GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KAMU FİNANSMANI VE BORÇ YÖNETİMİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:87
Tarih:03.04.2013

MUHARREM IŞIK (Erzincan) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; madde üzerinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, tabii, her yeni çıkan yasada olduğu gibi, bizim de her zaman burada söylediğimiz gibi, sermaye sahiplerine dolayısıyla da yandaşlarınıza her türlü kolaylığı sağlıyorsunuz bu yasalarla. Bu yandaşlarınıza sağlamış olduğunuz kolaylıkların ve de sağlamış olduğunuz rantların yüzde 1'ini Erzincan'daki tarıma ayırsanız Erzincan'da sorun kalmayacak.

Tarımda ithalatı artırdıkça, tabii, yurt içindeki üretimde düşme oluyor çünkü dışarıdan getirdiğiniz mallar biraz daha ucuz olduğu için Türkiye'de ekim yapanlar da dolayısıyla sıkıntı içine giriyorlar. Ne getiriyorsunuz? Çin'den fasulye getiriyorsunuz, kayısı getiriyorsunuz, sarımsak getiriyorsunuz; İtalya'dan ıspanak getiriyorsunuz; ABD'den fındık getiriyorsunuz, -Türkiye'de yetişmiyor ya- Güney Afrika'dan mandalina; Şili'den üzüm, elma getirmişsiniz; İran'dan karpuz, kayısı getirmişsiniz -gerçi Malatya'ya don vurmamış, dolayısıyla kayısı sıkıntımız olmaz herhâlde- İtalya'dan elma getirmişsiniz, Türkmenistan'dan portakal getirmişsiniz, Bulgaristan'dan nar getirmişsiniz, Ukrayna'dan da saman getirmişsiniz.

2012 yılında tarımsal ürünlere verdiğiniz ithalat parası 6,2 milyar dolar gitmiş. Özellikle de pamuk, buğday ve ayçiçeği gibi ürünlere, ülkemizde çok rahat bir şekilde yetiştirilebilecek ürünlere yaklaşık 4 milyar dolar vermişsiniz. Bunu, Türkiye'deki sulama sorunları olsun, diğer sorunlarda harcamış olsanız Türkiye'de bunların parası dışarı gitmeyecek, hem de ekonomiye canlılık gelmiş olacak ama hiç umurumuzda değil. Tabii, bir de tarımsal ürünlerde ithalat yapan insanlara sonsuz destek yaptığınız hâlde, Türkiye'de üretim yapanlara sözde destek veriyorsunuz. O destekleri, rakamları, çıktığınız zaman sürekli anlatıyorsunuz ama gerçek olan rakamlar öyle değil.

2010 yılından bu yana ithal hayvan, et ve et ürünlerine 3 milyar dolardan fazla para ödemişsiniz. Şu anda Et Balık Kurumunun depolarının da dolu olduğunu, her ne kadar saklasanız da kesin olarak dolu olduğunu biliyoruz ama bunları da bir türlü piyasaya sürüp yok etmiyorsunuz. Dolayısıyla, daha önce süt inekçiliği için vermiş olduğunuz 6 bin TL kredi, vatandaşa 7 bin lira olarak yansıdı. Aldığı krediyle şu anda danasıyla birlikte pazarda 3 bin liraya satamıyor. Bununla ilgili de hiçbir önlem almıyorsunuz.

Tabii, mantıksız bir şekilde Suriye'yle yapmış olduğunuz savaştan dolayı hem sınır ticaretinin bitmiş olması hem de oradaki kaçak hayvanların yurda girmesiyle birlikte yine öyle bir darbe yedi. Ama, tabii, bu sizin fazla umurunuzda olmuyor.

Şimdi, 2012 yılında 7,5 milyar lira destekleme vermişsiniz, 2013'te de 9 milyar lira destekleme vereceksiniz. Buğday eken bir kişinin dekar başına harcadığı mazot parası 56 TL, aldığı destek 4 TL; yaptığı masrafın yüzde 5'ini bile karşılamıyor. Tarımla uğraşanların yılda harcadığı para yaklaşık 3,5 milyar, sizin verdiğiniz para da 9 milyar destek ayırmışsınız, zaten bu desteği de mazottan aldığınız ÖTV ve KDV parasıyla birlikte çıkarmış oluyorsunuz.

Tabii, bir de 2012'de tarım ürünlerinde yüzde 8'lik bir zam geldi, artış oldu ama gübre fiyatları yüzde 50-60 civarında artarken mazotta yüzde 12'den fazla bir artış oldu, bunun da tedbirleri alınmadı tabii. Şu anda ülkemizde tarımla uğraşan insanların yüzde 40'tan fazlası açlık sınırının altında yaşıyor.

Desteklemelerden bahsediyorsunuz, geçen buradaki bir yasa tartışılırken özellikle -Sayın Bakanın yanında oturan Komisyon Başkanımız da Erzincanlı- Başkanımıza orada ben bir soru sormuştum; o soruya karşılık, ne kadar destek verdiğini -Erzincan'a ne kadar destek- anlattı. Sayın vekilimiz de orada tabii sevindi, milletvekiline gol attık diye.

Erzincan'a verdiğiniz destek 25.789,168 lira. Şimdi, Diyarbakır diyeceğim, Diyarbakır'a verilmesin mi diyorsunuz, verilsin ama Diyarbakır'a verilen 260.790,383 TL. Daha fazla verilsin. Niye özellikle Diyarbakır dedim? Diyarbakır'a verilen -tabii kokular geldiği için- para acaba gerçekten Diyarbakır'da eken insanlara mı gidiyor, yoksa hiç oraya gitmeden toprağını oradaki insanlara ektirip yüzünü vererek hem ektirme parası alıp hem de oradaki destekleme paralarını gelip Ankara'da kâğıtları imzalayarak alan kişilere mi gidiyor; bunu merak ediyoruz, bunu öğrenmek istiyoruz.

Tabii, elektrik borcunda, Türkiye'de şu anda aldığınız paranın kaçak elektrik parasını bile bu tarımda parasını ödemeyen insanların üzerine yaslandırıyorsunuz. Belediyelere para alıyorsunuz, TRT'ye para alıyorsunuz ama çiftçinin elektriğe olan borcunu bir türlü indirmiyorsunuz. Zaten, bu gidişle tamamen ithalata bağlı kalacak. Ülkemizde de gerçekler görülecek ama siz, yasalarınızla -özellikle bu yasa gerçi torba yasa değil, bu sanki böyle BİM'in poşetlerine benzeyen bir yasa gibi olmuş- bunlarla milleti kandırmaya, bizi kandırmaya devam ediyorsunuz ama kimse inanmıyor; bundan da haberiniz olsun.

Hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.