GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Irak'ın kuzeyinde yürütülen operasyonda şehit olan Uzman Çavuş Kadir Dingil ile yaralı 2 askere, Gaziantep'te helikopterin kaza kırıma uğraması sonucunda şehit olan Pilot Emniyet Amiri Cemil Gülen ile Sözleşmeli Pilot Levent Öztürk'e, İstanbul'da Çağlayan Adliyesi önünde gerçekleşen saldırıya, 6 Şubat depreminin yıl dönümüne, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığının depreme ilişkin olarak yürüttüğü soruşturmaya, AK PARTİ iktidarının depremde canını yitirenlerin geride bıraktıklarına sahip çıkamadığına ve yaşanan bazı beceriksizliklere, Cumhurbaşkanının depremin 1'inci yıl dönümünde Hatay'da ayrıştırıcı bir dil kullandığına, 6 Şubat depreminden ders çıkarılmadığına ve Maraş'a "kahraman" unvanının verilişinin yıl dönümüne ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:57
Tarih:07.02.2024

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) -Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum, başarılı bir çalışma haftası diliyorum.

Geçtiğimiz hafta sonu Irak'ın kuzeyinde PKK'lı teröristlere karşı yürütülen operasyon kapsamında Uzman Çavuşumuz Kadir Dingil şehit olmuş, 2 askerimiz de yaralanmıştır. Şehit evladımıza Allah'tan rahmet diliyor, yaralı askerlerimize de acil şifalar temenni ediyorum; kederli ailelerinin ve milletimizin başı sağ olsun.

4 Şubat Pazar günü, Emniyet Genel Müdürlüğü envanterine kayıtlı bir helikopterin Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde Kartal köyü mevkisinde kaza kırıma uğraması sonucu 2 pilotumuz şehit düşmüştür. Şehit Pilot Emniyet Amiri Cemil Gülen'e ve Sözleşmeli Pilot Levent Öztürk'e Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum; Emniyet teşkilatımıza, büyük milletimize başsağlığı temenni ediyorum. Bütün şehitlerimizin mekânı cennet, ruhları şad olsun.

Dün öğle saatlerinde İstanbul Çağlayan Adliyesi önündeki polis kontrol merkezine silahlı saldırıda bulunan DHKP-C'li 2 terörist kahraman polislerimiz tarafından etkisiz hâle getirilmiştir. Terörü, teröristleri ve onlara destek verenleri lanetliyorum. Gösterdikleri kahramanlık ve üstün başarıdan dolayı polislerimizi tebrik ediyor, her birini alınlarından öpüyorum. Saldırıda hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyor, yaralanan polislerimize ve vatandaşlarımıza acil şifalar temenni ediyorum. Terörü bertaraf etmek için mücadele eden güvenlik güçlerimizin her şartta yanında olduğumuzu buradan bir kez daha ilan ediyorum.

Saygıdeğer Başkan, değerli milletvekilleri; sarılmamış yaralarının ardından cümle kuruyor olmanın zorluğuyla konuşuyorum. 11 ilde 14 milyon insanımızın etkilendiği, 53.537 vatandaşımızın hayatını kaybettiği ve 107.213 vatandaşımızın yaralandığı 6 Şubat depreminin yıl dönümündeyiz. Felaketin 1'inci yılında, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum, yaraların en kısa zamanda sarılması temennisini de tekrarlıyorum.

Hatay Cumhuriyet Başsavcılığının depreme ilişkin olarak yürüttüğü soruşturma neticesinde vefatların yaşandığı 1.759 binanın 975'inin ruhsatsız olduğu tespit edilmiştir. İnsanlarımızın canına mal olan bu ruhsatsız yapıları inşa edenler ile inşa iznini verenler kadar, bunlara meşruiyet kazandıran denetimden yoksun yöneticiler de ortaya çıkan felaketin büyüklüğünden sorumluluk sahibidirler. İmar affını reklamlarla teşvik ederek âdeta bir lütuf gibi sunanlar, vatandaşların oturdukları evleri denetimden yoksun bir şekilde imar planlarına dâhil edenler, gerekli tedbirleri almayıp neticeyi kaderden bilemezler. Bizler elbette ki kadere iman eden insanlarız ancak tedbir almadan takdir beklemenin tevekkül anlayışımızla bağdaşmadığının da farkında olmalıyız.

