bitmez'e bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum.

Yine, bütçe görüşmeleri sırasında 12 şehit verdik. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum; ailelerine, ülkemize bizlere sabır diliyorum; terörü bir kez daha lanetliyorum.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - PKK'yı da söyle de eksik kalmasın.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Defalarca söyledik.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bir daha söyle, bir daha söyle.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bütçe tarihler boyu önemlidir. Bütçe yapma hakkı büyük evrelerden geçerek günümüze gelmiştir yaklaşık sekiz yüz yıllık bir mücadele sonunda hatta demokrasinin, parlamentonun doğumu bütçe hakkından ortaya çıkmıştır; krallar, tiranlar yetkilerini vermek zorunda kalmıştır.

Bütçe önemli ama özellikle son beş yılda görüyoruz ki bu bütçe görüşmeleri Türkiye Büyük Millet Meclisi açısından bir facia oluyor. Sayıştay raporları günden güne kısalıyor, belki binlerce sayfa gelen Sayıştay raporları beş yılın sonunda, 2023'te, bugün görüştüğünüz bütçede çok sınırlı; ayrıntılı göremiyoruz harcamaları.

Sayın Cevdet Yılmaz, rakamlarla ilgili çok konuşmak istemiyorum, birkaç rakam vereceğim ama önemli bir rakam var: Beş yüz dakika konuştunuz, beş yüz dakika Komisyonda ve burada konuştunuz. 500 kez "cak" ve "cek" dediniz, "Yapacağız, yapacağız, yapacağız, yapacağız." dediniz.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Yetiştiremedi, yetiştiremedi.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Keşke bu beş yüz dakikanın beş dakikasında bu ülkede barınma sorunu yaşayana, geçinemeyen emekliye, öğrenciye yani halkın dertlerine bir şeyler söyleyebilseydiniz. Bugün de on dokuz dakika bütçe dışında her şeyi söylediniz. Gerçekten umut verebildiniz mi? Hayır, ben beş yüz dakika boyunca sizden hiçbir umut alamadım. Bakın, bir bütçe düşünün, devletin kasasına girecek para 8,5 trilyon ama bütçe 11 trilyon; daha kafadan 2 trilyon 651 milyar açık var ve bunu borçlanacağız. Peki, bu gelirin, 8 trilyonun büyük kısmı nereden geliyor? 7 trilyon 408 milyar vergi topluyoruz. Bunun yüzde 66'sı yaklaşık olarak dolaylı vergi. Arkadaşlar, vergi, yaklaşık olarak ÖTV, KDV, harçlar, MTV arttı, ne kadar para topladık? 401 milyar. Niye topladık? Deprem için. Ne kadarını bunun depreme verdik? 216 milyar. Yahu, böyle bir bütçe olabilir mi? Deprem için bir yılda 4 kez motorlu taşıtlar vergisi alıyoruz ama bunun yarısını depremzedelere veriyoruz. Bu bir hukuksuzluğu, bütçenin hâlini ortaya koyuyor.

Değerli arkadaşlar, bakın, bir devlet -bütçe olarak da düşünebiliriz, devlet olarak da, iktidar olarak da düşünebiliriz- vatandaşına üç şey vadedebilir, üç unsur, üç öge: Barınma, beslenme, ulaşım. Şimdi, barınmadan başlamak isterim ben: Merkez Bankasının başındaki hanımefendi, ya, paranın başındaki hanımefendi ek ödemelerle 300 bin lira maaş alıyor, "Ben kiralık ev bulurken zorlanıyorum." diyor. Sayın Cevdet Yılmaz, ne dediniz bununla ilgili? Ulaşım... 2018'de 50 lira olan otobüs bileti -işte, Manisa, Yozgat, Trabzon, Ankara- şu anda 800 lira arkadaşlar. İnsanlar yazın köylerine gidemeyecek durumda. Geliyorum beslenmeye.. Okul öncesi çocuklarımızdan emeklimize kadar insanlar aldıkları maaşla bir öğün beslenemiyorlar. Bugün yüz binlerce insan -mahkemelerde tahliye davası- belki sokakta kalacak ama Cevdet Yılmaz bunla ilgili hiçbir şey söylemiyor arkadaşlar.

