Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 48 |
Tarih: | 27.12.2023 |
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; torba kanun teklifinin 64'üncü maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teklifin geneline baktığımızda, en çok dikkatimizi çeken husus "Cumhurbaşkanının yetkisine devredilecek" "Cumhurbaşkanının yetkisine verilecek" ibarelerinin çokluğu oldu. Yine, birçok maddede, vergi istisnasına ve muafiyetine yer vermişsiniz ancak her zaman yaptığınız gibi, milletimizin gözünü boyamak ve asıl amacınızı gizlemek için, tabiri caizse havuç olarak, çalışan emeklilere verilecek olan 5 bin lira ikramiye, kanun teklifindeki tüm yaptıklarınızı kamufle etmeye yetti. Tek adama her fırsatta yeni yetkiler verme alışkanlığınızdan bir türlü vazgeçemiyorsunuz. Birçok konuda söyleminiz başka, eyleminiz bambaşka. Hazine ve Maliye Bakanınız "Kur korumalı mevduat uygulaması bitecek." diyor ancak hazırlamış olduğunuz bu teklifin 64'üncü maddesiyle zakkum olarak şirketlere kurumlar vergisi istisnasını altı ay daha uzatıyorsunuz.
İktisat biliminin söylediğinin aksine, "faiz sebep, enflasyon sonuç" teoremiyle yola devam eden Türkiye ekonomisi yoldan çıkmıştır. Bu süreçte, özellikle şirketlerin dövize yönelmesine engel olmak ve kur korumalı mevduat sistemine katılmalarını sağlamak amacıyla kurumlar vergisi istisnaları uygulanmaya başlanmış, bu uygulamalar defalarca uzatılarak günümüze kadar getirilmiştir. 2023 genel seçimlerinden sonra oluşan yeni kabinede Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yer almış ve ilk beyanlarında bu akıl dışı uygulamalara son verileceğini belirtmiştir. Peki, Mehmet Şimşek'in "akıl dışı uygulama" diye bahsettiği bu uygulamayı, bu politikayı ısrarla dayatan kimdi, hiç mi sorgulamıyorsunuz? Son dönemde yapılan uygulamalar ile söylemler arasında sürekli çelişkiler olduğunu gökte uçan kuş bile biliyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek kur korumalı mevduat uygulamasından zaman içinde çıkılacağını söylerken Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz uygulamanın bir süre daha devam edeceğini söylüyor. Özellikle kamu bankalarına kur korumalı mevduat müşterilerini sistemden çıkma konusunda özendirmeleri talimatı verilirken teklif içerisindeki düzenlemeyle tam aksi olarak kurumlar vergisi istisnası altı ay daha uzatılmaktadır. Bu durum ekonomi yönetiminin sistemden net bir çıkış stratejisinin olmadığını, hatta sistemden çıkılıp çıkılmaması konusunda dahi hâlâ ikircikli bir politika sergilediğinizi göstermektedir. Türkiye ekonomisine çok büyük zararlar veren, maliyetinin tamamen milletimizin sırtına yüklendiği bu sistemden bir an önce kurtulmak Hükûmetin ilk amaçlarından biri olmalıdır. Sistemin sonlandırılması için tutarlı bir politikanın ivedilikle belirlenmesi ve kararlı bir şekilde uygulanması hayati önem taşımaktadır.
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener bugünkü grup toplantısında durumu çok güzel özetledi aslında: Merkez Bankasının politika faizi yüzde 19'du, talimatla yüzde 8,5'a kadar çektiniz, şimdi ise yüzde 42,5. 2022 bütçe harcamaları başlangıçta öngörülen rakamdan tam yüzde 68 saptı, bütçe yapmanızdaki liyakatinize, öngörülerinizdeki kaliteye bakar mısınız; yirmi iki yıldır istikrarlı bir şekilde bütçede açık vermeye devam ediyorsunuz.
AK PARTİ'si milletvekillerine sesleniyorum: Her yeni düzenlemenin kıyısına köşesine "Cumhurbaşkanının yetkisine devredilecek." ya da "Cumhurbaşkanının yetkisine verilecek." ibarelerini ekliyorsunuz ya, artık görün, gözünüzde uluhileştirdiğiniz o tek adam büyük hatalar yapıyor. Her fırsatta yeni yeni yetkiler verdiğiniz o tek adam vatan için canından vazgeçen şehitlerimize "kelle", teröristbaşına "sayın" demedi mi? "Ben bu davanın savcısıyım." dediği gün adalet bitmedi mi? "Ne istedilerse verdik." dediği "Bu hasret bitsin dön artık." diye seslendiği FETÖ 2016'da darbe yapmadı mı? "Bu can bu bedende, bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi alamazsınız." deyip beyzbol sopasını görünce alelacele rahibi yolcu etmedi mi? "Bunlar bilmezler; ben ekonomistim, ekonomist." dedikten sonra ekonomimiz çökmedi mi? Terör örgütlerinin kuluçka merkezi İsveç'e "Kusura bakma, bizden NATO'ya üyelik konusunda herhangi bir destek görmeyeceksin." demedi mi?
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Dedi.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Dedi ve önceki gün Komisyonda İsveç'in NATO'ya Katılım Protokolü'nü kabul etmediniz mi?
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Etti.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet." derken beraber yol yürüdüğünüz, ortağınız olan parti Anayasa'mıza meydan okurcasına, teklif dahi edilemez olduğu hâlde "Federasyon, özerklik dahi tartışmaya açılmalıdır." demedi mi? Unutulmasın ki tarihte Türk'e parmak sallayan kim olursa olsun kolu kopmuştur. Söyleyen senden olunca suspus, karşıdan olunca "hain" "terörist" diye bas bas bağır. Tahterevalli siyasetine devam. Oh, ne âlâ siyaset.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Öztürk, lütfen tamamlayın.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Cumhurbaşkanı ve AK PARTİ'si Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan maalesef tüm bunları ve dahi fazlasını söyledi ve yaptı.
Görün artık.