GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:51
Tarih:23.01.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Saadet Partisinin grup önerisi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlarım.

Ülkemiz yirmi iki yıldır kara para sorununa ne yazık ki "Paranın karası, kirlisi olmaz; para paradır." diye yaklaşan bir iktidar tarafından yönetilmektedir. Akla, mantığa ve vicdana aykırı bu davranış, bu anlayış yirmi iki yılın sonunda ülkemizin kara para üssüne dönüşmesine sebep olmuştur. AK PARTİ'si iktidarı sayesinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı satılır hâle geldi. Nereden geldiği, nasıl elde edildiği sorulmadan yatırım yaparsanız cebinize rahatlıkla Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu ve kimliğini koyabiliyorsunuz. Uluslararası suç baronları, suç örgütü liderleri neden Türkiye Cumhuriyeti pasaportu ve kimliği almak istiyor? Ülkemiz bu insanlar için âdeta bir cennet, tespit edilip yakalansalar dahi iade edilmeleri zorlaştırılıyor. Bu durum da suç örgütlerine açık bir davet oluyor.

Peki, bu kişiler nasıl vatandaş oluyor, bu kişileri vatandaş yapan bir çete var mı veya bu çete kimlerden oluşuyor, bu çetenin arkasında kimler var ki suçlulara vatandaşlık verebilecek kadar güçlü? İşte, asıl sorulması gereken sorular bunlar. AK PARTİ'sinin iktidar olduğu ülkemizde bu sorulara bir cevap var mı, bu sorularla ilgili bir soruşturma açılacak mı? Bu, şimdilik pek mümkün görünmüyor. Bir yandan da şu var: Uluslararası kanun dışı kişiler sadece kolay vatandaşlık alabildikleri için mi Türkiye'ye geliyorlar? Bunların yanı sıra kara paranın çok kolay dolaştığını da biliyorlar. Varlık barışlarıyla Türkiye'ye oluk oluk kara para geliyor, bu kara para kolay olarak ülkemizde aklanabiliyor.

Maalesef ki Türkiye'nin önemli sorunlarından biri siyasal yolsuzluk. Neyin siyasal yolsuzluk oluşturduğu konusunda tam bir uzlaşı yok. Bir eylemi siyasal yolsuzluk olarak nitelendirmek için siyasetçilerin takdir yetkisini kişisel çıkar sağlama gayesiyle, yasaları da ihlal ederek görevini kötüye kullandığının ortaya konulması gerekir. Bu, kolay bir şey değil. Zira hem eylemdeki kişilerin, kişisel çıkar saikinin hem de bu yetkinin ne zaman kötüye kullanıldığının gösterilmesi oldukça zordur. Yetkinin kötüye kullanılması ile yerinde ve zamanında kullanılmaması arasındaki çizgi bulanık ve belirsizdir. Günümüz Türkiyesinde siyasetin önemli zenginleşme araçlarından biri olduğuna, siyasetin özünün siyasi iktidarın getirdiği rant aramaya indirgendiğine ilişkin yaygın bir kanaat vardır. Yıllardır süren siyasi yolsuzluk iddiaları, siyasetçilerin ve yakınlarının görülmemiş bir şekilde zenginleşmesi, siyasetin sadece parası veya paraya çevrilecek kaynakları olan insanlarca yapılacağı görüşü hâkim olmuştur ve gün geçtikçe bu görüş daha da kuvvetlenmektedir. Bu da siyasetçilere duyulan güveni zedelemektedir. Bir siyasetçiyi suçlamak için çok baskın bir kamuoyu oluşması, hakkındaki belgelerin net ve sağlam olması gerekmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Başkanım, tamamlıyorum.

BAŞKAN - Buyurun.

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Çünkü bu işler tek bir kişiyle yapılmaz, "Bunun altı nerede, üstü nerede?" demek de lazımdır. Haz almasak da şahsi kin duygularıyla birilerini suçlamak, zan altında bırakmak aynı zamanda kişilerin vebalini almak anlamına gelir; bu da bir siyasetçinin yapacağı en son iş olmalıdır. Türk milletinin geleneğinde ve İslam anlayışında beytülmale el uzatmak yoktur, kim ki el uzatıyorsa onun da Allah belasını versin.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)