GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Mecliste yaşanan hukuk darbesine, Türkiye'nin adaletinin, demokrasisinin hızla lig kaybetmesine, uygulanan politikalarla zenginin daha zengin yoksulun daha yoksul olduğuna, limon üreticilerine ve 6 milyon metrekare orman alanının Resmî Gazete'de yayımlanan bir kararla ormanlık alan dışına çıkarılmasına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:55
Tarih:31.01.2024

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Evet, Mecliste gerçekten bir hukuk darbesi yaşadık. Türkiye Cumhuriyeti'nde Anayasa maddelerinin istediğini al, istediğini beğen, istediğini uygula dönemini hep beraber başlattık. Çok üzülerek ifade ediyorum ki Meclis kürsüsünden Anayasa maddelerini okuyarak kendine kılıf bulmaya çalışan grup başkanları, grup başkan vekilleri izledik. Oysa çok açık bir durum var: Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçilmiş bir milletvekilinin bir an evvel milletvekilliğinin düşürülmesi ve Silivri'de tutulmasına devam edilmesi için âdeta şevkle ve âdeta gerçekten bizleri utandıracak bir hızla çalıştı ve sonuç yarattı. Bunun kabul edilemez olduğunu görüyoruz, buna "evet" diyenlerin tarih karşısındaki sorumluluğunun baki kalacağını bir kere daha ifade ediyoruz.

Tabii şöyle bir algı da var: "Demokrasi dediğiniz nedir ki?" "Adalet dediğiniz nedir ki?" Türkiye'de başına gelen, aslında, adaletsizliklerin yaşanması sonrasında adaletin, demokrasinin, hukukun, hakkın ne kadar önemli olduğunu anlatıyor, anlıyor. Görüyorsunuz, eskiden, birileri haksız tutuklanıyor, birileri gözaltına alınıyorsa "Vardır ki bir bildiği devletin, yapmıştır." "Vardır ki bir yaptığı, devlet bunu yapmıştır." deniyordu ama yavaş yavaş bu muhalif kesim çeşitlendikçe, insanların başına da bunlar geldikçe aslında hiçbir şey yapmadan da siyasi yargılamalar sonrasında on beş yıl, yirmi yıl nasıl içeride yatılabileceğini insanlar görüyorlar yavaş yavaş. Bu, Türkiye'nin adaletinin, demokrasisinin hızla lig kaybetmesi, aynı zamanda ekmek meselesini de gündeme getiriyor, unutmayalım. Demokrasi bize yabancı, ortalarda yüzen bir kavram değildir. Demokrasi aynı zamanda bir ekmek meselesidir çünkü eğer demokrasiyi, hukuku, hakkı bu Mecliste tesis edebilseydik bu bütçe böyle geçmezdi. Bütçe görüşmeleri sırasında söyledik: "Siz zengine bütçe yapıyorsunuz." dedik, aldırmadınız, tıpkı bugün olduğu gibi çoğunluğunuza dayanarak o bütçeyi geçirdiniz. Peki, ortaya çıkan sonuç ne? Bakın, veriler üzerinden konuşalım. Hamasete doydu bu Meclis, bu atmosfer hamasetten doydu, taştı; veriler üzerinden konuşalım. Son bir yılda en zengin yüzde 25 ile en fakir yüzde 25'in arasındaki gelir dağılımı 17 kata ulaştı. İnsanlar Türkiye'de daha zengin oluyorlar, yoksullar daha yoksul oluyorlar. Bu kendiliğinden mi oluyor? Uyguladığınız bu politikalardan oluyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Günaydın, lütfen tamamlayın.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Bütçe dâhil olmak üzere uyguladığınız politikalardan oluyor. Dolar 30 liranın üzerine çıkmış, 8,5'a indirdiğiniz faiz bugünlerde yüzde 45'e, yüzde 50'ye ulaşmış ve insanlar evlerine ekmek götüremez duruma gelmişler ama bir taraftan da birileri acayip zengin oluyor. Diyor ya Erdoğan "Emeklilerde en düşük ücreti 7.500 liradan 10 bin liraya çıkarttık, bu bizi çok yordu." Niye yormuş? Devlet bütçesine 200 milyar lira ek yük getirmiş. Vah vah! 16 milyon için 200 milyar harcamışsınız. Öyle mi? Peki, siz, KKM'ye bunun 4 katını, 800 milyar lirayı gömmediniz mi? Bunun sorumluları nerede? "Ben ekonomi profesörüyüm." diye ortada dolananlar, "Gözlerime bakın anlarsınız." diyenler nerede? İnsanlar yoksul evlerinde, yoksulluğuna ve yalnızlığına terk edilmiş bir şekilde Türkiye'ye ilişkin umutlarını kaybediyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Günaydın, lütfen tamamlayın.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Bir taraftan limon üreticileri gerçekten ürettiklerine pişman olmuşlar, ağaçlarını kesiyorlar ve sanki böyle bir şey yokmuş gibi bu kriz ortamından da rant devşirmeyi başarıyorsunuz; 6 milyon metrekare orman alanını, orman vasfı sürdüğü hâlde, bir gecede Resmî Gazete kararıyla ormanlık alan dışına çıkartıyorsunuz. Türkiye'de bir taraftan alabildiğine rant, alabildiğine hukuksuzluk, bir taraftan da inanılmaz bir yoksulluk almış başını gidiyor. Bu düzen böyle gitmez. Türkiye yeniden, hem ekonomide hem demokraside hem hukukta çağdaş ülkelerin düzeyine yükseltilmelidir ama yirmi bir yıldır bunun faillerinden beklenilebilecek herhangi bir şey de kalmamıştır.

Teşekkür ediyorum.