GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:55
Tarih:31.01.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN HAMŞIOĞLU (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün yaşananlardan sonra konuya anayasal haklar üzerinden dikkat çekmenin çok da karşılığı olmadığının farkındayım, o yüzden sadece tarihe not düşmek üzere hatırlatıyorum: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre herkes temel insani gereksinimlerini karşılayabilecek, insan haysiyetine yakışır biçimde konut ve barınma hakkına sahiptir. Dolayısıyla, bugün, burada, elbette depremzedelerimiz için öngörülen 298 konteyner alanının yarısının bile tamamlanamadığı ve bu hızla ancak dört yılda tamamlanabileceğinin anlaşıldığı hesapsızlığı da konuşuyoruz ama sadece bunu konuşuyor değiliz; kalıcı konutları bir yılda teslim sözüne rağmen yüz binlerce kişinin çadırlarda hayatta kalma savaşı vermesine yol açan, çadır kentleri çamura batacağı aşikâr tarlalara, su taşkını riski altındaki -ki ilk yoğun yağışta sele kapıldıkları- nehir kenarlarına kuran plansızlığı, en temel ihtiyaçlarının karşılanmasında sergilenen ihmali de konuşuyor değiliz sadece; aslında bugünkü temel meselemiz ihlal, en temel hakların ihlali, üstelik de bu hakların bizatihi onları korumakla yükümlü olanlar tarafından ihlali.

Değerli milletvekilleri, bu tartışma bazen öyle yapılıyor ki sanki konuştuğumuz şey, ayakaltında olmasını istemediğimiz bir eşyanın bir yerden bir yere taşınması. Halbuki eşya değil, insan; etten ve kemikten olan, eti sancıyan, kanayan, kemiği kırılan, acıyan, duyuları, duyguları olan, bu yüzden de konut sorununun çözülemediği her gün iklime bağlı olarak üşüyen, donan, hasta olan, yanan, kül olan insan. Bu temel detay atlandığı için herhâlde kimse korkmuyor yaşattıklarının sonuçlarından. O yüzden barınma gibi bir temel hak ve ihtiyaç ancak oy zemininde dert ediliyor bizim ülkemizde. Seçimden önce teslim günü müjdeleniyor, oldubittiyle ihale yapılıyor; daha enkaz kaldırılmadan, arama kurtarma bile bitmeden bazı müteahhitler malzeme alımına başlıyor mesela, neye dayanarak? Neredeler şimdi afetten rant kapma yarışına giren bu müteahhitler? Depremzedeler aç, açıkta beklerken onlar şu anda neredeler? Maliyet mazeretine sığınıyorlar, "enflasyon" "ekonomik belirsizlik" "Türk lirasındaki değer kaybı" diyorlar; hiçbiri değil hâlbuki, asıl maliyeti ben söyleyeyim: Bu gecikmenin maliyeti daha geçenlerde Hatay Samandağ'da kaldıkları prefabrik evde çıkan yangında ölen 1 yaşındaki Doğan'ın canı, 4 yaşındaki İsacan'ın canı, İskenderun'da bir başka yangında kaldığı çadırda uyurken yanan 4 yaşındaki Elif'in canı. Bu maliyetin değil de inşaat malzemesinin altından kalkınmamaksa sahiden o müteahhitlerin korkuları, Allah erdemden mahrum kılmasın insanı!

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SELCAN HAMŞIOĞLU (Devamla) - Son cümle.

BAŞKAN - Sayın Hamşıoğlu, lütfen tamamlayın.

SELCAN HAMŞIOĞLU (Devamla) - Son söz: Konut inşasıyla ilgili farklı kurum ve kuruluşların yetkilerinin KHK'yle tek bakanlığa devredildiği, itirazlara ilişkin hükümlerin uygulanmadığı; yer seçimi, altyapı, nüfus, hak sahipliği hiçbir konuda, hiçbir bilginin paylaşılmadığı süreçle ilgili olarak bir Meclis araştırması açılmasını geç kalmış da görüyor ve destekliyoruz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)