Şimdi, bu bütçeye tabi ki "Hayır." diyoruz. Neden? Nedeni çok açık; bakın, ben, Mecliste, Ulaştırma Bakanının yüzüne sordum, dedim ki: Ankara-Kırıkkale Otoyolu ihalesi 45 milyar. Bu ihale 3 kez iptal edilmiş. Kim almış? AKP Batman Milletvekili almış. Bütçenin binde 5'i arkadaşlar, binde 5'i. Peki, çok etik bir durum değil mi bu? Arkadaşlar, bakın, bu arkadaşımız 15 Temmuzda bu şirketten ihaleyi aldıktan sonra yönetimden istifa etmiş. Niye istifa etmiş? Utandığı için. Ya, bu Bakan utanmıyor mu?

Şimdi, geliyorum... Yine "kur korumalı mevduat" denilen sistemde... 600 milyar lira olduğu söyleniyor, belki 1 trilyonu bulacak eklerle. Bugün bu bütçede faize verdiğimiz para 1 trilyon 254 milyon lira yani bütçenin üçte 1'i maalesef ki ihalelerinize, zenginlere yarattığınız kur korumalı mevduata ve faize gidiyor. Neyi konuşacağız?

Şimdi, geliyorum... Beni üzen 2 Bakan var -çok bakanı konuşabiliriz- biri Millî Eğitim Bakanı. Bu Bakan buraya geldi, birçok eleştiri yapıldı. "Sen nasıl bir Bakansın ki neden tarikatlarla sözleşme yapıyorsun, neden tarikatlara bütçeden para veriyorsun?" denildiğinde "Onlar sivil toplum kuruluşu." dedi.

Arkadaşlar, sivil toplum kuruluşları -yönetim kurulu, denetim kurulu olup- devlet tarafından denetlenen kurumlardır. Menzil İsmailağa bir STK değildir ama o Bakan utanmadan, sıkılmadan "Sizin 'tarikat' dediğinize ben 'STK' diyorum ve sözleşme yapmaya devam edeceğim." dedi; utanç duydum kendisinden.

Geliyorum... Millî Savunma Bakanı buraya geldi, Tuzla Piyade Okulunda yaşanan rezalet soruldu. Düşünün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim gördüğü askerî okullarda bugün Başkomutanın resmini yakasına takmaktan utanan bir öğrenci var ve Bakana bu soruldu, Bakan dedi ki: "Soruşturma devam ediyor, ona saldıranlar da var." falan ama en acısını Millî Savunma Bakanlığının sitesinde gördük. Ne dedi? "Toplu iğne olmadığı için takmadığını söylüyor." dedi, böyle bir savunma... Eğer Millî Savunma Bakanı o öğrencinin iğne bulamadığı için Ata'mızın resmini yakasına takmadığını resmî sayfada söylüyorsa yazıklar olsun ona! Yazıklar olsun ona!

Şimdi, arkadaşlar, burada gerçekleri konuşalım. Bu bütçe üzülerek söylüyorum ki 85 milyonun derdini çözmüyor. Beş yüz dakika konuşan bu Cumhurbaşkanı Yardımcısından biz çok somut öneriler beklerdik. Hep alkışlıyoruz, konuşanları hep eleştiriyoruz, tahammül etmiyoruz ama gerçekten bir emeklinin 7.500 lira maaşla geçineceğine inanıyor musunuz? 11.402 lira asgari ücretle insanların geçineceğine inanıyor musunuz? Bakın, Spor Bakanı buraya geldi, jet gibi konuştu, gitti. Uzaya gideceğiz değil mi? Daha yurtlarda biz 3'üncü kata çıkamıyoruz. Her ay 2 kaza oluyor bu ülkede. Bunları sorduk, yine kızdınız; bunlar gerçekler. Bakın, gülüyorsunuz ama 1 evladımız öldü o asansör kazasında, 4 çocuğumuz yaralandı o asansör kazasında. Gerçekten bu durum beni üzüyor.

