GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Pençe-Kilit Operasyonu'nda şehit olan 9 askere, Cumhurbaşkanının emekli maaşlarıyla ilgili açıklamalarına, Sayıştay raporlarında Demirören grubunun Ziraat Bankasına olan borcunun hâlâ durduğunu gördüklerine, dün adliyede şeriat sloganlarının atılmasına ve Cumhurbaşkanının bunlarla ilgili yaptığı açıklamalara, işçi ve çocuk işçi ölümlerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:50
Tarih:17.01.2024

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce Pençe-Kilit Operasyonu'nda şehit verdiğimiz 9 kahraman askerimizi rahmetle anıyorum; ülkemize, ailelerine, sevenlerine başsağlığı diliyorum. Başta PKK terör örgütü olmak üzere terörü bir kez daha lanetliyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına sözlerimize emeklilerimizle başlamak istiyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan "Enflasyona ezdirmeyeceğiz." sözleriyle aslında emekliye umut olmuştu. Biz beklemiyorduk ama emekli umutla verilecek zammı bekliyordu ve "Koşulları zorladık, yüzde 5 daha zam yapıyoruz." dedi. Öncelikle şunu söyleyeyim: 85 milyonun parasını 85 milyona sadaka verir gibi veriyorlar. Neyin koşullarını zorluyorsunuz? Kimin parasını kime, hangi şartlarla veriyorsunuz?

Ben beyefendiye sormak isterim: Sarayın bir günde 33 milyon lira harcaması var, bunu harcarken zorlanmıyorsun ama emekliye yüzde 5 zam verirken tüm koşulları zorluyorsun; bu kabul edilir bir durum değil. Bu iktidar 2002'de göreve geldiğinde bir emekli maaşı 1,5 asgari ücret yapıyordu, şimdi neredeyse asgari ücretin yarısı; en düşük emekli maaşı 10 bin lira. Ben arkadaşlarıma sormak isterim, Meclise sormak isterim: Bugün 10 bin lirayla geçinebilecek bir aile ya da bir kişi var mı? Bugün 10 bin liraya kiralık bir ev var mı? Bugün 10 bin lirayla bir hafta geçinebiliyorlar mı? O yüzden, bu açıklamaları yaparken, yüzde 5 ek zammı yaparken bir parça yüzlerinin kızarması gerektiğini düşünüyoruz. Gelsinler, bu maaş oranları ve zamlar belirlenirken uyguladıkları metodu değiştirsinler. 2002'den önce böyle olmuyordu, refah payı veriliyordu, emekli yaşayabiliyordu, emekli alışveriş yapabiliyordu, emeklinin kira sorunu yoktu. Bugün kirada oturan emekliler sokakta ve çocuklarının, akrabalarının kapısında kalmak zorunda kalıyor. Bir kez daha söylüyorum: Meclisin bu sorunu çözmesi, iktidarın bu sorunu çözmesi ivedi olarak gereklidir, önemlidir.

Her sene bir utanç manzarasıyla Sayıştayın raporlarında karşı karşıya geliyoruz. Kamu iktisadi teşebbüsleri raporunda Demirören grubunun Ziraat Bankasına olan 920 milyon borcunun hâlâ öyle durduğunu bu sene de gördük. Değerli arkadaşlar, 27 milyarı geçiyor bu para, bu beyefendi daha bunun yüzde 2'sini ödeyebilmiş ve Ziraat Bankası ve bu iktidar hâlâ bu şirketlere el koymamış ama bu ülkenin yapamadığını Demirörene Almanya'daki borçlarından dolayı Alman Hükûmeti yapmış ve şirketin iflasını istemiş. Nasıl bir anlaşmanız var? Ben AKP Grubuna sormak istiyorum, saraya sorsunlar; Ziraat Bankasının parası yıllardır neden Demirören grubunda? Peki, Ziraat Bankasıyla sadece yetiniyor muyuz? Hayır, 340 milyon dolar da Vakıfbanka borcu var beyimizin. Yahu, neden bunun hesabını sormuyorsunuz? Bugün icra takibi yapılsa toplam 1,5 milyar dolara yakın bir paradan bahsediyoruz. Çiftçiyi üç aylık gecikmeden dolayı icraya verip tarlasını, traktörünü alırsınız; memur kredi çekse, üç ay ödemezse icraya verirsiniz; beyefendi yıllarca bu paraya kurulmuş, oh! Çünkü devletin, çiftçinin, halkın bankasıyla siz Doğan Medya grubunu satın aldınız, her gün muhalefete hakaret edip beyefendiyi övüyor ve bu parayı da devletin bankasından, halkın parasından ödettiriyorsunuz. İşte, bakın 2023 Sayıştay raporuna. Ya, bir milletvekili yok mu? Kim bu Demirören? Utanmıyor mu bu adam? Biz utanmıyor muyuz? Eski milletvekilleriniz, eski bakanlarınız yönetim kurulu üyesi bu bankalarda. Ben buradan soruyorum Meclise, tüm arkadaşlarımıza soruyorum: İşte, emekliye 10 bin lira maaş verebiliyoruz, zorlanıyoruz ama Demirörene bu parayı verirken ve tahsil etmezken hiç zorlanmıyoruz, yüzümüz de kızarmıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Başarır.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Olmaz, olmaz efendiler, bu kadar da olmaz. Almanya sektirmeden, hemen beyefendinin şirketine el koyacak; Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti; yetimin, 85 milyonun, emeklinin, işçinin parasını bu adama verecek, her gün CNN falan bangır bangır yayın yapacak; utanç meselesi bu! Öncelikle AKP Grubundaki arkadaşlarıma söylüyorum: Lütfen bu rapora bir bakın, bakın ve gereğini yapın.

