Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 65 |
Tarih: | 28.02.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, Kütahya'da 15 yaşında meslek okuluna giden bir çocuğumuz sunta yığınlarının altında kaldı ve vefat etti. Bu bir iş cinayetiydi; mobilya marangoz atölyesinde suntaların altında kaldı. Yine ilim Kütahya'da Iraklı bir mülteci kaçak olarak çalışıyordu. Hani Tayyip Erdoğan'ın bugün de açılışını yaptığı, geceleri kimlerin çalıştığı belli olmayan organize sanayideki bazı fabrikalardan birinde Iraklı bir mülteci -kaçak işçi diyeyim, sosyal güvencesi vesaire de yok- vefat etti. Kütahya ili yüzde 91'i maden ruhsatı almış bir il ve bu ilde altın madenleri var 3-4 tane. Gümüş madeniyle ilgili bir faciadan dönüldü, havuzlar patlamıştı, biliyorsunuz. İl, siyanür ve arsenik tehlikesi altında. Birçok ilçemiz de aynı şekilde tehlike altında ve facia yaşama riski altında.
İş cinayetleri Türkiye'de çığ gibi büyüyor değerli arkadaşlar. Bakın, 2023 yılında 1.932 kişi iş cinayetlerine kurban gitti. Bu sayı gün geçtikçe de artıyor. En son İliç'te, maalesef, 9 işçimiz diri diri gömüldü. Şu anda henüz cesetleri dahi çıkarılamadı, inşallah sağdırlar, bir şey diyemeyeceğim. Meslek hastalıkları hastanesi çok yakınımızda, şu anda dolup taşıyor ve buralarda da yatacak yer yok. 2023'teki, sadece ölüm rakamı bu, 1.900 küsur. Bu senenin iki ayında bile dünya kadar rakam oldu. Burada zafiyet nerede değerli arkadaşlar? İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili çok ciddi yapılanmamız gerekir ve kanunsal açıklarımız var, yasal açıklarımız var.
İşverenin maaşını ödediği iş sağlığı ve iş güvenliği uzmanından siz ne bekleyebilirsiniz? Maaşını patronun ödediği ve sistemin de İSG-KATİP üzerinden değil, yazılı olarak rapor, üç nüshalık raporla düzenlendiği bir sistemde siz iş cinayetlerinin, iş kazalarının önüne geçemezsiniz. İliç'te, Amasra'da ve Soma'da başlayan ve "Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak." denilen bir ortamda iş cinayetleri, maden kazaları... Bakın, Türkiye, maden kazalarında, maden ölümlerinde Avrupa 1'incisi, ILO'ya göre de ilk 3'te, 5'te yer alan bir ülke. Bu Bangladeş'tir, Hindistan'dır, Afrika ülkelerinden daha kötü bir durumdayız ve her gün birçok canımız ölüyor, iş kazalarında sakat kalabiliyor ve mağdur oluyor.
Siz işveren ile çalışan arasındaki para, maaş ilişkisini kaldırmadığınız müddetçe ve -buradan sağlıklı çalışan iş güvenliği merkezlerini kapsam dışı bırakıyorum- uzaktan eğitimle, uygulamasız, özellikle ağır ve tehlikeli iş kollarında bu merdiven altı gibi çalışan, on-line çalışan, uzaktan eğitim ama çakma eğitim, hiçbir zaman uygulamalı olmayan eğitimlerle eğer iş sağlığı ve güvenliği sertifikası verirseniz... Burada olması gereken, Türk Tabipleri Birliği ve Mühendis ve Mimar Odaları denetimi altında ve Millî Eğitim Bakanlığının ya da Çalışma Bakanlığının uhdesinde, iş güvenliği merkezi gibi değil... Şu anda İSG-KATİP çalışmıyor, bütün kayıtlar manuel tutulduğu için, elle tutulduğu için, olay gerçekleştikten, kaza gerçekleştikten sonra rapor tutulduğu için şaibeli işlemler söz konusudur.
Bakın, 1920'lerde ABD'nin, 1980'lerde net olarak "on-line"a geçen ülkenin bile, Türkiye, şu anda 2024 yılı oldu, maalesef onların elli yıl gerisindeyiz. Neden patrondan maaş alarak iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunuyoruz? Burası yanlış. Neden kayıtlar on-line tutulmuyor? Burası yanlış. Neden eğitimler, uygulamalı eğitimler Millî Eğitim Bakanlığı veya Çalışma Bakanlığı uhdesinde yapılmıyor da özel kuruluşlar tarafından şaibeli bir şekilde veriliyor? Bu şekilde devam ettiği müddetçe iş kazalarından, İliç'ten, Amasra'dan, Soma'dan hiçbir zaman bahsetmeme diye bir durum söz konusu olmayacak.
Sayın Başkan, son cümlemi izin verirseniz şu şekilde bağlamak istiyorum: "Ölümün olduğu dünyada hiçbir şey ciddi değildir." deniliyor ya, onun gibi, Amerikan Başkanı Benjamin Franklin'in odasında büyük, devasa bir kaya var ve kayanın üzerinde bir tek yazı yazıyor: "..."(*)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kasap, lütfen tamamlayın.
Buyurun.
ALİ FAZIL KASAP (Devamla) - Türkçesiyle: "Bugün."
Değerli arkadaşlar, gerek iş sağlığı konusu ve diğer bütün liyakat gerektiren her şey dâhil ve deminki eleştirileriniz -rahmetli Erbakan'ı da buradan rahmetle anıyorum- dâhil bugün geldiğiniz yere bakın.
Teşekkür ediyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)