GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:53
Tarih:25.01.2024

CHP GRUBU ADINA UMUT AKDOĞAN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu öneriyi neden veriyoruz? Bu öneriyi verdiğimizde konuşacağız, anlatacağız, sizleri de dinleyeceğiz ama sonucunu hepimiz biliyoruz: "Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmemiştir..." Ancak faili meçhul cinayetlerle ilgili Uğur Mumcu'nun katledilmesinin 31'inci yıl dönümünün ertesinde tarihe bir kez daha not düşmek istiyoruz. Yani sizin ne yapacağınızı öngörebiliyoruz ama bu notu düşmeyi de bir görev biliyoruz.

"Hazreti Ömer'in adaletini getireceğiz." dediniz ama yezidin düzenini kurdunuz bu yirmi bir senede. Bir ömrümüz, bizim kuşağın bir ömrü cenazelerde geçti, hastanelerde geçti, cezaevlerinde geçti. Sizler, koca bir toplumun birbiriyle bağlarını koparttınız. Ölümü öyle sıradanlaştırdınız ki ölüme karşı öyle kayıtsız kaldınız ki bu sıradanlaşma hayatımızın bir biçimi hâline geldi.

Bakın, hayatımın en acı günlerinden bir tanesi Gar katliamının olduğu o gündü. Gar katliamı yaşandıktan sonra bizler Adli Tıbba gittik. Adli Tıpta bende bir hukukçu olarak görev aldım, o acının içinde bulundum. Aileler geliyor, çocukları paramparça olmuş o aileler teşhis yapmaya çalışıyordu ama Adli Tıbbın olduğu bölgede, ilçede 2 ayrı düğünden davul, zurna sesleri geliyordu değerli arkadaşlarım.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ sıralarına dönerek bunları söylüyorum: Maalesef toplumun acılarının birbirinden bu kadar kopuk olması, sevincimizi ve acımızı ortaklaştıramamamız sizlerin eseridir. Kimin eseridir, sizler kimsiniz? Sizler otuz bir yıldır bir kere olsun Uğur Mumcu'nun evinin önüne gelmeyenlersiniz. Sizler, bir kere olsun 21 Ekimde Ahmet Taner Kışlalı'yı anmayanlarsınız. Sizler, ayağında yırtık bir ayakkabıyla katledilen Hrant Dink bir güvercin tedirginliğiyle yaşarken onu anlayamayanlarsınız. Sizler Tahir Elçi'ye yanmayan, Diyarbakır Türküsü ciğerlerine saplanmayanlarsınız. Sizler, faili meçhul cinayetlerin sembolü olan Cumartesi Annelerine Galatasaray Meydanı'nı kapatanlarsınız. Sizler, Galatasaray Meydanı'ndaki annelerle Diyarbakır'daki annelerin acısını yarıştıracak kadar kalbi taşlaşmış olanlarsınız. Sizler, Suruç'taki çocukların gözündeki ışıltıyı görmeyenlersiniz. Sizler, Gaffar Okkan'ın katillerini, domuz bağcılarını bu kutsal çatı altına utanmadan, sıkılmadan sokanlarsınız.

Değerli milletvekilleri, sizler bu kadar lafı işittikten sonra buna en ufak bir tepki vermeyeceklersiniz. Bakın, bunun canlı, somut göstergesini burada yaşıyoruz. Gelin tuğlayı hep birlikte çekelim, gelin bu duvarı hep birlikte yıkalım, gelin bu binayı hep birlikte çökertelim, gelin bu binanın temeline inelim ama Türkiye'yi bu ayıptan kurtaralım. Türkiye'de bir Mercedes bir kamyonla çarpıştı, irin aktı, irin. Sizin iktidarınız döneminde, devriiktidarınızda o Mercedeslerden binlercesi sokaklarda dolaşıyor. Bunların farkındasınız. Bunların birçoğu işinize geliyor. Bunların birçoğunu toplumu sindirmek, yıldırmak, korkutmak için, seçim dönemleri geldiğinde kullanmak için elinizde tutuyorsunuz, biliyoruz. Ama değerli milletvekilleri, bunların hiçbirimize hiç ama hiç faydası yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Türkiye Büyük Millet Meclisinin en büyük görevlerinden bir tanesi, bu cinayetleri; bu faili meçhul cinayetleri, daha doğrusu bu faili malum cinayetleri aydınlatmaktır. "Faili meçhul cinayetler aydınlatılsın." diye burada verilen ilk önerge değildir bu. Ancak bugün hepimize büyük görevler düşmektedir. Türkiye bu ayıpla yaşayamaz; Türkiye bu ayıplarla gelişemez. Türkiye'de birçok sorunu halledebiliriz. Hep birlikte tarımla ilgili, dış politikayla ilgili, ekonomiyle ilgili, sanayiyle ilgili çokça şeyi birlikte çözebiliriz. Ama bu faili meçhul cinayetlerin faillerini, faillerinin arkasındaki güçleri ortaya çıkarmadığımız sürece; duygudaşlığı tekrar yakalayamadığımız sürece, memleketimizin ikbalini hiç de aydınlık göremeyiz.

Hepinize teşekkür ediyor, saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)