Değerli arkadaşlar, Cumhurbaşkanı Yardımcısı da sizler de şehitlerimizden sonra burada grup başkanlığı olarak terörü lanetliyoruz dedik, bildiri okuduk. Dedi ki: "Neden AKP Grubu ve 4 partiyle yapmadınız?" Bir sefer Cumhuriyet Halk Partisi tekil olarak, bu bildiriyi 3 Grup Başkan Vekili ve Genel Başkanı imzaladı. Ve siz sürekli olarak, "şehitlerimiz" "bayrağımız" "Misakımillî sınırları" "vatanın bölünmez bütünlüğü..." bahsettiniz, evet, güzel. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Başarır, lütfen tamamlayın.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Burada, bu bütçede...

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - "PKK" yazıyor mu orada? "PKK" yazıyor mu orada?

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - PKK'ya geleceğim, PKK'ya geleceğim.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bir göster bakayım, hadi bir göster!

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Burada, bu bütçeyi, en son, aleyhte konuşacak 300 milletvekili var -MHP'de var, AKP'de var- ama siz az önce bu bütçeyi savunmak için -on dakika- bir partinin Genel Başkanına konuşma verdiniz. Kime? Zekeriya Yapıcıoğlu, HÜDA PAR Genel Başkanına.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Siz okurken utandınız, "PKK" dediniz ama metne yazamadınız.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Şimdi, ben söylüyorum; bakın, söylüyorum: Bu arkadaş diyor ki: "Eyalet sistemi, özerklik, federasyon gibi tüm modeller üzerinde serbestçe tartışmalıyız."

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Sen PKK'yı anlat, PKK'yı!

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Bu arkadaş diyor ki: "'Ne mutlu Türk'üm!' diyene karşı çıkıyorum."

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Ortakları, ortakları işte.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Niye savunmaya geçtin sen?

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Bu arkadaş diyor ki: "Oranın adı 'kürdistan'dır." Ya, utanmıyor musunuz? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Sen PKK'yı anlat!

BAŞKAN - Sayın Başarır, lütfen son sözlerinizi alalım.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Yahu, utanmıyor musunuz?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sen utan!

AHMET KILIÇ (Bursa) - Sen utan, sen utan!

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Utanmıyor musunuz? Gaffar Okan'ın kemiklerini sızlatıyorsunuz, kemiklerini.

AHMET KILIÇ (Bursa) - Sen utan, sen!

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - PKK'yı anlat, PKK'yı.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Hizbullah'ın uzantısına bütçenizi savunduruyorsunuz. Sizin nereniz milliyetçi? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Ben MHP Grubuna sesleniyorum.

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Sen PKK'ya gel, PKK'ya!

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Gerçekten kırmak için söylemiyorum, Sayın Genel Başkana sesleniyorum: Güneydoğuda özerklik isteyen, Gaffar Okan'ın katillerini öven, savunan, Hizbullah'ı savunan bu kişi, bu bütçeyi savunurken üzülmediniz mi? (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Üzülmezsiniz, siz üzülmezsiniz. Niye? Siz milliyetçiliği, siz vatan sevgisini döneme, zamana, mekâna göre belirlersiniz. Ben çok rahatsız oldum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Müdahale etmeyi düşünmüyor musunuz Sayın Başkan, müdahale etmeyi düşünüyor musunuz?

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Ne güzel, 85 milyonun bütçesini, şehidin, gazinin bütçesini, onu, HÜDA PAR'ın Genel Başkanı savunuyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Ya, bu ne Başkanım, müdahale etmeyecek misiniz buraya? Buna müdahale etmeyecek misiniz? Bu ne hâl?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Evet, sadece teşekkür için açıyorum mikrofonunuzu, teşekkür için.

Buyurun.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Bu ayıp size yeter. Siz vatandan, bayraktan, milletten bahsetmeyin, bahsetmeyin!

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Sen bahsetme, sen!

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Sizin vatan sevginiz HÜDA PAR, bu kadar diyorum.

Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)