GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:47
Tarih:26.12.2023

DEM PARTİ GRUBU ADINA SİNAN ÇİFTYÜREK (Van) - Sayın Başkan, sayın vekiller; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

DEM PARTİ Grubu adına, önergeyle ilgili gerekçemiz üzerine konuşacağım. Daha önce partimiz, zaten, asgari ücretle ilgili olarak sunduğu önerilerde, asgari ücretin sendikaların belirleyeceği yoksulluk sınırı ve açlık sınırı verilerinin esas alınarak belirlenmesi gerektiğini belirtmişti. Biz bu önerinin arkasındayız, çözümün burada olduğuna inanıyoruz.

Bununla birlikte "asgari ücret" kavramının kendisi, işçi sınıfına dönük, ücretli, emekçi kesime dönük küçültücü bir kavramdır. Küçültücü bir kavram olduğu içindir ki zaten dünyada asgari ücretin, toplam ücretli işçi sınıfı içerisinde oranı son derece sınırlıdır. Avrupa'yla ilgili bir veri sunmak gerekirse Avrupa'da yüzde 2'yle en düşük Almanya'dır, en yüksek yüzde 14'tür; Türkiye'de ise yüzde 50'ye yakındır. O açıdan bunun mantığında, kapitalizmin mantığında yatan esas şey, işçi sınıfına asgari, sermayeye azami kâr. Zaten sermayenin mantığında yatan, ona verilecek olan ücret sadece asgari ücret değil, esasında -ücretlinin kendisi, işçinin kendisi yerine sermayeye, işverene yeni bir ücretli köle yetiştirmesiyle sınırlıdır.

Gelelim bu asgari ücreti Türkiye'de belirleyecek olan komisyonunun bileşenine. Kimden oluşuyor komisyonun bileşeni? TİSK -Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu- Hükûmet ve sendikalardan. Zaten 3'ü içerisinde 2'si belirleyicidir yani emekten yana tutum almasını ne TİSK'ten ne Hükûmetten beklemek doğru değildir. Geriye sendikalar kalıyor. Sendikalar adına da TÜRK-İŞ yer alıyor. TÜRK-İŞ temsilcisinin maalesef geçen sene söylediği hepimizin hâlâ kulaklarımda çınlıyor, demiştir ki: "Aman ha, asgari ücreti yüksek tutmayın, tutarsanız ücretli kesim bundan zarar görür." Yani Hükûmetten daha fazla sermayeyi kayıran bir tutuma girmiştir. Bu nedenle, bu bileşenden de emekten yana herhangi bir tutum beklemek doğru değildir.

Sayın Erdoğan'ın asgari ücretle ilgili bir konuşması vardı, açıklaması vardı, okumak istiyorum ben, demişti ki: "Asgari ücret... İşçilerimizin onayını alarak işverenimizi yormayacak, istihdama zarar vermeyecek bir hedefle süreç yönetilecek." Şimdi, ben bu açıklamayı duyunca bizim Siverek'te ağanın marabasına kızı üzerinden gönderdiği mesaj aklıma geldi. Ağanın kızı üzerinden marabasına gönderdiği mesaj şudur -kahvaltıyı göndermişler- demiştir ki: "Söyle ona, yoğurdu bozmasın, ekmeği parçalamazsın, öküzü yormasın ama çiftçi tarlayı da bitirsin." Yani bu mümkün değildir. Hem sermayeden yana hem hükûmetten yana hem işverenden yana bir asgari ücreti belirlemek mümkün değildir. Bu eninde sonunda dönecek, alavere dalavere Kürt Mehmet nöbete; bunun yükü işçi sınıfına bindirilecektir.

Şimdi, asgari ücretle ilgili son dönemde gerek Hükûmet cephesinde gerekse farklı kaynaklarda bu kez asgari ücretin sadece 1 defa artırılacağına dair açıklamalar yapılıyor. Bunun altında yatan ana etkenlerinden bir tanesi, önümüzdeki dört yıl boyunca seçim yok değil mi, dört yıl boyunca seçim olmayınca da asgari ücretin 1 defayla sınırlandırılması öngörülüyor.

Bizim önerimiz şudur: Eğer şu verileri siz... Şu kirayla ilgili veridir, Avrupa 1'incisidir; şu enflasyonla ilgili veridir, Avrupa 1'incisidir, ayrıntısına girmeyeceğim. Bunları, kirayı, enflasyonu, zammı, hayat pahalılığını sıfırlayın, asgari ücret artmasın. Yok eğer bunlar enflasyon, hayat pahalılığı, zam günlük olarak artacaksa o zaman asgari ücretin 1 defayla sınırlandırılması doğru değildir.

Türkiye, asgari ücret ve çalışma süreleri konusunda Avrupa'da 1'inci. Hem en düşük asgari ücrete sahip hem en uzun çalışma saatlerine sahip. Bu açıdan Hükûmete bizim çağrımız şudur: Tarihsel trend, küresel trend Avrupa'da çalışma saatlerinin düşürülmesi yönündeyken Türkiye'de resmî çalışma saati sekiz, fiilî olarak birçok yerde uygulanan ise biz biliyoruz on-on iki saat arasındadır. Bu, ciddi bir sorundur, çalışma saatlerinin düşürülmesi gerekir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çiftyürek, lütfen tamamlayın.

SİNAN ÇİFTYÜREK (Devamla) - Sonuç olarak, DEM olarak biz diyoruz ki işçinin ücreti, kendisinin ve ailesinin ekonomik, sosyal, kültürel yaşamını ikame edecek olan bir düzeyde belirlenmelidir.

Bitiriyorum, yine bir haritayı size sunacağım. Madem asgari ücret konuşuyoruz, daha önce de demiştim, bu harita bölücü bir haritadır ve bu haritayı devletin resmî kurumu üretmiştir. Bunun temelinde yoksulluk yatıyor. Bu açıdan, bu haritanın altında yatan esas etken olan Kürt meselesinin siyasi ve ekonomik olarak çözümü bu Meclisin gündemindedir; bu Meclisi bu açıdan biz tekrar tekrar göreve çağırıyoruz. Bu haritanın tekrarlanmasını istemiyorsanız bu meselenin bu Mecliste siyasi ve ekonomik olarak çözümlenmesi gerekiyor.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.