| Konu: | KAMU FİNANSMANI VE BORÇ YÖNETİMİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 87 |
| Tarih: | 03.04.2013 |
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine, bir torba yasa teklifi klasiğini yaşıyoruz.
AKP döneminde yasama usulü hâline getirilen bu tasarıda da, yirmiden fazla kanun ve kanun hükmünde kararnamede değişiklik ve düzenleme öngörülüyor ama enteresan olan bir şey var; Komisyon üyesi milletvekillerimizin de dile getirdiği gibi tasarının tamamına yakınını son bir yıl içinde yapılan düzenlemeler oluşturuyor. Yani, AKP bir kanun yapıyor, bir kanun hükmünde kararname yapıyor fakat bir yıl geçmeden bunun üzerinde tekrar, yeniden bir değişiklik, yeniden bir düzenleme ortaya koyuyor. Bu neyi gösteriyor? Özellikle kanun yapımında ne kadar özensiz, dikkatsiz, kimseyi dinlemeden düzenlemeler yapıldığını gösteriyor ve onun da ömrü tabii ki bu kadar oluyor. "Sonra yeniden Meclise gelsin, Meclis çalışmaları buna bağlansın ve milletvekilleri nasıl olsa bizim talimatımızla hareket ederler, istediğimizi değiştirirler." anlayışı.
Şimdi, tabii, bu konuda çalışan Meclis, bu konuda mesai harcayan Meclis, maalesef ki, vatandaşımızın asıl, gerçek problemleriyle, sorunlarıyla bu derecede uğraşmıyor. Bakın, yasanın içerisinde bir bölüm var, işsizlik sigortasıyla ilgili, diyor ki? Biz, tabii, işsizlik sigortasında birikmiş bu kadar para varken şunu bekleriz: Özellikle işsizlik sigortasındaki sıkıntı, sürenin kısa olması, bedelin az olması, ödenen miktarın halkın ihtiyaçlarını gidermemesi. Bu konuda AKP'den düzenleme beklerken, AKP işsizlik maaşının artırılması veyahut da sürenin uzatılması noktasında bir çalışma yapmıyor, direkt işçinin hakkını gasbeder bir nitelikte "Bu işsizlik maaşı zamanında ödenmezse bundan Hükûmet faiz ödemez, devlet, Bakanlık faiz ödemez." gibi bir anlayışı tasarının içine getiriyor. Açık olarak söylemek gerekir ki AKP, işçinin, çalışanın, emekçinin hakkını gasbediyor. Tabii, bunlar bu tasarının içinde olanlar; bir de halkımızın, toplumumuzun yaşadıkları var.
Ben hafta sonu seçim bölgem olan Tekirdağ ilindeydim. Tekirdağ ilinde çiftçilerimizle, hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızla beraberdim. Biliyorsunuz, Tekirdağ ilinde birkaç ay önce ciddi bir sel felaketi meydana geldi ve o sel felaketinde çiftçilerimiz çok ciddi mağdur oldular; hayvanları telef oldu, tarlaları ekilemez bir hâle geldi, ahırlar yıkıldı, evler büyük zarar gördü. Bununla ilgili birçok çalışma yaptık, bununla ilgili talepte bulunduk. Hükûmet sözler verdi, bakanlar sözler verdi, ama ben size anlatayım, o sözün karşılığı olarak ödenen meblağ: Binlerce insanın mağdur olduğu, fabrikaların çalışamadığı o sel felaketinden ötürü Tekirdağ iline toplam, 677 bin lira para gönderilmiş. Dalga mı geçiyor Hükûmet, sadaka mı gönderiyor? Tekirdağ ili devlete 9'uncu sırada vergi veren bir il ama bunun karşılığında, zarar gördüğü zaman devleti yanında bulamıyor ve halkımıza bu, sadaka dağıtır gibi bir bedeli layık görüyor. Ben buradan söylüyorum: Bunu düzeltmesi lazım, burada, bu şekilde mağdur olan insanların yanında devletin olması lazım.
Onun da dışında, çiftçilerimiz şu konuda da dertli: Biliyorsunuz, özellikle Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı sadaka gibi dağıttığı çiftçi desteklemelerine bir de bu dönemde enteresan bazı uygulamalar getirdi. "TÜİK verilerini baz alacağız, ilçe tarım müdürlüklerinin uygulamasında olan çiftçi destekleme miktarlarına TÜİK verilerini uygulayacağız." dedi. Daha sonra vazgeçti, uygulama saçma sapan bir noktaya geldi. Dönüm başına 600 kilo-650 kilo verim alan yerlerde 350-400 kilo, çiftçilerimize destekleme ödemesi gündemde. Bu da yetmezmiş gibi uydu fotoğraflarının çekilmesinden doğan sıkıntılar çiftçilerimize bu desteklemelerin ödenememesi sorununu da beraberinde getiriyor.
Bunlarla ilgili, vatandaşlarımız çok dertli, ama özellikle hayvancılıkla geçimini sağlayan yurttaşlarımızın sıkıntısı çok daha büyük. Devletten aldıkları kredilerle 5.500 liraya, 6.bin liraya satın aldıkları hayvanların bugün fiyatı 2.bin lira, 2.500 lira. Neden? Çünkü devlet, Bakanlık Uruguay'dan, başka başka ülkelerden hayvanları getirmiş, o hayvanlarla birilerini zengin etmiş ama çiftçilerimizi mağdur etmiş.
Ben, Hükûmetin halkın sorunlarıyla, vatandaşların dertleriyle de ilgilenmesi gerektiğini söyleyerek Meclise saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.