GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Erzincan İliç'e bugün giden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'nin "Sağlık sebeplerinden dolayı gidemedim." açıklamasına, Adalet Komisyonunda görüşülen yargı paketinde Türkiye'nin yargıyla ilgili sorunlarından başka her şeyin olduğuna ve Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminden sonra iktidarın ekonomiyi getirdiği duruma ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:63
Tarih:21.02.2024

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İliç'te yaşanan facianın üzerinden sekiz gün geçti. İşçilerimiz, emekçilerimiz hâlâ toprağın altında ve bugün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki nihayet İliç'e vaziyet etti ve özür mahiyetinde şunu söyledi: "Sağlık sebeplerim vardı, 13 Şubatta -hatta iki saatlik- bir operasyon geçirdim, ameliyat oldum." Eğer öyleyse geçmiş olsun. Ama...

MUSTAFA HAKAN ÖZER (Konya) - Öyle.

YUSUF ZİYA ALDATMAZ (Bartın) - Öyle.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Öyle... Peki, öyleyse güzel.

Bakın, Mehmet Özhaseki ameliyat olmuş, İliç'te 9 işçi toprak altındayken 14 Şubatta neredeymiş? İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kuruluyla Kentsel Dönüşüm İstişare Toplantısı yapmış, bakın. Öyle, öyle, ben göstereyim size, "Öyle." diyen arkadaşa.

MUSTAFA HAKAN ÖZER (Konya) - Neyse, kayağa gitmemiş en azından!

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Geliyorum, bu Beyefendi, bakın 19 Şubatta neredeymiş?

ASU KAYA (Osmaniye) - Osmaniye'de.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Evet, Osmaniye Vekilimiz söylüyor, Osmaniye'de Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni'ndeymiş.

MUSTAFA HAKAN ÖZER (Konya) - Kayağa gitmemiş, kayak yapmaya gitmemiş!

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Öyle, öyle!

Şimdi, ben Murat Kurum'un da bu Bakanın da çevreye ilişkin talanlarını biliyorum, talanlarına da bu ülke alışkın ama bir Bakan yalan söyler mi? Yani "13 Şubatta ameliyat oldum." diyor. Türkiye'de infial yaratan, İliç'te, bir facia meydana geliyor, 9 işçimiz hâlâ o toprağın altında, çıkıp çıkmayacağı belli değil, bugün gidiyor "Ameliyat oldum." diyor. Peki, ameliyatlı bir şekilde İstanbul'da, Osmaniye'de oluyorsun da sekiz gün sonra İliç'e gitmeye utanmıyor musun? Ve bir milletvekili arkadaşımız da "Öyle." diyor. Eğer öyleyse geçmiş olsun ama olmaz arkadaşlar, bakın, Bakan yalan söylemez.

BÜŞRA PAKER (İstanbul) - Yalan söylemiyor ki.

MUSTAFA HAKAN ÖZER (Konya) - Niye yalan söylesin?

MUSTAFA VARANK (Bursa) - Gözünden ameliyat oldu adam. Gözünden ameliyat oldu, niye yalan söylesin adam?

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bakan yalan söylüyor! Bakın, 14 Şubatta İstanbul'da, 19 Şubatta Osmaniye'de, 21 Şubat olmuş, bugün gidiyor "Sağlık sebeplerinden dolayı gidemedim." diyor. Yalan değil mi? Yalan değil mi?

BÜŞRA PAKER (İstanbul) - Herkesi kendiniz gibi sanmayın!

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ya, ben niye tartışıyorum ki? Tabii ki siz yalanı, bu adamı savunacaksınız.

BÜŞRA PAKER (İstanbul) - Hayır. "Ameliyat oldu." deniyor, duymuyor musunuz?

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ama işte burada. Bakın, verebilirim bunu, buyurun, buyurun; işte burada. Ya, televizyonlar, gazeteler, her şey yalan mı söylüyor? Bari savunmayın, bir kez olsun özür dileyin. Bu ülkedeki Çevre, Şehircilik Bakanı bu faciadan sonra oraya gidemiyorsa ve buralardaysa "Sağlık sebeplerinden dolayı sekiz gün gitmedim." diyorsa neyi savunuyorsunuz arkadaşlar? Bunları ben çıkarmadım, bunları ben de yapmadım. Gülüyorsunuz ama o 9 işçinin aileleri senin gibi gülmüyor, sırıtmıyor, bir umutla bekliyor ama gülüyorsun. Ne kadar komik değil mi, ne kadar komik! Yapmayın arkadaşlar, yapmayın!

MUSTAFA HAKAN ÖZER (Konya) - Komik olan sensin, ondan gülüyorum.

ASU KAYA (Osmaniye) - Hâlâ gülümsüyorsunuz, hâlâ gülümsüyorsunuz!

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Gerçekten, şurada bu konuyu anlatırken "Eğer Bakan böyle bir şey yapmışsa ayıp etmiş." demeni beklerken gülüyorsun, ne diyeyim!

İkinci konu; Adalet Komisyonu dünden beri yargı paketini konuşuyor. Arkadaşlarımı dinledim, tutanaklara baktım, gerçekten Türkiye'nin yargıyla ilgili sorunlarından başka her şey gelmiş.

