GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Merkez üssü Kızılsu olan Kırgızistan ile Doğu Türkistan bölgesi sınırında meydana gelen depreme, Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde cuma hutbesinde şehitlerle ilgili kısmı bilinçli olarak okumayan sözde imama gerekli uyarıları yapan Kaymakam Burak Akeller'e, İsveç'in NATO üyeliğinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun gündemine alınmasına ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin sözde altıncı parselinde yapılan sondaj faaliyetine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:51
Tarih:23.01.2024

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Genel Kurulu saygılarımla selamlıyor ve başarılı bir mesai haftası diliyorum.

Gece saatlerinde merkez üssü Kızılsu olan Kırgızistan ile Doğu Türkistan bölgesi sınırında 7 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Başta Kırgızistan, Kazakistan ve Özbekistan olmak üzere bölge ülkelerde de hissedilen depremde henüz can kaybı bildirilmemiştir. Temennimiz, böyle büyük bir depremin herhangi bir can kaybı olmadan atlatılmasıdır. Depremi hisseden ve etkilenen soydaşlarımıza ve kardeş Türk cumhuriyetlerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum.

Şehitlik ve gazilik gibi mertebeler devleti ve milleti ayakta tutan mukaddes değerlerdir. Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde cuma hutbesinde şehitlerimizle ilgili kısmı bilinçli olarak okumayan sözde imama gerekli uyarıları yapan Kaymakam Burak Akeller devletin ona tevdi ettiği görevin gereğini yerine getirmiştir. Şehitlerimizin yüksek makamını hayırla yâd etmekten imtina eden bir imam Türkiye Cumhuriyeti devletinin imamı olamaz. İYİ Parti olarak Kulp Kaymakamı Burak Akeller'in sonuna kadar yanında olduğumuzu buradan bir kere daha ifade ediyoruz.

Çok uzun zaman önce değil daha geçen yıl bünyesinde terörü barındıran ve ona kol kanat geren bir ülke olan İsveç'e Sayın Erdoğan haklı olarak tepki göstermiş, NATO'nun bir güvenlik teşkilatı olduğunu ve teröre çanak tutmak amacı taşıyan bir örgüt olmadığını söylemişti. Hükûmet tarafından geçmişte İsveç'in NATO üyeliğinin hilafına yapılan pek çok irade beyanına rağmen 2023 yılında gerçekleştirilmiş olan NATO zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Kristersson'la mutabakat sağlamıştır. Bu mutabakat çerçevesinde İsveç'in NATO üyeliği Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun gündemine alınmıştır. Geldiğimiz noktada hâlen İsveç'in terör suçlularının iadesi sürecine ya da Türkiye'nin taleplerine yönelik olarak attığı somut adımlar son derece kısıtlı ve yetersizdir. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Türkiye adına İsveç'le imzalanmış olan mutabakat metni sorunların çözümüne yönelik olmak yerine yalnızca geleceğe yönelik bir temenniler beyannamesinden ibaret kalmış durumdadır. Bizler İYİ Parti olarak NATO'nun genişlemesine ilkesel olarak karşı değiliz ancak Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı yapılan her türlü dayatmanın karşısındayız. Bugün gerçekleşecek olan müzakerelerde konunun ayrıntılarıyla ele alınacağını umut ediyoruz. Ayrıca, böylesine hassasiyet arz eden hususlarda Mecliste görüşmeler başlamadan ilgili bakanların siyasi parti gruplarını bilgilendirmelerinin yapılacak işlemleri anlamlı hâle getireceğine olan inancımızı da bir kere daha tekrarlıyoruz.

Sayın milletvekilleri, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin sözde 6'ncı parselinde yapılan sondaj faaliyetinde İtalyan ENI firması 4'üncü sondajın başarıyla tamamlandığını duyurdu. Güney Kıbrıs'ın bir ada devleti olarak ilan ettiği bu sözde parsel Türkiye'nin deniz yetki alanı içerisinde kalmakta ve çıkarlarımızla açıktan bir ihtilafa sebep olmaktadır. Şimdi soruyorum: Türkiye'nin hak ve hukukunun açıkça çiğnendiği bu süreçte Hükûmetin sessizliğinin sebebi nedir? Türkiye Cumhuriyeti devleti, 1960 Londra ve Zürih Garanti ve İttifak Antlaşmaları çerçevesinde hem Kıbrıs Türklerinin hem de ana vatanın hakkını ve hukukunu müdafaaya mecburdur. Biz bu konuda iktidara salt eleştiri yapmakla yetinmeyecek, bir de çözüm önerisi getireceğiz. Gelin, gambot diplomasisini, tarihin çok eski ama etkili bir yumuşak güç aracı olan bu yöntemi kullanalım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun toparlayın.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Elimizdeki sondaj gemilerinin bir kısmından Türkiye Cumhuriyeti bayraklarını indirip yerine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bayrağını çekelim ve bunları Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yönetimine devredelim. Bu sondaj gemileri Güney Kıbrıs Rum kesimi ile Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında ihtilaf bulunan ve TPAO'ya tahsis edilmiş alanlarda arama yapsınlar. Ayrıca, ordu gücümüzle, donanmamızla da bu gemileri koruyalım, muhafaza edelim. Bu durumda İtalyanlar ve Rumlar ya bu rezervlerden feragat edecek ya da Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yetkili makamlarını muhatap olarak tanımak zorunda kalacaklardır. Hükûmet Doğu Akdeniz'de Türk milletinin çıkarlarına yönelik bu açık hak ihlaline daha fazla sessiz kalmamalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Bitiriyorum, son cümle...

BAŞKAN - Buyurun.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Her zaman ve her zeminde Türk milletinin çıkarlarından taraf olan İYİ Parti, her konuda olduğu gibi bu önemli meselede de Hükûmete yol göstermeye hazırdır.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Size de çok teşekkür ediyorum; beş dakikayı biraz aştım ama sağ olun efendim.