Sayın Cumhurbaşkanı, hiç endişe edilmemesi gerektiğini söyleyerek 11 ilimizde süratle konut yapıp onları sahiplerine teslim edeceklerini ifade etmişlerdi. Hatırlatmak isteriz, bu depremin üzerinden tam bir yıl geçti. Bu süreçte hâlen konteynerlerde, çadırlarda ve gidecek yeri olmadığı için orta hasarlı evlerde kalan vatandaşlarımız imkânsızlıklar içerisinde hayatlarını idame ettirmeye devam etmektedirler. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı depremde canını yitirenlerin geride bıraktıklarına sahip çıkamamış, açılan yaralara da maalesef ve maatteessüf merhem olamamıştır. Elbette birtakım çabaların olduğunu biliyoruz ama daha büyük gayretlere ihtiyaç duyulduğu da aşikârdır. Yaşanan bazı beceriksizlikler vardır ve bu beceriksizliklerin en acı örneği ise Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde şehit düşen Er Müslüm Özdemir'in ailesinin yaşadıklarıdır. Şehidimizin Kahramanmaraş'taki evi 6 Şubat depreminde yıkıldıktan sonra ailesinin bir seneye yakın bir süredir yaşadıkları konteyneri ısıtamadıkları için çadırda kaldıkları öğrenilmiştir. Bu ailenin ısınma ihtiyaçları da maalesef ancak evlatları şehit olduktan sonra karşılanmıştır. Şehidimizin ailesi gibi çadır ve konteynerlerde kalan binlerce depremzedenin zorlu hava şartlarında bile en temel insani ihtiyaçlarını gideremedikleri de hepimizin malumudur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Dervişoğlu.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - "Biz bu büyük milletin sesi olacağız, kimsesizlerin kimi olacağız." diye yola çıkanlar insanlarımızı kaderlerine terk etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı depremin 1'inci yıl dönümü için gittiği Hatay'da tercih ve temayülü kendinden yana olmayınca Hatay halkını "Yerel yönetim genel idareyle uyumlu olmazsa şehir kalkınamaz." diyerek âdeta tehdit etmiş, yaşanan acılara ayrıştırıcı bir dille mukabelede bulunmayı marifet addetmiştir. Sayın Erdoğan bir belediye kazanmak için ailelerini yitirmiş, evlerini kaybetmiş, hâlen canı yanan ve yanmaya devam eden, yaraları sarılmamış depremzedeleri tehdit edecek kadar siyasi muvazenesini yitirmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Dervişoğlu.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Bitiriyorum efendim.

Önümüzde korkunç bir deprem gerçeği bütün çıplaklığıyla dururken, depremden etkilenen 11 ilimiz iktisadından sosyolojisine kadar her alanda yaralarını sarmaya çalışırken Sayın Erdoğan'ın sergilediği bu tavır bizim için hem üzüntü hem kaygı vericidir, aynı zamanda da izaha muhtaçtır.

6 Şubat depremlerinden ne kadar ders alınmıştır? Beklenen büyük İstanbul depremi için bilhassa son bir yılda ne yapılmış, ne gibi somut adımlar atılmıştır? Yaşananlardan ders çıkarmak ve daha acı felaketler yaşanmasın diye tedbir alma iradesi Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının mesuliyeti altındadır. Devlet, felaket başa gelmeden, millet için zulme dönmeden engelleyendir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Son cümlem efendim.

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Dervişoğlu.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Sayın milletvekilleri, elli bir yıl önce bugün, millî mücadele döneminde bağımsızlık ve istiklal uğruna destan yazarak Anadolu direnişine cesaret veren Maraş'a Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kahramanlık ünvanının verildiği gündür. Böylesine anlamlı bir günde Kahramanmaraş halkını en içten dileklerimle selamlıyor, tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum efendim.

Çok teşekkür ederim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)