Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 58 |
Tarih: | 08.02.2024 |
CHP GRUBU ADINA AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Teşekkürler Sayın Başkan.
6 Şubat 2024 depremin 1'inci yılı. Aynı zamanda, enkaz altında yardım bekleyen insanlara ölmeden selalarının dinletilmesinin de 1'inci yılı, Kızılay çadırlarının parayla satılmasının da 1'inci yılı, enkaz altındaki insanların internetinin kesilmesinin de 1'inci yılı, 1 şişe su için saatlerce beklemenin, kar suyu eritip çocuklara içirmenin de 1'inci yılı, battaniye dağıtımı için referans istemenin de 1'inci yılı, yardıma giden belediye araçlarına AKP logosu yapıştırmanın 1'inci yılı, "Tek Yürek" diye yandaşların ekranda parayla şov yapmasının 1'inci yılı, yüz binlerce insanın hâlâ çadırlarda yaşamasının 1'inci yılı, enkaz altında can veren on binlerce insanımızın hesabının sorulmamasının 1'inci yılı.
O gün büyük bir kargaşa, büyük bir koordinasyonsuzluk, ihmalkârlık ama en önemlisi yönetememezlik vardı. İnsanların göçük altında kalan yakınlarını kendi çabalarıyla çıkarmalarına tanık olduk hep beraber, elleriyle beton kazmalarına tanık olduk. Bir yıl geçti, ben eminim hâlâ hiçbirimizin kulaklarından "Beni kurtarın!" "Sesimi duyan var mı?" sesleri gitmiyor. Kaldırımlar cansız bedenlerle doluydu. Gömülemeyenlere, kefen bulunamayanlara tanık olduk biz. Bunların hiçbiri yalan değil değerli arkadaşlar. Hatay'da on sekiz gün boyunca gözlerimizle gördük hepsini. Depremin ilk üç gününde askerleri ilk anda sahaya indirebilirdiniz, indirmediniz. İlk üç günde seyyar hastaneler kurulabilirdi, mutfaklar kurulabilirdi ama kurulmadı, kurmadınız. 6'ncı günden sonra bir sürü bakan, koordinatör vali atadınız, gelen yardımlara el koydular ama bu yardımları bile insanca dağıtmayı beceremediniz. Aylarca ama aylarca barınma sorunu, çadır sorunu çözülemedi. Neden mi? Çünkü çadır sattınız siz, yiyecek sattınız siz! Türkiye'nin dört bir yanından gelen gönüllüler yardımlar yaptılar, o yardımları bile "Biz yaptık." diye kendi istatistiklerinize kattınız siz! (CHP sıralarından alkışlar) O gün de depremden siyasi rant yaratmaya çalışıyordunuz, bugün de aynı şeyi yapıyorsunuz. Şimdi depremzedelere 2'nci bir deprem yaşatmak üzere "rezerv alanı" ilan ederek mülkiyet haklarını gasbediyorsunuz. Asbestle, kanser tehlikesiyle hayatlarının kaybedilmesi sizin umurunuzda değil çünkü.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Bankoğlu.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Ezbere konuşuyorsun, ezbere konuşuyorsun.
AYSU BANKOĞLU (Devamla) - Peki, ezbere konuşuyorsam söyler misin, asbest ihaleleri kim tarafından hangi şirketlere verildi, nasıl bu ihaleler yapıldı? Çık buraya açıkla. Bölge halkı soruyor, çık buradan anlat. (CHP sıralarından alkışlar) Nereden yaptınız o ihaleleri, nasıl yaptınız o ihaleleri açıklayın. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Göz lazım. Yapılanları görmüyorsunuz. Bu memleket hepimizin, yapılanları görün.
AYSU BANKOĞLU (Devamla) - Sizin asbestle de kanser tehlikesiyle de insanların bu yüzden hayatlarını kaybetmeleriyle de derdiniz yok.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Yapılanları görün, görün.
AYSU BANKOĞLU (Devamla) - Sizin tek derdiniz var: Rant, kâr, para; sizin tek umurunuzda olan şey bu.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - İzan lazım, izan lazım, görün ya!
AYSU BANKOĞLU (Devamla) - Utanın ya, utanın! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Sen utan, sen!
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Sen utanmalısın!
AYSU BANKOĞLU (Devamla) - Ben bir insan olarak enkazlara karışıp gidenleri, rastgele gömülen isimsiz bedenleri, kayıp çocuklarını arayan aileleri içime sindiremiyorum, ben içime sindiremiyorum.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Tutuşturulmuş kâğıdı gelip burada okumadık. Ezbere konuşma! Yapılanların hepsi ortada. Git gör, gör! Sizin belediyeleri gördük.
AYSU BANKOĞLU (Devamla) - Depremden sağ kurtulup çadırda selden ölenleri kabullenemiyorum, kabullenemiyorum! (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Son sözlerinizi alalım Sayın Bankoğlu.
AYSU BANKOĞLU (Devamla) - Bugün, sizin bakanlarınızdan birinin, depremzedeler için "İyi ki evimiz yıkıldı, şimdi villada oturuyoruz." dediğini iddia ederek alenen yalan söylemesini, sonra da şehit ailesinin çadırına gidip ısıtıcı götürmesini reddediyorum ben. En kötüsü de yarın benzer bir felaket yaşandığında aynı şeylerin yeniden yaşanacağını bilmeyi hazmedemiyorum.
Bir yıl geçti. Bana buradan laf atmayı biliyorsunuz; bir yıl geçti, verdiğiniz sözleri niye tutmadınız? Niye tutmadınız? Bir yıl geçmiş, "Herkesin Cumhurbaşkanıyım ben." diye yemin eden kişi "Oy yoksa yardım yok, Hatay'ı gördünüz işte." diye depremzedeleri tehdit ediyor. Ben utandım bu sözden, ben utandım. (CHP sıralarından alkışlar) Şaşırmadık ama utandık. Söz verip yapamadıklarınız için, ortaya çıkan tüm yalanlarınız için utanın, utanın, utanın! (CHP ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)