GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:61
Tarih:15.02.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bugün siyasi veya ideolojik bir konuyla değil, insan sağlığını bire bir ilgilendiren bir konuyla, bir önergeyle Genel Kuruldayız. Umarım ki iktidar partisi mensupları bu konuda da bağnazlık yapıp reddetmezler, bu defa insan sağlığını ilgilendiren bir konu olduğu için "evet" derler.

Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi, tarımsal alanda çok sayıda ilaç kullanılıyor ve bu kullanılan ilaçlarla zehirleniyoruz. Bugün, bizi zehirleyen pek çok ilacın ne olduğunu da çoğunlukla başka ülkelere ihraç ettiğimizde kapıdan dönen ürünlerden sonra ancak problem olduğunu anlıyoruz. Eskiden tağşişli, sahte ürünler listesi yayımlanırdı, bu konuda da problemi kökünden çözmek için iki yıldır bu listeler yayımlanmıyor. Tabii, bu arkadaşlara "Bu problemi çözün." dediğimizde... Bunlara göre denetim demek direkt bir şeyi yasaklamak demek, ürünü imha etmek demek, ceza yazmak, ürüne el koymak demek. Hâlbuki idarenin başka görevleri, sorumlulukları da vardır. Şunu ifade etmemiz gerekir ki bugün dünyada belki de en fazla ziraat mühendisi barındıran ülkelerden biriyiz. Her yıl 5 bin ziraat fakültesi mezunu mühendis oluyor, şu anda 50 binin üzerinde ziraat mühendisi işsiz olarak bekliyor, bir taraftan da gıda güvenliği açısından tarihin en kötü dönemi yaşanıyor.

Değerli milletvekilleri, bu ilaçların kalıntılarının etkilerini biliyorsunuz. Bugün, uyku bozukluğu, stres, beyinde hasar, otizm, hiperaktivite, böbrek rahatsızlıkları, nesil bozukluğu, akciğer hastalıkları gibi pek çok olumsuz etkiye neden oluyor ama bunların hiçbiri iktidarın gündeminde değil. Gıdayla sorumlu kişi, atanmış Sayın Tarım Bakanı muhtemelen bugün Anadolu'nun bir vilayetinde iktidar partisinin aday tanıtım töreninde. Gerçekten, seçim döneminde işinizi bırakıp parti peşinde koşacaksanız vekâleten görevi başkalarına devredin. Eskiden nasıl ki seçim döneminde bazı görevler bırakılırdı, bugün bunun da tekrar gündeme getirilmesi gerekir.

Değerli milletvekilleri, kolaycılığa kaçılarak üretici suçlanıyor. Tabii ki bugün alım gücü düşük, depolar ağzına kadar elma dolu, narenciye üreticileri perişan "Dalında kalan ürünü toplasınlar." diye yalvarıyorlar. Bunların hiçbiri gündemde değil, yönetimde laçkalık olunca sistematik bir şekilde her tarafa bu sirayet ediyor. Bugün bu problemleri çözmek için yapılması gereken şey, faize giden hortumu kesmek, rüşvete, yolsuzluğa giden hortumları kesmek. Bugün yapılacak şey üreticiyi desteklemek. Üretici daha çok verimi nasıl alırım, daha az maliyetle nasıl tüketiciye ürün sunarım, daha fazla ürünü nasıl koruyabilirim diye -doğal olarak- ilaç alıyor, ucuz ilaçlar alıyor ama her şey pahalı olduğu için, üretimi ucuzlatmak gerektiğinden, halkın alım gücü düşük olduğu için de doğal olarak böyle problemlerle karşı karşıya kalıyoruz.

Bir taraftan da ilaç satıcılarına baktığınızda onların da derdi binler. Sattıkları ilaç sistemden düşmediği için yenisini alamıyor, sorumlu görünüyorlar. Yine idaredeki laçkalığın bir başka yansımasını görüyoruz. Diyeceksiniz ki: "Deveye sormuşlar 'Boynun neden eğri?' diye, o da 'Nerem doğru ki?' demiş." Her tarafımız bozuk olduğu için belki bu sıradan bir şey gibi görünüyor ama bilelim ki gelecek neslimizin devamı, sağlıklı nesiller sağlam gıdalardan geçer.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Onun için, soframızda zehir değil sağlıklı gıda tüketmek bütün vatandaşlarımızın en tabii hakkıdır. Bu konuda da üreticiyi desteklemek, halkın sağlıklı ürünler tüketimini sağlamak üzere yeterli denetim yapmak idarenin görevidir. İdare hemen her alanda büyük ihmal içerisinde olduğu gibi, hele de insan sağlığını ilgilendiren hususlardaki ihmalkârlığı çok daha fazladır. Bu konudaki sorumluluğunuzu yerine getirin dediğimizde söylenecek şey belli: "Ceza yazdık." Cezaları nasıl yazdığınız da ortada. Daha dünkü, Erzincan'daki olaydan gördük.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Başkanım, yarım cümlem kaldı.

BAŞKAN - Buyurun, yarım cümle lütfen.

Bir dakikadan fazla uzatmayacağım arkadaşlar.

Buyurun.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Başkanım, bu arada sizin eksiklerinizi tamamlamamız lazım. Siz birkaç hafta gelmediniz, onu tamamlayalım yani açığınız kalmasın.

Değerli milletvekilleri, 10 milyon ceza yazdınız, karşılığında 250 milyon vergi affı getirdiniz. Ceza yazmak, okulları kapatıldığında millî eğitimi rahat yönetecek öğretmenin, okul müdürünün, Millî Eğitim Bakanının işidir. Mesele üretimi teşvik etmek, mesele halk sağlığına katkıda bulunmak, mesele sorumlulukları tam olarak yerine getirmektir.

Evet, bugün Gazze'ye gönderdiğiniz gemileri konuşmuyoruz, oradaki sorumluluğunuzu konuşmuyoruz. O sorumluluk büyük bir sorumluluk, kenarda. Bu, ülkemizin bütün vatandaşlarını ilgilendiren gıda, sağlıkla ilgili bir husus. Bu açıdan size de zarar verecek bir şey değil. Elinizi de rahatlatacak; "evet" deyin, kurtulun.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)