Diğer bir durum, adliyede dün yaşanan görüntüler, şeriat sloganlarının atılması.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Başarır.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bir kendini bilmez, ahlak yoksunu camide Atatürk'e övgüler yağdırdığı için imama cami içerisinde saldırgan hareketlerde bulunacak, tutuklanacak, tahliye edildiği duruşmaya bu hadsiz vatan hainleri gelecek ve adliyenin içerisinde şeriat çağrıları yapacak ve adının önünde "cumhuriyet" yazan savcılar hiçbir işlem yapmayacak. Utanç meselesi bu! Sonra bu ülkenin Cumhurbaşkanı da "Biz bunları hep gördük; bunlar, genelde darbe olduğu dönemlerde birilerinin, derin insanların yaptığı işler." diyecek. Sayın Cumhurbaşkanı, yirmi iki yıldır bu ülkeyi sen yönetiyorsun; istihbarat sende, ordu sende, emniyet sende. Kim yapıyorsa çık açıkla ya da şunu söyle: "Ben bu ülkeyi, bu ülkenin yönetimini, istihbaratı, yargıyı ne olduğu belirsiz tarikatlara bıraktım." de. Kimsenin haddi değil bu ülkede şeriat çağrısı yapmak. Bu ülkenin yönetim şekli cumhuriyettir, bu ülke laik bir hukuk devletidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Başarır.

ALI MAHIR BAŞARIR (Mersin) - Camilerde provokasyon yapacaksın, adliyelerde provokasyon yapacaksın, Diyarbakır'da, Batman'da "Filistin" adı altında miting yapacaksın, atlarla bu ülkede hilafet çağrısı yapacaksın, hiçbiri hakkında soruşturma olmayacak, Cumhurbaşkanı da bunlarla ilgili yaptığı açıklamada "Ya, her zaman böyle, darbe dönemlerinde olur." Bu ülkede darbe dönemi falan yok, darbeyi düşünenin de Allah belasını versin. Varsa da çıkın, gerekli açıklamayı, gerekli müdahaleyi yapın ama bu sizin bahaneniz çünkü siz bu yapılara, bu söylemlere dokunmuyorsunuz ama cumhuriyeti savunan bir öğretmeni de soruşturma açıp gözaltına alıyorsunuz. Bu, kabul edilebilir bir durum değil. Lütfen, herkes Türkiye'de son dönemlerde yaşanan olayları, oyunları görsün.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Başarır.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Son olarak işçi ölümlerine, çocuk işçi ölümlerine değinmek istiyorum. Maalesef ki Türkiye'de işçi güvenliği yok. En rahat kaybettiğimiz, tartışmadığımız, konuşmadığımız konulardan bir tanesi bu. Çalışan emekçi işçiler katliam gibi kazalarda hayatını kaybediyor, her gün ortalama 4 işçiyi kaybediyoruz, çok ağır şekilde 10'dan fazla işçi yaralanıyor, çocuk işçiler ölüyor. Bu konuda bakanlık gerekli önlemleri almalı, gerekirse yasayı değiştirmeliyiz; bu konuda önlem almayan şirket ve işverenlere, denetim yapmayan bakanlık görevlilerine daha ağır müeyyideler getirmeliyiz diyorum, artık işçiler ölmesin diyorum.

Teşekkür ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)