| Konu: | KAMU FİNANSMANI VE BORÇ YÖNETİMİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 02.04.2013 |
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; biraz evvel konuşan arkadaşım Sayın Engin Özkoç gerçekten durumu çok iyi özetledi, çok iyi tasvir etti, çok?
İHSAN ŞENER (Ordu) - Çok manidar?
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Evet, çok manidar konuştu.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Çok etkilendik biz, çok etkilendik.
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Şimdi, şöyle, etkilenirsiniz, etkilenmezsiniz?
Değerli arkadaşlarım, bizim söylediklerimizi mutlaka dinlemek zorunda değilsiniz.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Kimisi konuşur, kimisi yapar. Siz konuşacaksınız, biz işimizi yapacağız.
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Engin Bey yok, zapta geçsin.
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Ama şöyle, yastığa başınızı koyduğunuz vakit, bu söylediklerimizi gözden geçirin. Siz, Meclisi bir formalitenin yerine getirildiği bir kurum gibi görüyorsunuz.
Bakınız, şimdi bizim burada ne konuştuğumuzu vatandaşlarımız bilmiyor, görüşmeleri vatandaşlarımız izlemiyor. Siz ne yapıyorsunuz? Meclis görüşmelerini vatandaşlarımızın gözünden kaçırıyorsunuz. Niye? Çünkü siz vatandaşlarımızın sizi denetlemelerini istemiyorsunuz.
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Önerge nerede?
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - İkincisi: Siz temel kanun diye bir müessese icat ettiniz. Temel kanunun standartları Meclis İç Tüzüğü'nde belirtilmiş. Şimdi, elinizi vicdanınıza koyun, görüştüğümüz kanunların hangisi temel kanun olarak görüşülebilecek nitelikte ve standarttadır? Hiçbiri değil, bu görüştüğümüz tasarı dâhil. Biz burada gece yarılarına kadar çalışarak pek çok metin çıkarıyoruz.
Bakın, Sayın Bakan burada. "Merkez Bankası bağımsızdır." diye bir kanun çıktı, değil mi? Merkez Bankası bağımsız mı? Merkez Bankası bağımsız ise Sayın Bakan kendi kabine arkadaşının Merkez Bankası Başkanı hakkında söylediklerini gözden geçirsin. Ne diyor? "Merkez Bankası Başkanı memurdur, konuşamaz." diyor. Bir de şu var: Yani sanki memur olmak çok kötü bir şey mi? Değerli arkadaşlarım, o nedenle samimi olacağız.
Bu getirdiğiniz madde de o şekilde. Ne diyorsunuz? "Efendim, Yassıada'ya bir demokrasi müzesi yapacağız." diyorsunuz, öyle mi? Şimdi, zamanı idarenize bakalım: Değerli arkadaşlarım, hukuk nerede? Hukuk ayaklar altında. Yargı bağımsızlığını hiç düşünen var mı? Yargının bağımsız olduğunu kim söyleyebilir? Sayın Başbakan gerektiğinde "Biz yargıya söyledik, gereğini yapacaklar." diyor mu? Diyor. Eğitimi ne yaptınız? "4+4+
Değerli arkadaşlarım, demokrasinin "D"sini bırakmadınız. Bakınız, Allah rahmet eylesin, rahmetli Sayın Menderes, oğlu okulu bitirdiği vakit ticaret yapacağını söylediğinde "Yok, sen ticaret yapamazsın. Gideceksin devlet memuru olacaksın." dedi, çünkü ticaret yaptıkları vakit kendisine bir şeyler atfedilebileceğini biliyordu ama şimdi siz ne yapıyorsunuz? Siz, çocuklarınız daha okulu bitirmeden gemicik satın alıyorsunuz.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Hangisi mesela? İsim ver, isim.
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Bakın, Sayın Cumhurbaşkanının 16 yaşındaki oğlu iş adamı olarak geziye katılıyor.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Demokrasi müzesi ne oldu?
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Önergenize gelseniz de istifade etsek.
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - İş adamı olarak geziye katılıyor. Bunları, başınızı yastığa koyduğunuz vakit düşünün.
Şimdi ne diyorsunuz? Siz diyorsunuz ki: "Efendim, biz kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına yetki vereceğiz."
RECEP ÖZEL (Isparta) - Önergen ne getiriyor?
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Siz kamu kuruluşu niteliğindeki meslek kuruluşlarını ne hâle getirdiğinizi biliyor musunuz? Geçen hafta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kanunu'nu değiştirdiniz, ne diyorsunuz? "Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Bakanlığın verdiği talimatları yerine getirmekle yükümlüdür." diyorsunuz. Böyle bir anlayış olabilir mi?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - İmralı'ya bir açılım anıtı yapalım, açılım?
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Yani, siz böyle, bu şekilde demokrasiyi yaşatabilir misiniz?
Ne yapıyorsunuz: "Efendim, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına biz bunu vereceğiz." E, ne olacak? "O da dilediği şirkete verecek." Ya, ne yapacak? "Dilediği şekilde orayı planlayacak, imar durumunu düzenleyecek, Kıyı Kanunu'nun öngördüğü kısıtlamalardan ari olacak, efendim, mevzuatın öngördüğü kısıtlamalara tabi olmayacak." diyorsunuz. Siz bu şekilde demokrasiyi yaşatamazsınız. Sizin zaten demokrasi diye bir derdiniz yok değerli arkadaşlarım.
Hepinize iyi akşamlar diliyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.