| Konu: | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 20.02.2024 |
EYLEM ERTUĞ ERTUĞRUL (Zonguldak) - Sayın milletvekilleri, bugün ülkemizdeki en sorunlu alanlardan biri olan sağlıkla ilgili bir torba yasayı görüşüyoruz. Önümüzde bulunan yasa teklifi belli ki geniş bir zamanda hazırlanmış oldukça kapsamlı bir teklif ancak ilgili Komisyona sadece iki gün değerlendirme fırsatı verilmiş. Alelacele Komisyon aşamasını tamamlayıp yine aynı hızda Genel Kurula gelip el kaldırılıp indirilerek kanun yapılmaz, yapılmamalıdır; bu yöntemi çok yanlış buluyorum.
Bu teklifte sağlık alanında özde bir dönüşümü, değişimi sağlamaya yönelik bir düzenlemeyi yine göremiyoruz tıpkı 2003 yılında iktidar tarafından duyurulan Sağlıkta Dönüşüm Programı gibi. Bu teklifin geçmesi durumunda da siz yine vatandaşın sorunlarına yönelik hiçbir çözümü getirmemiş olacaksınız. Örneğin, ne aylar sonrasında verilen MR, ultrason randevularına ne bir yıl sonraya alınabilen muayene randevularına ne "MHRS" olarak duyurduğunuz ancak tamamen işlevsiz kalmış olan sisteme ne tüm bunlar nedeniyle nüfusundan fazla acil servise başvuru yapmak zorunda kalınan bir sisteme ne ilaç erişiminde yaşanan ciddi sıkıntılara ne kamu hastanelerindeki yatak sorunlarına ne de sağlıkta şiddete bir çözüm maalesef getiremeyeceksiniz.
Sayın milletvekilleri, sağlık sistemimiz hızla çöküyor; siz, hâlen, ilaç şirketleri kazansın diye halk sağlığını hiçe sayan bir düzenlemeyi savunuyorsunuz. Bu düzenlemeyi görüşürken meslek örgütlerinin ve uzmanlarının yerine ilaç şirketlerinin görüşlerini alıyorsunuz.
Sağlık sistemimiz çöküyor; siz, hekimleri daha da baskı altında tutacak keyfiyetleri "hastane koordinasyon kurulu" adıyla yapılacak düzenlemeyle savunuyorsunuz. Sağlık sistemimiz çöküyor, memleketimizde hekim kalmamış; siz, hekimlik mesleğini ve hekim haklarını hiçe sayan düzenlemeleri savunuyorsunuz.
Bu kanun teklifinin 17'nci maddesiyle Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu'nun Sağlık Bilimleri Üniversitesinin kuruluşu ve işleyişine ilişkin ek 158'inci maddesinde üniversite öğretim üyeleri ile öğretim elemanlarının eğitim ve araştırma hastanelerinde görevlendirilmesine ilişkin düzenleme yapılıyor. Söz konusu fıkraya ilişkin Anayasa Mahkemesinin 1 Haziran 2023 tarihinde bir iptal kararı söz konusu ve bu düzenlemenin Anayasa Mahkemesinin bu kararına bir uyum düzenlemesi olduğu belirtiliyor. Ancak yapılan düzenlemeyle, Sağlık Bilimleri Üniversitesine tahsis edilecek tüm kadroların nitelikleri ve dağılımının belirlenmesi yerine, sadece birlikte kullanılan hastanelerle sınırlı olarak akademik kadroların dağılımı ve niteliklerinin Sağlık Bakanlığınca belirlenmesi öngörülüyor. Bu kapsamda, söz konusu kadrolara öğretim üyeleri atamaları Sağlık Bakanlığının uygun görüşü alınarak Sağlık Bilimleri Üniversitesi tarafından yapılacaktır. Söz konusu düzenleme her ne kadar uyum düzenlemesi olarak öne sürülmüş olsa da Anayasa Mahkemesi kararına aykırıdır. Neden aykırıdır? Çünkü Anayasa madde 130 der ki: "Üniversiteler özerktir, kadrolarının niteliklerinin ve dağılımlarının üniversitelerin kendi organları tarafından belirlenmesi gerekmektedir." Kadroların niteliklerinin ve dağılımının üniversite ile Bakanlıkça birlikte belirlenmesi, üniversitelerin idari özerkliğine bir darbedir. Siz böylece bilim üretme merkezi olan üniversitelerimizin bilimsel özerkliğini de ihlal ediyorsunuz. Biz bu Anayasa ihlalini kabul etmiyoruz.
Ve bununla beraber birkaç temel sorun daha var. Tıp fakültelerimizin kendilerinin bir eğitim ve araştırma hastanesi, üniversitelerdeki adıyla da sağlık uygulama ve araştırma merkezi olması uygulamasından geri adım atılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun da az önce belirttiğimiz özerklikle çok yakından ilgisi vardır. Teklif gerekçesinde atıf yapılan Anayasa Mahkemesinin verdiği karardaki iptal gerekçelerini maalesef dikkate almıyorsunuz. Bir akademik kadro belirlemesinde o kadronun belirleneceği kurum Yükseköğretim Kuruludur, üniversitelerdir. Bunun yerine Sağlık Bakanlığının karar verici pozisyona gelmesi asla doğru değildir.
Bir sorun daha var. Bu teklife göre Sağlık Bakanlığı ancak kendi ihtiyaç duyduğu akademik alanlardaki kadroları için belirleme yapacak. Sağlık Bilimleri Üniversitesine bağlı çok sayıda tıp fakültesi var. Siz şimdi diyorsunuz ki: "Sadece birlikte kullanım protokolünün olduğu yerlerde biz bu düzenlemeyi getireceğiz." "Tıp fakülteleri" dediğiniz zaman, Sağlık Bilimleri Üniversitesinin Kuruluş amaçlarında da belirtildiği gibi yalnızca hizmet sunumu söz konusu değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
EYLEM ERTUĞ ERTUĞRUL (Devamla) - Hem mezuniyet öncesi hem mezuniyet sonrası eğitim var, araştırma var. Bu işi Sağlık Bakanlığının inisiyatifine bıraktığınız zaman Bakanlık bir hizmet alanında ihtiyaç duymadığında tıp fakültelerindeki kadro ilanlarıyla ilgili sıkıntılar yaşanacak ve bu da tıp eğitiminin niteliğine mutlaka yansıyacaktır. Yani bu iş her yönüyle ele alınması gereken bir iştir ancak bu noktada bir değerlendirme yapılmamıştır. Dolayısıyla biz bu maddenin reddedilmesini istiyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)