Konu: | Elâzığ depreminin yıl dönümüne, Uğur Mumcu ile Gaffar Okkan'ın suikastla katledilmelerine, Türk gençliğine ve genç işsizlik oranına ilişkin açıklaması |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 52 |
Tarih: | 24.01.2024 |
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Tarihimizde unutmak istediğimiz anlar ve anılar var. Biliyorsunuz, bugün Elâzığ depreminin yıl dönümü, orada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine de sabır temenni ediyorum. Cenab-ı Hakk'ın merhametine sığınarak böyle felaketleri, böyle olayları ülkemiz ve milletimiz olarak bir daha yaşamamamız temennisini tekrarlıyorum.
Yine, unutmak istediğimiz anlardan, anılardan biri de hem Uğur Mumcu'nun hem de Gaffar Okkan'ın hain bir suikastle katledilmeleri hadisesidir. Bunlar siyasi tarihîmize de kara leke olarak düşmüş olaylardır.
Yine, bu kabîl olaylarla ilgili olarak -tabii, faili gayrimuayyen gibi, belirsiz gibi görünüyor ama- arkasında mutlaka örgütsel bir altyapının olduğunu biliyoruz. Benzer olayların bir daha yaşanmaması temennisiyle onlara da rahmet diliyorum.
Değerli milletvekilleri, bilindiği gibi, "genç" sözcüğü Farsça'da "hazine" anlamına gelmektedir. Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bütün ümidi olmaya mazhar olmuş Türk gençliği, Türk milletinin bugün, yarın ve daima sahip olacağı en kıymetli hazinesidir ve öyle olmaya da devam edecektir fakat memleket idaresindeki iktidar sahipleri ne yazık ki bu hazinenin değerini idrak ve gereğini tatbikte yetersizdirler. Şu an gençliğimizi kuşatan en büyük kriz ve tehlikelerden biri işsizlik sorunudur. 2023 sonu itibarıyla TÜİK verilerine göre mevsim etkisinden arındırılmış genç işsizlik oranı yüzde 20'lere yaklaşmıştır yani her 5 gençten 1'i işsizdir. Gençliğin kendi memleketinden, kendi vatanından bugüne ve istikbale dair umutlarını yitirdiği bir ülkede böylesine bir umutsuzluk ve tükenmişlik içinde Hükûmet olarak sizler acaba hangi Türkiye Yüzyılı'ndan bahsediyorsunuz, doğrusunu isterseniz merak ediyorum. İşsizlik ve buna bağlı gelecek kaygısı gençlerimizi beyin göçüne, eğitim alırken aynı zamanda çalışmaya ve statüsüzleşmeye itmektedir. Türk gençliği tasarruf edilemeyen itibarların, nepotizmin ve adam kayırmacılığın köhnemiş hamilikart siyasetinin karanlık tünellerine terk edilmiş durumdadır. Cehaleti örgütleyerek varlığını idame ettirme gayretinde olan bir Hükûmet olarak şunu iyi bilmelisiniz: Yükseköğretimi sözde yaygınlaştırırken her bulduğunuz köşe başına üniversite açmayı marifet zannediyorsunuz fakat bir yandan nicelik artıyor, plansızlıkla düşürdüğünüz nitelikle -iş ve istihdam alanlarıyla, üretimiyle- işsizlikle hep birlikte bu memleketin evlatlarına bir mahkûmiyet alanı oluşturuyorsunuz. Bu ceremeyi milletin sırtında daha büyük bir külfete çevirmemek için mutlak surette istihdam alanlarını ve bu alanlara nitelikli insan yetiştirecek eğitim kurumlarını müşterek planlama çerçevesinde ele almak mecburiyetindeyiz. Bu hususta Hükûmeti sorumluluk bilinciyle davranmaya çağırıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum, zamandan da tasarruf etmiş oluyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.