Değerli arkadaşlar, Cumhurbaşkanı çıkıyor, hâkimlerin, savcıların yemin töreninde, kura töreninde "Yeni bir Anayasa..." diyor. Yahu bu Anayasa'yı uygulayamıyoruz ki. Eğer bu ülkede, burada olması gereken bir milletvekili hâlâ cezaevindeyse, Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyorsa, Yargıtay, anlamsız, garip, hukuksuz, çirkin bir şekilde bu karara direniyorsa, iktidarın 2 büyük partisi, ortağı Danıştayı eleştirip, Anayasa'yı eleştirip kararlarını yerden yere vuruyorsa hatta "Kapatılsın." deme noktasına geliyorsa neyi konuşuyoruz biz? Adalet Komisyonu burada toplanıyor; bu krizi çözecek bir hüküm, madde, öneri getirmiş mi? Hayır. Peki, adalet? Hâkimlere konuşuyor, adaletten bahsediyor bu ülkenin Cumhurbaşkanı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Başkan.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Değerli arkadaşlar, bakın, bugün bu ülkede 80 yaşının üstünde generaller 28 Şubat davasından dolayı cezaevinde, Adli Tıpın "Cezaevinde kalamaz." raporu var, tahliye kararı verilmiyor ve hâkimlere bu ülkenin Cumhurbaşkanı yeni bir anayasa ve adalet dersi veriyor. O pırıl pırıl gençlere en son akıl verecek kişi saraydaki Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır. Şu on üç yıllık bir adalet karnemize bakalım arkadaşlar: Bu ülkede milletvekilleri, gazeteciler, sanatçılar, gençler, öğrenciler tutuklandı ve hâlâ bir milletvekili cezaevinde. Anayasa'yı zaten biz uygulayamıyoruz ki yeni bir anayasayı konuşuyoruz. Bence Sayın Cumhurbaşkanı da ne dediğinin farkında değil: "Yeni bir anayasa, yeni bir anayasa..."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bu Anayasa'daki gösteri ve toplanma hakkını mı, çevre hakkını mı, düşünce özgürlüğünü mü; neyi kullanabiliyoruz? Ettiğimiz yemine sadık kalamıyor birçok milletvekili ve Cumhurbaşkanı ve "Yeni bir anayasa..." Şimdi, burada bir şey söylemek isterim: Ben 2018'de milletvekili oldum. Bakın, Adalet Komisyonu bugün toplanmış, yargı paketi getiriyor ve bu altı yıllık süreçte 6 kez ofisime gitmişim ama iş davalarını ve iş kazalarını merak ettim, bu davalar ne oldu dedim -2015'te açıldı, ben milletvekili oldum, çalışanlara devrettim dosyaları- yahu gözü çıkmış, kolu kesilmiş, ayağı kopmuş işçilerimiz, iş kazasından dolayı dava açmış, dokuz yıldır dosya Yargıtayda. E, buna bir çözüm var mı? Yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Başkan, buyurun, toparlayın.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - İş davaları on yıl sürecek, iş kazasından dolayı çalışamayacak işçi on yıl boyunca tazminatını bekleyecek, Adalet Komisyonu bununla ilgili bir şey söylemeyecek. Milletvekili cezaevinde; Yargıtay, Anayasa Mahkemesi burun buruna gelmiş, birbirini yiyor; bununla ilgili bir düzenleme yok. Adaletle ilgili, uzun süren tutuklamalarla ilgili işte, paşaların durumu ortada; Hizbullah hükümlüleri Cumhurbaşkanı tarafından tahliye edilirken bu askerlerin, ömrünü bu vatana vermiş askerlerin durumu ortada; bununla ilgili bir hüküm yok. Yargı paketiymiş; bu, sarayın paketi, insanları uyutma paketi. Gerçekten şu yargı paketini haftaya insanların, Meclisin önüne nasıl getireceksiniz merak ediyorum; utanç verici bir tablo.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Son olarak, kısaca ekonomiye değinmek istiyorum Sayın Başkanım, uzattığımın farkındayım, bir dakika daha alırsam çözülecek.

BAŞKAN - 9'uncu dakikadayız.

Buyurun.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Tamam, bitiyor.

Şimdi, ülkeyi "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi" denen ucube sistemden sonra bu hâle getiren iktidar... Bugün dolar 31 lira, enflasyon üç hanelerde, Türkiye'nin yarısından çoğu yoksulluk sınırının altında yaşıyor ama devlet ocak ayında 141 milyar net borçlanmaya gitmiş. Devletin bütçesi ise ocak ayında 150 milyar lira açık vermiş. Şimdi ben soruyorum: Nereye kadar? Ha, seçime kadar devam edecek ama seçimden sonra bu ülkeyi büyük bir felaket bekliyor. Seçime kadar zamları sınırlıyorlar çünkü bu açıklar halkın üzerinde olacak diyorum. Seçimde affetmesinler, yurttaşlarımızdan özellikle rica ediyorum, bir ders versinler yoksa durum gerçekten kötü.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)