GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:62
Tarih:20.02.2024

CHP GRUBU ADINA MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri ve ekran başında bizi izleyen kıymetli halkımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Evet, güzel ülkemde yaşamı âdeta cehenneme çeviren ekonomik ve sosyal bir yönetim krizi var gerçekten. Geçen hafta İliç'teydim arkadaşlar. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanımız Özgür Özel'in görevlendirmesiyle bir heyetle beraber İliç'teydik. Bir kere tanımı doğru koymalıyız. Adalet ve Kalkınma Partisi ve Enerji Bakanı sürekli her konuşmasında olayı "heyelan" olarak niteliyor, olay heyelan değil arkadaşlar. Bir liç yığınının ihmaller zinciri sonucu akmasıdır olay. Heyelan bir doğa olayıdır; maalesef bu konu bir doğa olayı değil, ihmaller zincirinin ortaya çıkardığı ve belki de o 9 işçimizin hayatını kaybettiği -umuyoruz ki sağ çıkarılırlar ama- bir olaydır.

Yine, ne yazık ki bize burada Sayın Grup Başkan Vekili bir dizi vergileri, işte bir dizi kazanımları ifade etti. Hangi vergi 9 insanın canını geri getirir, bir kere bunu sorgulamak isteriz.

İkincisi, arkadaşlar, 1 ton zeytinin getirisi 5 bin dolar, 1 ton mermerin getirisi 500 dolar. Doğayı tahrip etmeye değer mi? Yine, turizm geliri 50 milyar dolar, bugüne kadar çıkarılan altından elde edilen gelir 6,4 milyar dolar arkadaşlar. Yani attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değiyor mu? Ülkede 2001'den bugüne kadar altın madenlerinde 7 kez kaza yaşanmış; bunu nereye koyacağız arkadaşlar? Yani lütfen, birazcık "Sadece ölümler üzerinden siyaset yapılıyor." demeyi bırakın, insanlar öldükten sonra gözyaşı dökmeyi bırakın, önce insanların ölmeyeceği bir denetim mekanizmasını kurun. Madenleri uluslararası şirketlere ve içerideki şirketlere peşkeş çekmeyi bırakın diyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, tabii, bir önemli sorun da elbette emekliler. Bu ülkede yaşamı boyunca çalışmış ve emekliliğinde rahat etmeyi hak etmesi gereken emekliler maalesef hakkını alamıyor. Yıllarca devlet için kamuda, tarlada, özel sektörde çalışmış, alın teri dökmüş emekliler maalesef hak ettiği parayı, hak ettiği davranış biçimini almıyorlar. Emeklilerin maaşı yoksulluk ve açlık sınırının altında şu anda. Bir de yetmez gibi, dalga geçer gibi "emekliler yılı" dediğiniz bu yılda 3 bin lira sadaka verir gibi ikramiye veriyorsunuz. Allah aşkına, bir öğün yemeği karşılıyor mu arkadaşlar 3 bin lira? Siz neyin hesabındasınız, neyin müjdesini veriyorsunuz?

Yine "kök maaş" diye bir şey çıkardınız. Normal koşullarda insanların, bu kök maaşla, şu anda 24-25 bin lira alması gereken yerde, maalesef, hak kayıpları sonucunda bu insanlar kök maaş nedeniyle sadece 10 bin liraya mahkûm edilmiş oldular.

Yine, intibak yasası hâlâ çıkarılamadı. Banka promosyonları kamu çalışanlarıyla aynı orana yükseltilmedi; emeklilerden muayene, ilaç katılım payları, fark ücretleri, hâlâ alınmaya devam ediliyor. Kültür, sanat, sporu zaten emekli unuttu; onları ücretsiz hâle getirmek gibi de bir kaygınız yok. İkramiyenin insani olabilmesi için en az asgari ücret seviyesinde olması gerekiyor arkadaşlar. Emeklilere ücretsiz tatil yapabilme olanaklarının sağlanması gerekiyor, EYT'lilerin aylık bağlama oranlarıyla ilgili taleplerinin de dikkate alınması gerekiyor.

Evet, Türkiye sosyal bir hukuk devleti. Devletin en önemli görevlerinden biri de kuşkusuz emeklilerini rahat ettirmek, onlara insan onuruna yakışan bir yaşam biçimi sağlamak. Arkadaşlar, bugün hesabını yaptım, 1 simit ve çay 9 bin lira tutuyor, başka hiçbir şey yapmayacak; ne fatura ödeyecek ne evin kirasını ödeyecek, ne telefon ödeyecek, sadece 1 simit ve çay alması hâlinde emeklinin 9 bin lira gideri var. Allah'tan korkun ya! 10 bin lira yeter mi arkadaşlar, 10 bin lira yeter mi soruyorum size? Gerçekten simit ve çayla gelenler halkı unutmuş durumda. O simit ve çay hesabını her fırsatta, bu emekliye yaşattığınız ızdırap, bu emekliye yaşattığınız sorun nedeniyle karşınıza çıkaracağız.

Ben bu konuşmayı yapacağımı ifade ettiğimde arkadaşlar, PTT tarafından emekli aylığı alan vatandaşlarımız bir ileti gönderdiler: ATM'den günlük, sınırlı olarak, sadece 5 bin lira çekebiliyorlarmış, onun dışında... Niye eziyet ediyorsunuz arkadaşlar? Zaten gıdım gıdım veriyorsunuz, zaten açlık sınırı altında veriyorsunuz, bir de 5 bin lira sınır konulmuş. Bankalardan promosyon alan emekliler de ne yazık ki orada işkence yaşıyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) - Hemen tamamlıyorum.

BAŞKAN - Buyurun.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) - Değerli milletvekilleri, ben buradan vicdanınıza sesleniyorum: Gerçekten 3 bin lirayı çocuğuna harçlık olarak vermeyen sizler, lütfen, bayramda en azından bir asgari ücret kadar vererek emeklinin yüzünü güldürün ve insani koşullarda bir maaşın verilmesini sağlayın. Bu önergemize "Evet." deyin diyorum.

Teşekkür ediyorum.

Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)