GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:47
Tarih:26.12.2023

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tabii, torba yasa görüşüyoruz. Gerçekten bir isim bulamıyorum. Bir önceki torba yasaya "vergi yasası" demiştik. Bütçe öncesi "Milleti biraz daha fazla soyup soğana nasıl çeviririz?" diye vergi yasasını torba olarak önümüze getirmişlerdi ama buna muhtemelen "cümbüş yasa" demek daha doğru olacak.

HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - Hemşehrim, o kadar uzun boylu değil.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Gerçekten maddelere baktım, her biri birbirinden farklı; neyi anlattığı belli değil. Benim de söz aldığım madde, Anayasa Mahkemesine verilen yetkiyle ilgili. Bir kere, şunu sormak gerekir... Bu arkadaşlar zaten Anayasa Mahkemesinin varlığından rahatsızlar, varlığını kabullenemedikleri bir kuruma yetki devri de gerçekten ilginç bir şey. Bu açıdan teklifimiz, bu maddenin kaldırılması yönünde.

Değerli milletvekilleri, bütçeyi görüştük, geçti ama bilelim ki herkes, her şey tutanaklara kayıt olduğu kadar tarihe de geçti. Burada faiz bütçesi olduğunu söyleyenler bile buna tıpış tıpış, deyim yerindeyse, "evet" dedi. Ve tabii, burada, bu bütçede bu milletin yarınının öncelenmediği, dar gelirlinin hedeflenmediği; işçiye, memura, emekliye hiçbir şey vadedilmediği net bir şekilde ortadaydı ama daha acısı şu: Bütçeyi zaten konuşmadık, buraya gelen atanmış, görevlendirilmiş Cumhurbaşkanına bağlı Bakanların bile büyük çoğunlukla, neredeyse hiçbiri bütçeyi konuşmadı. Bugün bütçenin izi olarak ortaya konan şey, Bakanların akrobatik hareketleri olarak basında da yer aldı. Meclisin mehabetini düşürmemeliydik. Zaten bütçeyi konuşan... Hani Hegel'e atfedilen sözde olduğu gibi, beni bir kişi anladı, o da yanlış anladı. Burada bütçeyi bir kişi konuştu, o da yanlış konuştu, yetersiz konuştu.

Burada şunu belirtmek isterim ki değerli milletvekilleri, burası Gazi Meclis; bütçeyi atlattık, burası halkın temsil edildiği yer, burası milletin temsilcileri olarak herkesin gözünün üzerimizde olduğu bir yer. Biz milletin aynasıyız; onun için buraya kabalık, nobranlık, şiddet yakışmaz. Burada her birimiz fikirlerimizi özgürce konuşabilmeliyiz. Zaten fikirlerimizi açıkça konuştuğumuz zaman eleştirebilmeliyiz. Sonuçta gereken yapılacak ama görünüyor ki iktidar mensubu arkadaşlar, burada muhalefetin bir konuşmasına bile razı değiller, hiçbir eleştiriye dahi tahammülleri yok. Burada özellikle de yönetim pozisyonunda olan parti temsilcilerinin de biraz daha dikkatli, duyarlı olması beklenir. Maalesef, bu noktanın da hayli problemli olduğu ortada. Bugün bir milletvekili kalp krizi geçirdi, hepimizin huzurunda vefat etti; bugün şehit haberlerimiz geliyor, bugün konuşmalar bile alkışlanmıyor. Böyle bir dönemde bu saldırgan tavrı anlamak da hiçbir şekilde mümkün değil ve onun için özetle demek isterim ki burada zaten bütçenin içeriğine bile göz atmadan, noktasına, virgülüne dokunmadan geçti ama madem hiçbir şey değişmiyor, en azından burada eleştirilere, farklı bakış açılarına da bir şekilde tahammül edilmesi gerekirdi. Edebimizden sustuk, belki de kürsüye ilk defa çıkmış, isminin önünde de ünvanı olan bir zat Meclisi germek için elinden geleni yaptı. Tabii, baş başa bağlı; grup başkan vekilinin tavrının böyle olduğu bir yerde akademisyen de olsa bir vekil de herhâlde böyle konuşuyor.

Onun için değerli milletvekilleri, temennim, 2024 yılı yeni bir başlangıç olsun. Bundan sonra daha nazik, birbirimize saygılı, eleştiriyi kabullenebilen, fikirlerin şiddete başvurulmadığı sürece özgürce tartışılabildiği bir Mecliste memleketimizin, milletimizin problemlerine odaklanalım.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.