GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kuzey Atlantik Antlaşmasına İsveç Krallığının Katılımına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:51
Tarih:23.01.2024

DOĞAN BEKİN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

İsveç'in NATO'ya katılması protokolünün onaylanmasına ilişkin kanun teklifi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Ne yazık ki Türkiye'nin de içinde yer aldığı üye ülkelerin güvenlik şemsiyesi olarak ortaya çıkan NATO teşkilatı, Türkiye'nin çıkarları söz konusu olunca güvenlik açısından çözümün bir parçası olmaktan çok sorunun bir parçası hâline getirilmeye çalışılmaktadır.

Türkiye, sözde Batı çıkarları doğrultusunda, ABD tarafından, teslimiyetçi bir anlayışla NATO teşkilatının, Libya örneğinde olduğu gibi, Türkiye'nin çıkarlarıyla örtüşmeyen politikalarına teşne edilmeye çalışılmaktadır. Euro-Atlantik barış ve güvenliğin kurumsal iskeletini oluşturan NATO'nun başını çeken ABD, Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra tek kutuplu dünyanın ana aktörü olmanın vehmiyle çeşitli ülkeleri işgal ederek, askerî darbeleri teşvik ederek, iç kargaşa ve savaşlar çıkararak kendisine bağlı hareket edecek yönetimleri işbaşına getirme savaşı içerisinde yer almaktadır. NATO'nun ana gövdesini oluşturan ABD tarafından yapılan bütün bu müdahaleler özellikle Orta Doğu coğrafyasında birçok diktatoryal yönetimlerin ortaya çıkmasına ve global terör örgütlerinin daha çok üslenmesine zemin oluşturmaktadır. ABD yönetimlerinin bu müdahaleci yaklaşımlı politikalarından en çok nasibini alan ülkelerin başında hiç şüphesiz Türkiye yer almaktadır. 1980 askerî darbesi ve 15 Temmuz darbe kalkışması bunun en bariz örneklerini oluşturmaktadır. Türkiye'de demokrasinin gelişmesinin önünde en büyük engel olarak yine ABD'nin öncü rol oynadığını ifade edebiliriz. Bu gelişmeler ışığında baktığımızda, ABD'nin oluşturmaya çalıştığı Pax Amerikana anlayışının ortaya koymaya çalıştığı yeni dünya düzeninin güvenlik unsuru olan ve Kuzey Amerika'yı Avrupa'ya eklemlendiren Atlantik ötesi askerî ittifak olan NATO'nun varlığı işlevsel olarak ABD'nin güdümünde olup ana mottosu olan barış ve istikrarın artık çok ötesinde gelişme ve yayılma içerisinde olduğunu görmek mümkündür. İşte, bu aşamada NATO üyeliği gündeme gelen İsveç'in üyeliğinin bugün Gazi Mecliste oylanacak olması tarihî açıdan üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Burada şunu ifade etmek gerekir ki: Tarih bir şablon değildir, tarih geçmişteki hatalardan dersler çıkarmamız ve geleceğe yönelik karar mekanizmasında nasıl hareket etmemiz gerektiği konusunda önemli parametreleri önümüze koyan bir hafızadır. Bu cümleden hareketle, İsveç'in NATO'ya kabul edilmesine yönelik bugünkü oylama tarihî sorumluluğu da beraberinde getirmektedir.

Yeniden Refah Partisi olarak şunu ifade etmek isteriz ki: İsveç'in geçmişte Türkiye'ye yönelik hasmane politikalarını göz ardı edip NATO üyeliğine kabulü yönünde oy vermek, 1930'ların Münih mantalitesinin kötüyle uzlaşma ve ona taviz verme mantığının yeniden tezahürüne tanıklık etmektir. Türkiye'nin yanı başında terör unsurlarıyla yakın iş birliği içerisinde olan, hamiliğini yapan, bu ve benzeri konularda sicili oldukça kabarık olan İsveç'in parlamentosu vasıtasıyla 2010 yılının Mart ayında 130'a karşı 131 oyla kabul ettiği sözde "seyfo soykırımı" kararı bu ülkenin Türkiye'ye yönelik çifte standartlı politikasını ortaya koymaktadır. Keza aynı İsveç Hükûmetinin Suriye'nin kuzeyinde Musul'a kadar uzanan geniş spektrumlu bir coğrafyada "Asuristan" adı altında yeni bir yapılanmanın oluşması konusunda ön ayak olması ve bu konulara büyük destekler sağlaması gözlerden kaçmamaktadır. Aynı İsveç'in yakın zamanda NATO üyeliğinin gündeme geldiği bir dönemde mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'in yakılması eylemlerine cevaz vermesi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.

DOĞAN BEKİN (Devamla) - ...ve bu eylemleri gerçekleştirenleri koruma şemsiyesi altına alması iyi niyetli bir yaklaşımın içerisinde olmadığını ortaya koymaktadır.

Sonuç olarak, Yeniden Refah Partisi olarak İsveç'in NATO üyeliğine olumlu oy vermeyeceğimizi ifade eder, yüce Meclisi saygıyla selamlarım.