Konu: | (10/983, 984, 985, 986, 987, 988) Esas No.lu Erzincan'ın İliç İlçesindeki Bir Altın Madeninde Meydana Gelen Kazanın Tüm Yönleriyle Araştırılması ve Benzer Kazaların Önlenmesine Yönelik Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergelerin ön görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 60 |
Tarih: | 14.02.2024 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA MEHMET AKALIN (Edirne) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, bugün yüreklerimizde derin bir acı ve endişeyle Erzincan'ın İliç ilçesinde meydana gelen ve ülkemizi yasa boğan altın madeni faciasını konuşuyoruz. Bu görüşmenin ortak mutabakat konusu olmasından dolayı memnun olduğumuzu ifade etmek isterim. Dün öğleden sonra gerçekleşen bu facia milyonlarca metreküp toprağın kaymasına ve ne yazık ki 9 işçimizin hayatını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. Bu olay, bir doğal afetin ötesinde insan yapımı bir felaketin acı sonuçlarını gözler önüne sermektedir. Maden işletmelerinde kullanılan siyanür ve sülfürik asit gibi tehlikeli kimyasalların çevreye ve insan hayatına olan potansiyel zararları yıllardır tartışılmaktadır ve gelişmiş ülkelerin birçoğunda yasaklanmıştır. Ancak, yaşanan bu felaket bu zararların ne kadar gerçek ve yakın olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır. Facianın sorumluları hakkında İliç Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştır. Bu, olumlu bir gelişmedir. Aralarında maden saha görevlilerinin de bulunduğu 4 kişinin gözaltına alınması adaletin tecelli etmesi adına atılan adımlardır ancak bu adımlar yaşanan kaybın ve acının hafifletilmesi için yeterli değildir.
Değerli milletvekilleri, bu olay bize madencilik faaliyetlerinin yürütülmesinde iş güvenliği, çevresel duyarlılık ve sürdürülebilirlik konularında ciddi eksiklikler olduğunu bir daha göstermiştir. Madencilik sektöründe yaşanan bu tür felaketler yalnızca bireysel hataların sonucu değil aynı zamanda sistemik sorunların bir göstergesidir. Bu nedenle, gelecekte benzer felaketlerin önlenmesi adına madencilik sektörüyle ilgili mevzuatın gözden geçirilmesi, daha sıkı denetimlerin ve etkili önlemlerin alınması gerekmektedir. 29 Haziran 2022'de Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener Erzincan İliç'teki, altın madenindeki tehlikeye karşı iktidarı uyarmıştı, hatta bu konuda İYİ Parti Grubu olarak Sayın Şenol Sunat Meclisimize soru önergeleri vererek durumun ciddiyetine dikkat çekmek istemişti ancak iktidar, her zaman olduğu gibi, söylemlerimizi aşırı duyarlı bulup kulağının üstüne yatmayı tercih etti. Tıpkı, zamanında madencileri tekmelemek yerine dinlemeyi tercih etmiş olsaydınız bugün burada başka şeyler konuşuyor olurduk.
2000 yılında Romanya'da yaşanan Baia Mare felaketi... Bu felaket neticesinde 120 ton siyanür ve kimyasal Tuna Nehri'ne karışmıştı. Bizim İliç'te olduğu gibi siyanürle ayrıştırma yapıyorlardı. 2010 yılında Avrupa Parlamentosu siyanürle altın ayrıştırma uygulamasına son verilmesiyle ilgili tavsiye kararı aldı. Bu karar birçok Avrupa ülkesi tarafından uygulanmaktadır. Maalesef biz bu kararları es geçtik. Şimdi kimse ama hiç kimse çıkıp "Bu meslekteki durumlar işin fıtratında var." gibi söylemlerde bulunmasın.
Bu eleştirilere ilave olarak bazı önerilerde de bulunmak istiyorum. Yaşanan olay sonrası Fırat Nehri'ne karışması muhtemel kimyasallarla ilgili ivedilikle çalışma yapılmalı, kamuoyu bilgilendirilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır. Fırat üzerinden diğer ülkelere siyanür akması ileride Türkiye Cumhuriyeti devletinin uluslararası mahkemelerde yargılanmasına varacak kadar kötü sonuçlar doğurabilir. Getirmek istediğiniz ve bu olay neticesinde görüşülmeyen maden kanun teklifi yeniden ele alınmalı, daha kapsamlı bir şekilde değerlendirilmeli ve bu kanun teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında hazırlanmalıdır. İnsanımızı ve doğayı doğrudan etkileyen kanun teklifleri ortak mutabakatla hazırlanmalıdır.
Son olarak, bu afetler konusunda Genel Başkanımız Meral Akşener'in bugün grup toplantımızda dediği gibi, niçin hep garipler kaçamıyor, niçin hep fakirler kaçamıyor, niçin hep haksızlık bunlara oluyor?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun bitirelim lütfen.
Son bir dakika.
MEHMET AKALIN (Devamla) - Ant olsun, şart olsun bunları değiştireceğiz.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)